Ben bir robot değilim; Her zaman her şeyi aynı yoldan yapmam. | TED | انا لست إنسان آلي, لا أفعل الأشياء بنفس الطريقة في كل مرة. |
Kolay olmasını ben de isterdim, fakat oynama konusunda iyi değilim. | TED | كنت أتمنى لو كان الأمر بهذه السهولة، ولكنني لا أجيد اللعب. |
Artık hiçbir erkeği memnun etmek zorunda değilim. Hayvanlar dışında. | TED | ليس عليّ أن أُرضي الرجال بعد الآن سأٌرضي الحيوانات فقط. |
Merhaba, Cecilia. Bak, kaçık olabilirim ama o kadar kaçık değilim. | Open Subtitles | أنظر ، ربما أكون مجنونة و لكن ليس إلى هذا الحد |
Bu boyunduruk altında yaşayacak değilim. Burada daha fazla kalmayacağım. | Open Subtitles | ولن أعيش تحت ذلك الظلم لذا لن أبقَ هنا طويلاً |
Biliyorsun ki, değilim. Ben tamamen zararsız, sıradan bir adamım. | Open Subtitles | لست كذلك , كما تعرفين أنا شخص عادى غير مؤذى |
Ben bu çağı pek öngörme yanlısı değilim, çünkü o zamana dek başka bir şey olacaktır, ne olduğunu bilmiyorum. | TED | ولستُ على استعداد للتنبؤ بهذه المرحلة أبعد من ذلك بكثير، لأنه وكما يبدو وبحلول ذلك، سيحدثُ شيئًا آخر لا أعرفه. |
Teknik olarak sonuncusuyla ilgili size yardımcı olamam çünkü öyle bir doktor değilim. Ama sizi, yardım edebilecek birine yönlendirebilirim. | TED | تقنياً، لا يمكنني مساعدتك بالأخيرة لأنني لست من ذلك النوع من الأطباء، ولكن يمكنني أن أرشدك باتجاه شخص يمكنه مساعدتك. |
Tam emin değilim, ama bu işlere bulaştıysa kendini hiç ele vermiyor. | Open Subtitles | لست واثقا, ولكن لو انه متورط فى هذا, فهو لا يظهر عليه |
Matuschek Mağazası'nda, hala bir ayakçıdan başka bir şey değilim. | Open Subtitles | إننى لا زلت لا شئ سوى صبى مأموريات فى الشركة |
İşin kahramanlığında değilim. Bence ölümden daha kötü bir şey yok. | Open Subtitles | لا أدّعى البطولة, لا أعتقد ان هناك شئ اسوأ من الموت |
Hâlâ nasıl olup da muhabir kılığında büromda boy gösterdiğini anlamış değilim. | Open Subtitles | مازلت لا اعلم كيف استطعتى الظهور فى مكتبى كصحفية فى اليوم التالى |
Onu rahatsız etmemelisin. O kadar da aç değilim zaten. | Open Subtitles | كان يجب الا تزعج نفسك.ليس عندي تلك الكيفيه من الشهيه |
Sana karşı dürüst değilim, ve ne yaptığımı da bilmiyorum. | Open Subtitles | إنه ليس عادلاً بالنسبة لكِ وأنا لا أعرف ما أفعل |
Bu hiç iyi değil. Senin görüştüğün bir tek ben değilim. | Open Subtitles | هذا ليس له علاقة بي وأنا لست الرجل الوحيد الذي تقابلينه |
Çocuk yetiştirmek zorunda değilim ya da bir ağaç dikmek. | Open Subtitles | ليس من اللازم أن أنجب طفلا أو أن زرع نبتة |
Ve sen yapabilsende, ben yapmazdım.. Çünkü ben öyle birisi değilim. | Open Subtitles | و إذا امكنك ذلك, انا لن اتمكن لأني لا احب هذا |
Biliyorsun ki, değilim. Ben tamamen zararsız, sıradan bir adamım. | Open Subtitles | لست كذلك , كما تعرفين أنا شخص عادى غير مؤذى |
Ama genç bir eş için, hiç de emin değilim. | Open Subtitles | لزوجة شابة أنا لَستُ متأكّدَة جداً من نفع ذلك مطلقاً |
En azından bir hediye gönder. Biliyor musun, sorun her zaman ben değilim. | Open Subtitles | أتعلم ، بعد كل هذه السنين ليست لديك أي فكرة أليس كذلك ؟ |
Tek yatan ben değilim ama belki de senin ilk tanıdığın benim. | Open Subtitles | لم أكن أنا فحسب ولكننى أول من قابلت , أليس كذلك ؟ |
Ben o kadar narin değilim. Ben gerçekten bu alana girdiğimden beri kirliyim. Fakat bu bizim dilimizi yaralıyor. | TED | حالياً، أنا لستُ حساساً وقد أصبحتُ بالفعل قذراً بعد قضائي يوماً واحدأ في هذا الوسط، حقأ إنه وصف مُدمر. |
Bu şu demek oluyor, şekli kontrol eden rakamlar, ben değilim. | TED | هذا يعني أن الأرقام هي التي تتحكم في الشكل، وليس أنا. |
Oh, ben... bak, lanet olsun, başı dertte olan biri o, ben değilim. | Open Subtitles | أوه، آي .. . النظرة، يَلْعنُه، هو واحد في المشكلةِ هنا، لَيسَ ني. |
Düşündüğün birkaç günden daha fazla. Artık bir editör değilim. | Open Subtitles | إنها أكثر مِنْ بضعة أيام، مع ذلك لم أعد محررة |
Fakat dürüst olalım; tanıştığınız en zeki insan ben değilim. | TED | ولكن لنكن صريحين: أنا لست أذكى شخص قابلته في حياتك |
Kıpırdama! Vazonun gerçek olup olmadığından emin değilim. | Open Subtitles | ليس بعد، لسنا واثقين من أن هذه الجرة حقيقية بعد |