Tek istediğim, 33'ünde olan evli bir adam için uygun bir maaş. | Open Subtitles | كل ما اطلبه هو اجر محترم لرجل متزوج بعمر الثالثة و الثلاثين |
evli bir adam. Poirot'a ulaşmak için Bayan Lemon'u kullandı. | Open Subtitles | أنه رجل متزوج ,وقد أستغل الانسة ليمون بدم بارد .. |
İşe bak. Tıpkı bana, evli olduğunu söylememen gibi mi? | Open Subtitles | كما فعلت معي ولم تُخبرني نوعاً ما بأنك متزوج سابقاً؟ |
Biz evli değiliz. Ve eğer evlenmeye kalkarsak, vur beni. | Open Subtitles | نحن لسنا متزوجان وإذا حدث و أن تزوجنا ، اقتلني |
Babam bu meziyeti hatırladı ve evli bir adamla neredeyse kaçıyorken beni affetti ve bizim evliliğimizi kolayca onaylayabildi. | Open Subtitles | أبي تذكّر تلك المقولة الحكيمة.. وغفر لي عندما كنتُ قريبةً من الهروب مع رجلٍ متزوج. وسمح لزواجنا بهذه السهولة. |
Yani, kendini yine evli ve aşık ve hayatı hala güzel sanıyorsun. | Open Subtitles | تظن أنه إن كنت لازلت تحبها و متزوج منها تصبح الحياة جميلة |
Sanırım onlardan biriyle evli ya da onlarla akrabalığı var. | Open Subtitles | أظن أنه متزوج من يابانية أو حصل على بعض دمائهم |
evli bir adamla ilişkiye girmek de senin haddine değildi. | Open Subtitles | لم يحق لكِ أن تكوني على علاقة غرامية برجل متزوج |
Sen sadece çocuktun. Ben 20 yıldan fazladır evli bir adamım. | Open Subtitles | لقد كنت مجرد طفل إنني متزوج منذ أكثر من عشرين عاماً |
Karısı mı? Ne karısı? Ned'in evli olduğuna dair bir kayıt yok. | Open Subtitles | زوجة , اى زوجة ليس هناك اى تقارير عن ان نيد متزوج |
Beyaz, orta yaşlı, evli ve çocuklu bir adamı arıyoruz. | Open Subtitles | نحن نبحث عن أب في منتصف العمر ابيض و متزوج |
Patron, içimden bir ses kızın evli bir erkekle ilişkisi olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | أيها الرئيس، حدسي يقول لي انها كانت على علاقة مع رجل متزوج |
Biz evli bir çift olduğumuza göre oturup film izlemeli seks yapmamalıyız. | Open Subtitles | حسناً, بما اننا متزوجان يجب علينا أن نشاهد التلفزيون ولا نمارس الجنس |
11. bölgedeki yeni meclis üyesi kadınla evli olmasına rağmen. | Open Subtitles | رغم أنه كان متزوجا من النائبة الجديدة عن الدائرة الـ11 |
Bir an keşke Lilith'le hâlâ evli olsaydım diye düşündüm. | Open Subtitles | طيبتي، يَجْعلُني تقريباً أَتمنّى أنا ما زِلتُ متزوّج مِنْ ليليث. |
Dünyanın en basit erkeğiyle evli. Ona göre, dünyadaki en iyi erkek. | Open Subtitles | لقد تزوجت أبسط رجل بالعالم بالنسبة إليها، هو الرجل المثالي، إنه يتلعثم |
Kaç yaşındasın, evli misin gibi şeyler bilirsin ve ailen hakkında. | Open Subtitles | كان يسأل عن عمركِ و ما إذا كنتِ متزوجه وعن اُسرتكِ |
Biz aşığız. 13 yıl evli kaldıktan sonra bile birbirimize deli gibi aşığız. | Open Subtitles | ونحن متحابان بعد 13 عاما من الزواج ظللنا نحب بعضنا بطريقة لا تصدق |
Bana nişanlı olduğundan hiç bahsetmemiştin. Hatta kızın bana işiyle evli olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | أنت لم تخبرني أبدا بأنّها كانت مُرتبطة لطالما قالت لي بأنّها كانت متزوّجة إلى وظيفتها |
Bu adam 12 yıldır Emily ile evli. Ne olacağını sanıyorsun? | Open Subtitles | لقد كان هذا الرجل متزوجاً منذ 12 عام ماذا تعتقدين سيحدث؟ |
Gıpta edilen, kıskanılan, evli olduğum için hiçbir şey yapamam mantığı. Merhaba. | Open Subtitles | الحسود الغيور منطق المتزوج الذي لا يمكن أن يفعل شيئاً، ألا ترى؟ |
Eşli ziyaretler sadece evli mahkûmlar için ve nişan yüzüğü göremiyorum. | Open Subtitles | الخلوة الخاصة للمساجين المتزوجين فقط و لا أرى آي دبلة زواج |
Kayıp cesetler, evli adamlar. Ve bunların yarısı çıkmamış bile. | Open Subtitles | فيه جثث مفقودة ورجال متزوجون ولم تصلح نصف هذه الصور |
Ortada 50 bin dolar vardı ve bir adamın hayatı bana hiç bir zararı okunmamış bir adamın önemsemediği ama benim önemsediğim bir kadınla evli olması dışında. | Open Subtitles | المخاطرة كانت بـ50 ألف دولار كانوا ثمن حياة انسان انسان لم يفعل بى شئ سوى إنه قد تزوج إمرأة لا تحبه |
evli bireyin çeşitli seks partnerleri arzusu ile düzgün bir evliliğin korunması. | Open Subtitles | المصالحة الفرديه بين المتزوجات و الرغبة في مجموعة متنوعة من الشركاء الجنسيين |
Neden mi, geçen sonbahar, genç bir evli kadın tapınağa gitmişti. | Open Subtitles | لماذا عندما ذهبت زوجة شابة الخريف الماضى إلى المعبد هى وخادمتها |