ويكيبيديا

    "erkek arkadaşı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • خليل
        
    • حبيب
        
    • حبيبها
        
    • خليلها
        
    • صديق حميم
        
    • عشيق
        
    • عشيقها
        
    • صديقها الحميم
        
    • وصديقها
        
    • حبيبه
        
    • الصديق الحميم
        
    • هو صديق
        
    • صديقه الحميم
        
    • بصديق
        
    • حبيبا
        
    Bununla beraber Bobby, ona erkek arkadaşı olup olmadığını sormaktan korkuyordu. Open Subtitles بالرغم أنه كان خائفًا جدًا ليسألها ما إذا كان لديها خليل.
    Martha'nın şu erkek arkadaşı bu haplardan sadece bir tane mi yutmuştu? Open Subtitles خليل مارثا الذي اوقع تابوت ابي اخذ حبهُ فقط مِنْ هذا الشيئِ
    Patron, şuna bak! Zengin erkek arkadaşı var diye şımarmaya başladı. Open Subtitles المدير أنظر اليها أنها تتصرف بتكبر لأنها حصلت على حبيب ثري
    Sal'ın erkek arkadaşı Bugs'dı, adadaki marangozumuz. Open Subtitles كان باجز حبيب سال كان النجار الخاص بجزيرتنا
    Karen'ın, erkek arkadaşı Benjamin ile seyahate çıkmasıyla ilgili ne hissediyorsun? Open Subtitles نعم, كيف تشعر بشأن كارين وهي ذاهبة برحلة مع حبيبها بنجامين؟
    O burada çalışırken, erkek arkadaşı da her erkek, kadın ve çocuk gibi peynir almak için gelir. Open Subtitles لا ، عندما تعمل هنا خليلها كل رجل وامرأة وطفل يأتي إلى هنا من أجل الجبن
    - Her sene üç haftalığına, Angela hem tatile gider, hem de erkek arkadaşı vardır. Open Subtitles كل سنة و لمدة ثلاثة اسابيع يكون لدى انجيلا صديق حميم و عطلة
    Cleveland Jr.'ın erkek arkadaşı burada yaşayabiliyorsa, benimki neden yaşayamıyor? Open Subtitles اذا عشيق كليفليند الابن يستطيع العيش هنا اذا لماذا عشيقي لا يستطيع؟
    Sandy'nin erkek arkadaşı olmada harika olduğunu söylemiştin ya? Open Subtitles تذكّر عندما قلت بأنّك كنت عظيم في كونك خليل ساندي؟
    Kızın birinin erkek arkadaşı olmada harika değildin, Matty. Open Subtitles أنت لم تكن عظيم في كونك خليل ما للفتاة يا ماتي
    Bak, Lana'nın erkek arkadaşı daha yeni ondan ayrıldı, ve şuan aciz ve depresyonda. Open Subtitles إسمع، خليل لاناإنفصل معها وهي ضعيفة جدا ومكتئبة الآن
    Çan sesleri! erkek arkadaşı ondan büyükmüş.... O yaşlarda alışılmış bir şey. Open Subtitles كانت في مكان آخر ، لديها حبيب أكبر منها الأشياء المعتادة التي يقوم بها المراهقون
    Bir buluşması,bir erkek arkadaşı var mıymış? Open Subtitles هل كانت تواعد؟ ـ هل لها حبيب ؟ ـ حسب ما عرفنا
    Aslında ölü bir erkek arkadaşı var. Open Subtitles كان لها حبيب والآن ميت خطيب بالمعنى الدقيق
    Yeşil noktalar onun ders programı ve kırmızı noktalar da erkek arkadaşı Zane'nin. Open Subtitles النقط الخضراء هى جدولها و النقط الحمراء هى المساحة التى يتواجد بها حبيبها
    Yukarı kattaki küçük fahişe Amber ve erkek arkadaşı Bay Z'nin parasını çalmışlar. Open Subtitles أظن أنك سمعت أن آمبر, تلك العاهرة الصغيرة في الطابق العلوي و حبيبها سرقوا من السيد زي
    Artık bunun erkek arkadaşı hakkında olmadığını hissetmeye başladım. Open Subtitles لم اشعر أبدأ بأنها تدور حول خليلها مطلقا
    Tamam, tamam, yani bu ikisi en iyi arkadaşlar ve o da erkek arkadaşı. Open Subtitles حسناً, حسناً, هاتانصديقتانالمفضلتان, و هو خليلها
    Ne olmuş yani senle tanışmadan önce bir erkek arkadaşı olduysa? Open Subtitles صديق حميم قبل أن تقابلك؟ ليس صديق حميم, بل خطيب
    O senin için fazla kadınsı, ve erkek arkadaşı var. Open Subtitles إنها إمرأة متعبه بالنسبة لك و لديها عشيق
    Çünkü kocası burada değil. Bu şanslı adam erkek arkadaşı. Open Subtitles لأن زوجها ليس هنا سعيد الحظ هذا يكون عشيقها
    erkek arkadaşı değilim. erkek arkadaşı olmak istiyorum. Open Subtitles لست صديقها الحميم، أريد أن أكون صديقها الحميم
    O ve iki erkek arkadaşı akşam yemeğe geliyorlar. Open Subtitles هي وصديقها ورجلان آخران سيأتيان الليلة للعشاء
    Neyse, umarım erkek arkadaşı bu gece burada değildir. Open Subtitles على كل حال ، أتمنى ألا يكون حبيبه هنا الليلة
    erkek arkadaşı kurşun yedi. Lt cadı için yapılmıştı. Open Subtitles الصديق الحميم أصيب بالرصاصة إنها كانت مقدرة للساحرة
    Grey, masadaki hasta annemin erkek arkadaşı. Open Subtitles غراي ، المريض الذي على طاولتك هو صديق والتي
    Evet, ortadaki, erkek arkadaşı tarafından terk edildi. Open Subtitles اجل, فتلك الجالسة في المنتصف, تركها صديقه الحميم,
    Fakat bilmeni isterim ki, kızın yoldan çıkmış ve keş erkek arkadaşı, benim suçum değil. Open Subtitles لكنها ليست مشكلتي أنها تحتفظ بصديق مدمن ورصيدها الإئتماني سيء وتميل للمشردين.
    Onun da erkek arkadaşı vardı, o yüzden sorun yoktu. Open Subtitles هي كانت تملك حبيبا, فكان كل شي على مايرام

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد