Ben Carl Showalter, bu da ortağım Gaear Grimsrud. | Open Subtitles | أنا كارول شووالتر وهذا شريكي غير غريمسراد |
Erkekler iğrenç. Dilerdim ki Carl'ın etleri... | Open Subtitles | الرجال قبيحون , أتمني بأن لحم كارول يصبح |
Acele et, Carl. Lanet olası bir ahmak gibi oldum. | Open Subtitles | أسرع , يا كارل . إننى سأتحول إلى خوخ مجفف |
Carl Fabergé'in Rus kraliyetine yaptığı bir mücevher paskalya yumurtası. | Open Subtitles | واحده من مجوهرات كارل فابريجيه كهديه من العائله الملكيه الروسيه |
Neden bu kadar çok aşk hakkında şarkı yazıldığını şimdi anlıyorum. Gerçekten de dünyanın senin etrafında döndüğünü düşündürüyor. Biliyorum, Carl. | Open Subtitles | الان افهم سبب كتابة اغاني كثيرة عن الحب انه حقيقة كل ماتحتاجه وهو مايجعل العالم يستمر اعرف ياكارل املك راديو ايضا |
Hamilelik testiyle oynamamalıydın, Carl. | Open Subtitles | ماكان يجب عليك ان تزور اختبار الحمل ياكارل |
Matematik tarihinin bazı büyük dehaları bu soruyu sordular, İbn-i Heysem, Ömer Hayyam, Nasîrüddin Tûsî, Giovanni Saccheri, János Bolyai, Carl Gauss, ve Nikolai Lobachevsky gibi. | TED | بعض أعظم العقول في تاريخ الرياضيّات سألوا هذا السؤال، أشخاصٌ مثل: ابن الهيثم، وعمر الخيّام، ونصير الدين الطوسي، وجيوفاني ساتشيري، ويانوس بولياي، وكارل غاوس، ونيكولاي لوباتشيفسكي |
Carl's Jr.'da 6 dolarlık hamburgeri 3.95'e satıyorlar ve insan karlı çıktığını sanıyor. | Open Subtitles | كار كان لدية هذا البيرجر الذى يساوى6دولار والذى هو يساوى فى الحقيقة 3,95دولار أتعتقد أنك حصلت على بعض الإتفاقات |
Şey, Carl senin gibi sabır taşı değil hayatım. | Open Subtitles | حسناً, كارول ليس هو النجم الذي هو انت ,عزيزي |
Carl, Santa Monica planı yapmıştı. | Open Subtitles | كانت كارول تخطط للذهاب لـ سانتا مونيكا |
Ya benim yerime Carl ve Lois'i ağırsalardı? | Open Subtitles | ماذا لو أتصلوا بـ"كارول" و"لويس" بدلاً مني ؟ |
Çünkü Carl'ın kız arkadaşı yok. Çünkü Carl bir ezik ve ben de kazananım. | Open Subtitles | لان كارول ليس لديه صديقة ولانه خاسر |
Adamın Carl Jung, bilinçaltının hayattaki hedeflerinin temeli olduğunu söyler. | Open Subtitles | صديقك كارل يونغ يقول لاوعينا هو المفتاح لمساعينا في حياتنا |
Ve Londra nerdeyse dört milyonluk bir şehir. Problem olmayacaktır Carl. | Open Subtitles | ـ لندن بلد الأبعه مليون نسمه ـ لن تكن مشكله، كارل |
- Hayır! Kalamam, Carl. Şimdiden üç saat gecikmiş olduğum bir provam var. | Open Subtitles | لا، لا يمكننى البقاء يا كارل فلدى بروفة ولقد تأخرت ثلاث ساعات بالفعل |
Bak, Carl bazı şeylerin korunmaya değer olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | انظر ياكارل ، اعتقد انه هناك وسيلة ما لهذا |
Söylesene Carl, hiç doğuştan gelen sevme tabiatını boşa harcadığın aklına geldi mi? | Open Subtitles | اخبرني ياكارل هل تشعر بانك ربما تهدر طبيعتك المحبة |
Görüyorsun ya Carl, bir ilişkide fazladan yol gitmek çok önemlidir. Onlara özel olduklarını hissettirmek için. Onları düşündüğünü bilmeleri için. | Open Subtitles | كما ترى ياكارل من المهم في العلاقة ان تبذل جهدا اضافيا لاجل سيدتك تجعلها تشعر بالتميز تعرّفها بانك تفكر بها |
Abdul, Carl ve Sascha orada kalır, yoksa satmam. | Open Subtitles | وتحتفظ بعبد الله وكارل وساشا وإلا لن أبيع. |
Abdul, Carl ve Sascha orada kalır, yoksa satmam. | Open Subtitles | وتحتفظ بعبد الله وكارل وساشا وإلا لن أبيع. |
Max Buchsbaum, Carl Studer, Max Haufler, Romy Schneider... | Open Subtitles | وماكس بوشوم' وكارل ستودر وماكس هاوفلر' ورومي شنايدر |
Eve gidince bir paket de Eggos yedim ama Carl'ın hakkını da yememek lazım. | Open Subtitles | عندما عدت إلى المنزل كان مازال يجب على أن أكل صندوق من البيض ولكن هذا لا يبعدنا عن إنجاز كار |
Carl Carlson, nesne koruma odasını ihlal ettiğinde aynı partiküllerden tespit etmiştik. | Open Subtitles | هذه نفس الجزيئات التي وجدناها عندما ربط (كارل كارلسون) الأداة بغرفة الأحتواء |