ويكيبيديا

    "düşünmek" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أفكر
        
    • للتفكير
        
    • التفكير في
        
    • نفكر
        
    • افكر
        
    • لأفكر
        
    • يفكر
        
    • تخيل
        
    • تفكري
        
    • بالتفكير
        
    • لتفكر
        
    • أفكّر
        
    • الإعتقاد
        
    • تفكير
        
    • أن تفكر
        
    Kendimi yazılarıma verdiğimde o güzel satırları düşünmek içimi acıtan tüm hatıraları unutuyordum. Open Subtitles وأنت تعلم عندما كنت أقفل على نفسي واكتب وأدرس أفكر في أشياء جميله
    Belki de. Ama avantajım, sürekli erkekliğimle düşünmek zorunda değilim. Open Subtitles ربما و لكن ميزتى أننى لا أفكر بها طوال الوقت
    Onunla ilgilenmezseniz, kendinizi, onun hayatını şekillendiren durumları düşünmek için gereken manevi yükümlülüğe sahipmiş gibi görmek zorunda olmazsınız. TED وإذا كنتم لا تهتمون به، لا ينبغي عليكم أن تشعروا بوجود التزام أخلاقي للتفكير حول الظروف التي شكلت حياته.
    GF: Louisville Oteli bir kişinin hayatının yoluna girmesine dair tüm sistem üzerine düşünmek adına çok iyi bir örnek. TED جي إف: فندق لويسفيل مثال رائع عن كيفية التفكير في النظام بأكمله الحصول على شخص مرة أخرى على المسار الصحيح.
    Bebek patlaması kuşağı ebeveynlerinin dünyanın en temassız kişileri olduklarını düşünmek istiyoruz. TED نحب أن نفكر أن أهل طفرة المواليد هم الأكثر ابتعاداً في العالم.
    O biletleri eline almak sahip olabileceğin hayatı düşünmek Jennifer'ı yeniden bulmak. Open Subtitles افكر بشأن الحياة التي ممكن ان احصل عليها ان اجد جينيفر مجددا
    L'd sadece bazı iyi şeyler bunu dengelemek için, çok var düşünmek istiyorum. Open Subtitles أنا أحب أن أفكر أن هناك أشياء جيدة أيضاً ، كي توازن الأمور
    En azından günün birinde, belki otobüs gelmez diye düşünmek hoşuma gidiyor. Open Subtitles أحب أن أفكر أنه توجد فرصة على الأقل أن الحافلة لن تظهر.
    Buna açık olacağımı düşünmek isterim ama o kadar garip olurdu ki. Open Subtitles يعجبني أن أفكر بأنني كنت لأكون متفهمة للأمر ولكنه سيكون غريب جداً
    Tüm gün ondan nefret ediyorum sarhoş olduğumda ise tek yaptığım, onu düşünmek. Open Subtitles أكرهه طوال اليوم وعندما أكون ثملة كل ما أفعله هو أن أفكر به
    Ben, düşünmek için zaman istiyordum, sen ise sürekli birşeyler isteyip duruyordun. Open Subtitles أنا تعوّدت أن يكون لدي وقت للتفكير وأنت فقط تريدين وتريدين وتريدين.
    16 yaşında verdiğin bir karar hakkında düşünmek için yeterince uzun bir süre. Open Subtitles سنتين لا يزال وقتاً طويلاً للتفكير بقرار إتّخذته عندما كنتِ في الـ 16.
    Hapishanede cevapları düşünmek için çok vaktin olacak. Tamam mı? Open Subtitles سيكون لديّك الكثير من الوقت للتفكير حول أجوبتك في السجن.
    Nedenini anlamak için tek yapmanız gereken, ampulün şeklini düşünmek. TED ولنفهم السبب، كل ما نحتاجه هو التفكير في شكل المصباح.
    Peki neden henüz sağlıklıyken kendimize bakarak hastalıkları önlemeyi düşünmek bu kadar zor? TED لماذا يصعب علينا إذن التفكير في الوقاية من الأمراض، برعاية أنفسنا ونحن أصحاء؟
    Bu alandaki yasal konular hakkında da oturup düşünmek zorundayız. TED وعلينا أيضاً أن نفكر في المسائل القانونية في هذا المجال.
    Geçen son yıllarda, gerçekten düşünmek için fazla zamanım olmadı. TED على مدى السنوات الماضية لم يكن لدي الوقت لكي افكر كثيراً ..
    Hayatım boyunca burada yaşadım. Adımı ve ailemi düşünmek zorundayım. Open Subtitles انا عشت هنا طوال حياتي لدي اسمي وعائلتي لأفكر بشأنهم
    Bir kalıp asidin hamam böceği gibi göründüğünü düşünmek için deli olmalısın. Open Subtitles لا بد أنه مجنون كلياً من يفكر أن المخدر يشبه صرصوراً لعيناً
    Ne kadar New York'ta yaşarsan yaşa, yukarıya bakıp tüm binaların kesilmiş robot penisleri gibi olduğunu düşünmek hala eğlenceli. Open Subtitles لا يهم كم من الوقت عشت في نيويورك, لازال النظر لأعلى مرحاً, تخيل البنايات كما لو كانت كائنات فضائية عملاقة.
    Böyle düşünmek hoşuna gidiyor. Büyük gizemli bir şeymişsin gibi? Open Subtitles أنتي تريدين أن تفكري بذلك بأنكي ذلك اللغز الضخم؟
    Köken hikayeleri ya da sabit kimliklere gerek duymazsak birbirimiz ve geleceğimiz hakkında daha yaratıcı düşünmek için kendimizi zorlayabiliriz. TED إذا لم نكن بحاجة إلى قصص الأصل والهوية الثابتة فإنّنا نستطيع أن نتحدى أنفسنا بالتفكير الخلّاق عن الآخرين وعن مستقبلنا.
    Belki temsilcinizin önerisini önemsemelisiniz, cevabınız üzerinde düşünmek için ek zaman alın. Open Subtitles ربما يجب أن تتبع نصيحة محاميتك خذ وقتاً إضافياً لتفكر في ردك
    Etrafımızda bir manyağın dolaştığını düşünmek çok rahatsız edici birşey. Open Subtitles أكره أن أفكّر أنه كان يوجد معتوه يتجوّل في حيّنا.
    Son birkaç yüz milyon yılda Himalayalar büyüklüğündeki dağların aşınarak ayağımızın altında yoğun bir ana kayaç bıraktığını düşünmek insanı sarsıyor. Open Subtitles أتعلم ، إنه من المثير الإعتقاد أن في آخر عدة مئات من ، الملايين من السنين جبال كجبال الهيمالايا قد تآكلت
    düşünmüyorum. Bu beyninizden insan beynini alıp, bir kavanoza koyup sonra tekrar başka hayvanların düşünme yapısını düşünmek için TED وليس القصد إزالة الدماغ البشري من الرأس ووضعه في جرة ثم استخدامه للتفكير في طريقة تفكير حيوان آخر.
    DW: Bu ilginç, yani dünyayı siyah beyaz olarak düşünmek. TED ديبورا: هذا مثير للاهتمام، فقط أن تفكر بالعالم بالأبيض والأسود.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد