ويكيبيديا

    "fırın" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الفرن
        
    • فرن
        
    • مخبز
        
    • المخبز
        
    • موقد
        
    • فرناً
        
    • أفران
        
    • فُرن
        
    • الموقد
        
    • بالفرن
        
    • مخبزاً
        
    • فرنٌ
        
    • الأفران
        
    • فرنه
        
    • كالفرن
        
    Çaylar çekmecede... ayrıca peynirli makarna ve fırında da fırın köfte var. Open Subtitles يوجد هنا جارورة شاي وهناك أيضا معكرونة وجبن وخبز لحم في الفرن.
    Tamam, tamam, yer belirleyicisinde en son fırın kalorifer odasında görülmüş. Open Subtitles حسنا، لقد رصدت أجهزة الاستشعار موقعة فى غرفة التحكم فى الفرن.
    Yarın kuyumcuya gider, sıradan bir fırın alır ve pişirmeye başlarız. Open Subtitles حسنًا غدًا سنذهب لمحل بيع الذهب ونشتري فرن عادي ونبدأ بالطبخ
    Ne demek istediğimi anladın. Tost makinesi, fırın, aynı şey! Open Subtitles تعرف ما أقصد, جهاز تحميص أو فرن , نفس الشيء
    Ama eğer bir bardak kahve istersen o civarda eski bir fırın var. Open Subtitles ولكن إذا كنت ترغبين ،كوب من القهوة هناك مخبز قديم في ذلك الحي
    Kendimi savunmam gerekirse, en az 12 saat daha yaşayacak ve fırın saat beşte kapanıyor. Open Subtitles دفاعاً عن نفسي، سيعيش 12 ساعة أخرى على الأقل، أما المخبز فسيغلق في الـ5
    Çantamın içeride olduğundan eminim ve fırın da açık kalmış olabilir. Open Subtitles ،لأننى متأكدة أن حقيبتى بالداخل وربما أكون قد تركت الفرن مفتوحاً
    fırın eldiveni giyerken tuz zerreciklerini yerden almaya çalıştığınızı düşünün. Open Subtitles تخيلوا التقاط حبات صغيرة من الملح بينما ترتدون قفازات الفرن
    fırın eldiveni yangını söndürmekle o kadar meşguldüm ki renk koymayı unuttum. Open Subtitles لقد إنشغلتُ في إطفاء حريق الفرن لدرجة أني نسيت وضع اللون به
    Sanırım o fırın iki günde bir yanıyor. Open Subtitles أممم، أعتقد أن ذلك الفرن يسعر يوم واحد في الأسبوع
    Bittim, bittim. Çocuklar beni çıldırtıyor, fırın çalışmıyor, hamam böcekleri borulardan tırmanıyor... Open Subtitles الأطفال يقودونني للجنون و الفرن لا يعمل و الصراصير متخذه موقف
    Perry'den bir fırın eldiveni geldi. Herhâlde o adama veririz. Open Subtitles في الواقع، حصلنا على قفاز الفرن من بيري، لذلك ربما له.
    Ufak beze parçalarının içinde kalan hava yalıtkan görevi görüyor ve ısı aktarımını yavaşlatıyor. Böylece 250 derecelik fırın dondurmayı eritmiyor. Open Subtitles شرك هوائي صغير في جيب رغوي يعمل كالعازل يبطئ تحول الحرارة لذا فحتى في فرن درجتة 450 فالأيس كريم لن يذوب
    E tabi şef olmak isteyen bir çocuğa Easy-Bake Oven (Çocuklar için mini fırın)'dan daha iyi bir hediye olamaz, değil mi? TED و ما هي أفضل هدية لطفل يريد أن يكون رئيس طهاة من فرن خبز سهل. أليس كذلك؟
    fırın lazımdı, Sekreter Kim seninle konuşmamı söyledi. Open Subtitles لقد أحتجت الى فرن و السكرتير كيم طلب مني أن أتحدث اليك
    Bu basit bir fırın sadece ve sen her gece yangın çıkartıyorsun. Open Subtitles لقد قمت بما قلت لي فقط إنه فرن بسيط، وكل ليلة تقومين بإشعال الشقة بالنيران
    Ama eğer bir bardak kahve istersen o civarda eski bir fırın var. Open Subtitles ولكن إذا كنت ترغبين ،كوب من القهوة هناك مخبز قديم في ذلك الحي
    Uyuşturucu parası olmadan fırın çalıştıramazsın. Open Subtitles من المستحيل إدارة المخبز بدون مال المخدرات
    Güneş enerjisiyle çalışan parabolik bir Scheffler fırın. TED إنه موقد طاقة شمسية مكافئ ولا يحتاج إلى طاه
    Efektif sıcaklığa ulaşmak için bir fırın kullanmanız gerekir bu da dokuların çoğunun bozulmadığını gösteriyor. Open Subtitles يتطلب الأمر فرناً كي يصل للحرارة المطلوبة وهذا يعني أن أغلب الأنسجة بقيت سليمة
    4. ve 5.'de ise 8'er fırın vardı. Open Subtitles بينما المحرقة 4 و 5 احتوت على 8 أفران كل منها
    - Bana bir FIrIn bulabileceGine emin misin? Open Subtitles أنتِ واثقة أنه يُمكنكِ الحصول على فُرن لي؟ نعم
    Hani içinden ateş çıkan şu büyük beyaz kare şeklindeki şey var ya, işte o fırın! Open Subtitles الشيء الأبيض المربع الكبير الذي تخرج منه النار هو الموقد.
    140 derece fırın ısısı, 80 derece suda tam 25 dakika, süre ne daha uzun ne de daha az olacak şekilde, tam pembeleşene kadar pişirilir, tatlım! Open Subtitles مائة و أربعون درجة بالفرن, حرارة الماء ثمانون درجة, و لمدة 25 دقيقة ليس لوقت طويل جداً, و لا قصير جداً مع اللمسة الوردية الممتازة, يا عزيزي
    20 bekar anne ile bir fırın işine başladık. TED لقد بدأت مخبزاً مع 20 من الأمهات غير المتزوجات.
    Bu berbat bir şey Sanki burada bir fırın varmış gibi Open Subtitles هذا سيئٌ تماماً يبدو الجو وكأنه فرنٌ هنا
    fırın işleri çok sıcak beni bunaltıyor. Open Subtitles حار جداً في الخلف حيث توجد الأفران و ماشابه
    Günlerini fırın temizleyerek ve.. Open Subtitles يَصْرفُ أيامَه حَكّ فرنه
    Daha öğlen bile olmadı ama oda şimdiden fırın gibi. Open Subtitles تلك الحجرة كالفرن بالفعل ولم يحن وقت الظهيرة بعد

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد