1982'de Coleman, belediye başkanı ve Emniyet müdürüne dava açtı. | Open Subtitles | في العام 1982 قاضي كولمان المدينة ورئيس البلدية ورئيس الشرطة |
İyi haber ise başkanımız sonunda Emniyet teşkilatına okullardan daha çok ihtiyaç duyuyor. | Open Subtitles | والأخبارُ المُفرحة أن محافظنا أصبح بحاجة لدائرة الشرطة أكثر من احتياجه للمنظومة التعليميّة |
Bay Douglas Hall, ben Detektif McBain L.A. Emniyet Teşkilatından. | Open Subtitles | سيد دوجلاس هال, أنا المحقق ماكباين من شرطة لوس أنجليس. |
Arabalarımız kafes ya da Emniyet kemerleriyle donatılmadı. | Open Subtitles | وسيارتنا ليست مجهزة بأقفاص حماية أو أحزمة أمان |
Sürüden ayırmayı başarırlarsa, onu Emniyet ve yiyecekten mahrum bırakacaklar. | Open Subtitles | لو أمكنهم عزله عن القطيع فسيتمكّنون من منعه الأمن والطعام. |
Eyaletteki tüm Emniyet olarak, tek bir darbe ile hepsini indireceğiz. | Open Subtitles | الآن أبلغنا جميع مراكز الشرطة في الولاية للهجوم عليهم دفعة واحدة. |
Andrew Finney üç saat önce Emniyet amirine Varick'i senin öldürdüğünü söylemiş. | Open Subtitles | اندرو فيني من حوالي 3 ساعات اخبر رئيس الشرطة انك قتلت الرجل |
Bunu Emniyet güçleri adına yapmadığınıza emin misiniz? | Open Subtitles | هل انت واثق انك لاتفعل هذا لصالح الشرطة ؟ |
Emniyet teşkilatının beni zengin edeceğini hep biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعلم دائماً أنني سأصبح ثرياً أثناء خدمتي في الشرطة |
Politikacılar büyük değişim geçiren bir ülkeyi yönetirken Emniyet kuvvetlerine her zaman ihtiyaç duymuştur. | Open Subtitles | عندما سياسيون يُسيطرونَ على أمة في وقت الثورةِ الإجتماعيةِ، إنّ قوّةَ الشرطة ضرورة. |
Bölüm politikası, ateş etmekte gönülsüzlük, polis-halk ilişkileri insan hakları, sivil haklar Emniyet yönelimi, tüm bunlar sivillerle ilgili olduğunda gerekli ancak teröristlerle ilgili olduğunda felaket demektir. | Open Subtitles | السياسة و التردد في إطلاقة النار و علاقات الشرطة مع العامة و حقوق الناس و المواطنون و تهييء الأمن ، كل هذا ضروي عند التعامل مع المواطنون |
Arroyo, Emniyet. Barber sizinkilerin sabah yaptığı uyarıya uyan bir araç buldu. | Open Subtitles | اوريو من شرطة لوس انجلوس لقد تلقينا بلاغا بشأن العربة هذا الصباح |
Kazansa bile sen de anlaşamayacağın bir Emniyet müdürüyle çalışmak zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | وحتى لو فاز ، ستبقين عالقة مع مفوّض شرطة يرفض العمل معك |
Bir keresinde Emniyet arabasına yaslanıp polis üniforması giyen bir domuz çizmişti. | Open Subtitles | ذات مرة رسم خنزيراً في زي رجل شرطة على جانب عربة ارز |
Hepberaber arabaya koşuyoruz. Çocukların Emniyet kemerini bağlıyorum. | Open Subtitles | فجرينا جميعاً الى السيارة وربطت أحزمة أمان الأطفال |
Uzay gemileriyle uçacak kadar gelişmiş bir ırkın, Emniyet kemerleri olacağını düşünürsün. | Open Subtitles | أتعتقد أن جنس متقدم بما فيه الكفاية للطيران بسفن الفضاء ليس لديهم أحزمة أمان |
Bu yüzden fazla mesai Emniyet ve güvenliği tehlikeye atmaz. | Open Subtitles | اذن الوقت الاضافي لساعات العمل لا يتضمن الامان او الأمن |
Emniyet güçlerinin bulunduğu gözetim endüstrisi konferanslarına katılıyorlardı. | TED | وقاموا بحضور مؤتمرات في صناعة المراقبة حيث كان يحضر مكتب تطبيق القانون. |
Tamam, bırak da deneyeyim. Emniyet kemerini ayarlamama yardım et. | Open Subtitles | حسنا , دع لي المحاولة فلتساعدني في تعديل حزام الامان |
Sanırım Emniyet hiçbir ihtimali atlamak istemez. | Open Subtitles | أعتقد أن الشُرطة لا يمكنها التغاضي عن أي احتمال |
Bakalım Londra Emniyet Müdürlüğü, Tanios'un ilacı için ne diyecek. | Open Subtitles | حسنا دعنا نرى ماستفعل اسكوتلاند يارد مع دواء د/ تانيوس |
Emniyet müdürü bana altın madalya ve istediğim bir görevi verdi. | Open Subtitles | أنك صرحت وجدتُّ البطل المفوض اعطاني درع الذهب والتنازل عن اختياري |
Hiç yakıştıramadım. Üsteyken Emniyet daima kapalı olmalı. | Open Subtitles | أنت أكثر واحد تعرف أن لابد من تشغيل زر الأمان طالما أنت فى القاعدة |
Lütfen, sadece yerinizde kalın ve Emniyet kemerlerinizin takılı olduğundan emin olun. | Open Subtitles | من فضلك ، إبق جالساً بمقعدك وقم بتأكد من ربط أحزمة الآمان |
Sorun ise, Emniyet makamı son zamanlarda her şeye burnunu sokmaya başlamıştı. | Open Subtitles | المشكلة تكمن ، أن الوكالات الأمنية أصبحت مؤخراً فضوليّة. |
Tamam, klasikler programı devam ediyor ve hâlâ sırada güzel müzikler var ama hey, Emniyet kemerlerinizi takmayı unutmayın. | Open Subtitles | انها المدينة الكلاسية ومازال لدينا بعض الموسيقي الجيدة ها هنا لكن مهلا لا تنسي أن تثبت حزامك جيدا |
Tek Emniyet kemeri burada. Bilirsin, önce Emniyet. | Open Subtitles | انا عندى حزام امان هنا فقط والامان له اهميه أولى |