ويكيبيديا

    "etkili" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • فعالة
        
    • فعالية
        
    • فعال
        
    • فاعلية
        
    • فعّال
        
    • فعّالة
        
    • تأثير
        
    • مؤثر
        
    • فعالاً
        
    • تأثيراً
        
    • قوية
        
    • التأثير
        
    • فعاله
        
    • الفعالة
        
    • الفعال
        
    Ama biz bu karmaşalardan ikisi için hızlı ve etkili çözüm bulabildik. TED لكننا كنا قادرين على إيجاد حلول فعالة وسريعة للغاية لاثنين من المشاكل.
    Hükûmetlerle gerekli bağlantıyı da kurduk, böylece programımız diğer hastalık kontrol programlarıyla birlikte koordine edilebilir ve etkili olabiliriz. TED ولدينا أيضا العلاقات مع الحكومات لنضمن أن برنامجنا يعمل بتنسيق مع البرامج الأخرى لمراقبة المرض، لكي نكون أكثر فعالية.
    Hiç bir etkili tedavisi veya aşısı olmayan ve her yıl 22.000 insanı öldüren, sivrisinekden gelen bir hastalık olan dengue ateşinin son hali. TED انها شكل متطرف من حمى الضنك، مرض ينقل بواسطة البعوض و هو أيضا ليس له علاج فعال أو تطعيم، و يقتل 22000 شخص سنويا.
    Üzerinden geçirmek diğer taktikten daha etkili bir taktikmiş gibi görünüyor. TED إذ يبدو أن التلويح بالقالب هي الاستراتيجية الأكثر فاعلية من الأخرى.
    Bir bekçi köpeği için alışılmamış bir taktik ama etkili. Open Subtitles هذا .. هذا أسلوب غير عادي لكلب حراسة لكنه فعّال.
    Mo modeli, herkesin girişimci olduğunu varsayan, etkili bir dağılımı ve bilgi paylaşımını engelleyen modelden daha iyi olabilir. TED قد يكون هذا النموذج لمو أفضل من نماذج كل رواد الأعمال، الذي يمنع أي وسيلة فعّالة لنشر وتبادل المعرفة.
    Yani DNA dizisi bize etkili tedavi bulmak için yeterli bilgi vermez. TED فرسم شريط الحامض النووي فحسب لا يعطينا معلومات كافية لإيجاد علاجات فعالة.
    Öyle olsun Solo, eğer konuşmayacaksan çok etkili işkence yöntemlerimiz var. Open Subtitles حسنا، سولو، ان كنت لا ترغب بالكلام لدينا طرق فعالة للتعذيب
    Fakat ateş okları savaşta etkili olmadığı için üretimini durdurmuştuk. Open Subtitles ولكنها ليست فعالة بالحروب ولذلك اوقفنا مشاريع تطويرها ن قبل.
    Yani şiddet içermeyen direniş, mücadeleyi yürütmekte daha etkili ve yapıcı bir yöntemdi. TED بمعنى آخر، فإن المقاومة غير المسلحة تعدّ طريقة أكثر فعالية وبناءة لخوض الصراع.
    Belki de vücudunuzda istemediğiniz şeylerin daha etkili bir şekilde atılmasını sağlayabilirsiniz. TED وربما تستطيع جعلها أكثر فعالية بتصفية الأشياء التي لا تريدها في جسمك.
    Bu amacına hizmet ediyor ama bence ileriye dönük yapılırsa daha etkili olur. TED ويخدمُ هذا هدف السنة. لكنني أجدُ أنها أكثر فعالية لو قمنا بذلك مقدمًا.
    Şu ana kadar karşılaşmadığımız çok etkili bir silah sistemiyle uğraşıyoruz. Open Subtitles نحن نتعامل مع اكثر سلاح فعال لم نتعرف عليه من قبل
    Hayır tamamlandı, sadece benim üzerime konana dek etkili değil. Open Subtitles لا ، كان مكتمل ، لكنه لم يكن فعال للغايّه
    Plomox piyasadaki en etkili anti-aritmik ilaç ve yan etkileri de çok az; Open Subtitles البلوموكس هو الأكثر فاعلية لمضادات التخدير في الأسواق، وله أقل آثار جانبية تُذكر،
    etkili olduğuna eminim ama yargıçlar bunu pek hoş karşılamaz. Open Subtitles أنا متأكد أن هذا فعّال لكن القضاه يعبسون من هذا
    Çok etkili olup hedefinizi paranoyak bir panik Durumuna sokabilir. Open Subtitles أنه يمكنها أن تكون فعّالة وتقود الهدف إلى إنهيار جنوني
    Neden? Çünkü yapacağım hiçbir "psişik" şey, onun üzerinde zerre kadar etkili olmaz. Open Subtitles لأنه ليس هناك شيء يمكنني عمله نفسياً فذلك سيكون لديه أقل تأثير عليه.
    Bunun çok etkili olduğundan eminim. Ama biz bu mahkemede gerçeklerle ilgileniriz. Open Subtitles مؤثر جدا بالتأكيد و لكن فى هذه المحكمة ، اٍننا نتناول الوقائع
    Kötü bir polisi sokaklardan uzaklaştırma konusunda oldukça etkili olmuşsun. Open Subtitles كان لك دورًا فعالاً في استبعاد شرطي فاسد عن وظيفته
    Bu bizim hangisinin etkili olduğunu anlamamızı kolaylaştırıyor. Ve kimin kolay etkilendiğini. Open Subtitles ذلك يجعل الأمر سهلاً في معرفة من الأكثر تأثيراً ومن الأسهل تأثيراً.
    Michigan Üniversite'sinden yapılan bir araştırmaya göre bu tip oyunlar çok etkili birer ilişki geliştirme araçları. TED أظهرت دراسة حديثة من جامعة ميتشيغان أن هذه الألعاب تعتبر أدوات قوية بدرجة كبيرة لإدارة العلاقات.
    3 saat süren makyaj ve 4000 dolarlık elbise bunda etkili oldu. Open Subtitles ثلاث ساعات في وضع الماكياج وفستان بـ4 آلاف دولار له ذلك التأثير.
    Düşman, sinirler üzerinde basit ama etkili bir savaş yürütüyordu. Open Subtitles العدو أعتمد حرب أعصاب بدائيه لكنها فعاله
    Daha da önemlisi toplumlarımız için etkili çözümlere yönelik bir model geliştirebiliriz. TED ولكن أكثر من ذلك، حيث نتمكن من تطوير نموذج للحلول الفعالة لمجتمعاتنا.
    Söylemeliyim ki etkili bir takım olmak için ihtiyacın olan zihniyet bu. TED هذه العقلية، يجب أن أقول، هذه العقلية هي العقلية التي نحتاجها للانتظام الفعال ضمن الفرق.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد