ويكيبيديا

    "emniyet" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الشرطة
        
    • شرطة
        
    • أمان
        
    • الأمن
        
    • تطبيق القانون
        
    • الامان
        
    • الشُرطة
        
    • يارد
        
    • المفوض
        
    • زر الأمان
        
    • ربط
        
    • الأمنية
        
    • حزامك
        
    • امان
        
    • الآمان
        
    1982'de Coleman, belediye başkanı ve Emniyet müdürüne dava açtı. Open Subtitles في العام 1982 قاضي كولمان المدينة ورئيس البلدية ورئيس الشرطة
    İyi haber ise başkanımız sonunda Emniyet teşkilatına okullardan daha çok ihtiyaç duyuyor. Open Subtitles والأخبارُ المُفرحة أن محافظنا أصبح بحاجة لدائرة الشرطة أكثر من احتياجه للمنظومة التعليميّة
    Bay Douglas Hall, ben Detektif McBain L.A. Emniyet Teşkilatından. Open Subtitles سيد دوجلاس هال, أنا المحقق ماكباين من شرطة لوس أنجليس.
    Arabalarımız kafes ya da Emniyet kemerleriyle donatılmadı. Open Subtitles وسيارتنا ليست مجهزة بأقفاص حماية أو أحزمة أمان
    Sürüden ayırmayı başarırlarsa, onu Emniyet ve yiyecekten mahrum bırakacaklar. Open Subtitles لو أمكنهم عزله عن القطيع فسيتمكّنون من منعه الأمن والطعام.
    Eyaletteki tüm Emniyet olarak, tek bir darbe ile hepsini indireceğiz. Open Subtitles الآن أبلغنا جميع مراكز الشرطة في الولاية للهجوم عليهم دفعة واحدة.
    Andrew Finney üç saat önce Emniyet amirine Varick'i senin öldürdüğünü söylemiş. Open Subtitles اندرو فيني من حوالي 3 ساعات اخبر رئيس الشرطة انك قتلت الرجل
    Bunu Emniyet güçleri adına yapmadığınıza emin misiniz? Open Subtitles هل انت واثق انك لاتفعل هذا لصالح الشرطة ؟
    Emniyet teşkilatının beni zengin edeceğini hep biliyordum. Open Subtitles كنت أعلم دائماً أنني سأصبح ثرياً أثناء خدمتي في الشرطة
    Politikacılar büyük değişim geçiren bir ülkeyi yönetirken Emniyet kuvvetlerine her zaman ihtiyaç duymuştur. Open Subtitles عندما سياسيون يُسيطرونَ على أمة في وقت الثورةِ الإجتماعيةِ، إنّ قوّةَ الشرطة ضرورة.
    Bölüm politikası, ateş etmekte gönülsüzlük, polis-halk ilişkileri insan hakları, sivil haklar Emniyet yönelimi, tüm bunlar sivillerle ilgili olduğunda gerekli ancak teröristlerle ilgili olduğunda felaket demektir. Open Subtitles السياسة و التردد في إطلاقة النار و علاقات الشرطة مع العامة و حقوق الناس و المواطنون و تهييء الأمن ، كل هذا ضروي عند التعامل مع المواطنون
    Arroyo, Emniyet. Barber sizinkilerin sabah yaptığı uyarıya uyan bir araç buldu. Open Subtitles اوريو من شرطة لوس انجلوس لقد تلقينا بلاغا بشأن العربة هذا الصباح
    Kazansa bile sen de anlaşamayacağın bir Emniyet müdürüyle çalışmak zorunda kalacaksın. Open Subtitles وحتى لو فاز ، ستبقين عالقة مع مفوّض شرطة يرفض العمل معك
    Bir keresinde Emniyet arabasına yaslanıp polis üniforması giyen bir domuz çizmişti. Open Subtitles ذات مرة رسم خنزيراً في زي رجل شرطة على جانب عربة ارز
    Hepberaber arabaya koşuyoruz. Çocukların Emniyet kemerini bağlıyorum. Open Subtitles فجرينا جميعاً الى السيارة وربطت أحزمة أمان الأطفال
    Uzay gemileriyle uçacak kadar gelişmiş bir ırkın, Emniyet kemerleri olacağını düşünürsün. Open Subtitles أتعتقد أن جنس متقدم بما فيه الكفاية للطيران بسفن الفضاء ليس لديهم أحزمة أمان
    Bu yüzden fazla mesai Emniyet ve güvenliği tehlikeye atmaz. Open Subtitles اذن الوقت الاضافي لساعات العمل لا يتضمن الامان او الأمن
    Emniyet güçlerinin bulunduğu gözetim endüstrisi konferanslarına katılıyorlardı. TED وقاموا بحضور مؤتمرات في صناعة المراقبة حيث كان يحضر مكتب تطبيق القانون.
    Tamam, bırak da deneyeyim. Emniyet kemerini ayarlamama yardım et. Open Subtitles حسنا , دع لي المحاولة فلتساعدني في تعديل حزام الامان
    Sanırım Emniyet hiçbir ihtimali atlamak istemez. Open Subtitles أعتقد أن الشُرطة لا يمكنها التغاضي عن أي احتمال
    Bakalım Londra Emniyet Müdürlüğü, Tanios'un ilacı için ne diyecek. Open Subtitles حسنا دعنا نرى ماستفعل اسكوتلاند يارد مع دواء د/ تانيوس
    Emniyet müdürü bana altın madalya ve istediğim bir görevi verdi. Open Subtitles أنك صرحت وجدتُّ البطل المفوض اعطاني درع الذهب والتنازل عن اختياري
    Hiç yakıştıramadım. Üsteyken Emniyet daima kapalı olmalı. Open Subtitles أنت أكثر واحد تعرف أن لابد من تشغيل زر الأمان طالما أنت فى القاعدة
    Lütfen, sadece yerinizde kalın ve Emniyet kemerlerinizin takılı olduğundan emin olun. Open Subtitles من فضلك ، إبق جالساً بمقعدك وقم بتأكد من ربط أحزمة الآمان
    Sorun ise, Emniyet makamı son zamanlarda her şeye burnunu sokmaya başlamıştı. Open Subtitles المشكلة تكمن ، أن الوكالات الأمنية أصبحت مؤخراً فضوليّة.
    Tamam, klasikler programı devam ediyor ve hâlâ sırada güzel müzikler var ama hey, Emniyet kemerlerinizi takmayı unutmayın. Open Subtitles انها المدينة الكلاسية ومازال لدينا بعض الموسيقي الجيدة ها هنا لكن مهلا لا تنسي أن تثبت حزامك جيدا
    Tek Emniyet kemeri burada. Bilirsin, önce Emniyet. Open Subtitles انا عندى حزام امان هنا فقط والامان له اهميه أولى

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد