ويكيبيديا

    "fırtına" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • العواصف
        
    • العاصفه
        
    • ستورم
        
    • عواصف
        
    • إعصار
        
    • الإعصار
        
    • الرعد
        
    • عاصفه
        
    • اعصار
        
    • العاصفةِ
        
    • الأعاصير
        
    • للعاصفة
        
    • بعاصفة
        
    • رياح
        
    • الزوبعة
        
    fırtına kapakları kapandı. Görülür bir aktivite yok. 40'da tut. Open Subtitles أغلقت مصاريع العواصف لانشاط مرئئ ابقيه على بعد 40 مترأ
    Yaklaşık 5 saat sonra, Hosogaya Aleuten'a saldıracak, ve biz halen Midway'e ulaşmak için bu fırtına ile boğuşuyoruz. Open Subtitles خلال اقل من خمس ساعات هوسوجايا سيهاجم جزر الوتيان وسنكون نحن لازلنا نتلمس طريقنا الى ميدواى فى هذه العاصفه القذره
    fırtına Burnu açlıktan ölürken o lorldlar neredeydi peki? Open Subtitles وأين كان هولاء السادة حينما انهيت القتال في ستورم إيند؟
    Beraber nice fırtına atlattık nice garip, parıltılı limana demir attık. Open Subtitles تجاوزنا عواصف عديدة معاً، و شاهدنا الكثير مِن الشواطئ الغريبة البرّاقة.
    Robin, deli gibi yağmur yağdığı zamanki Tropikal fırtına'ya ne dedirtmişlerdi sana? Open Subtitles روبين, ماذا جعلوك تسمي إعصار هيكتور عندم كان يمطر قططا وكلاباً ؟
    Bir arkadaşa badana yapan bir arkadaşım ben. Evet bebeğim. fırtına. Open Subtitles ققط صديق يخدم صديق أخر له نعم يا عزيزتي , الإعصار
    Sakın bana bu sabah seni Yaşlı fırtına'ya bindirdiklerini söyleme. Open Subtitles لا تخبرني انهم حصلوا لك على الرعد القديم هذا الصباحِ
    Denizde bir fırtına olmalı. Bu onları karaya sürükler, bilirsiniz. Open Subtitles من الارجح ان عاصفه في البحر تقودهم الي الارض ,كما تعلمين
    ~Sevgilim fırtına koparmadan gelemez... ~...ve ben bundan nefret ederim. Open Subtitles حبيبي الجميل لا يأتي إلا مع العواصف وأنا أكره ذلك
    Bu yılların çoğunda fırtına öncesi 9-12 günlük bir durgunluk olmuş. Open Subtitles في معظم السنوات يسود السكون بين تسعة وعشرة أيام قبل العواصف.
    fırtına kilerinde biraz konserve yiyeceğim var, belki bir şişe şarap bile vardır. Open Subtitles . . هناك بعض الطعام المعلب في مخزن العواصف و ربما زجاجة نبيذ
    fırtına yüzünden kesildi. Open Subtitles العديد من خطوط التليفون هنا مقطوعه بسبب العاصفه
    Bu fırtına yüzünden telsizle onları ararsanız iyi olur her şey yolunda mı öğrenmek için. Open Subtitles و بهذه العاصفه و كل شئ سوف أكون ممتنا إذا طلبتهم على جهاز الراديو الخاص بك لنتأكد أن كل شئ على ما يرام
    fırtına devam edecek ve hava raporları yolcuları uyaran bir bülten yayınladı Denver ve çevresi hakkında. Open Subtitles سوف تستمر العاصفه وخدمة الأرصاد ستعطى إرشاداتها لجميع المسافرين لكل المناطق البعيده عن منطقة سكك حديد دينفر
    Savaştan sonra fırtına Burnu'nu Renly'e verdi. Open Subtitles لقد أعطى ستورم إيند إلى رينلي بعد انتهاء الحرب.
    O akşam fırtına Burnu'ndaki her adam seni öpmek istedi. Open Subtitles كل رجل في ستورم إيند أراد أن يقوم بتقبيلك تلك الليلة.
    Şiddetli fırtına ve sellere uyum sağlamak ile başlayarak üç grup örneği paylaşmak istiyorum. TED أود أن أطلعكم على ثلاث امثلة، بدئاً بالتأقلم مع عواصف شديدة وفيضانات.
    Bu bir kepçe ile fırtına yakalamak gibi bir şey değil mi? Open Subtitles ألا يشبه هذا نوعاً ما محاصرة إعصار بواسطة شبكة صيد الفراشات ؟
    Ben de fırtına barakasındaki tüysüz ikizime baksam iyi olacak. Open Subtitles من الأفضل أن أذهب وأتفقد توأمي الأصلع في مخبأ الإعصار
    Sadece müzikal bir fırtına ve yıldırım da değil, ayrıca ıslak, korkmuş ve mutsuz olan daha çok kuş vardır. TED ليس هناك الرعد والبرق الموسيقيان فقط، ولكن الكثير من الطيور أيضاً، مُبللين، خائفين، وغير سعداء.
    Albay Styles, böyle bir fırtına varken, bu mutlaka kötü birşey olmuş demek değildir. Open Subtitles كولونيل الانتظار فى عاصفه كهذه لا يعنى اى شىء
    Şimdi hatırlayım, kuzey Hindistan çocuk felcine gelince büyük bir fırtına. TED الآن تذكروا ، شمال الهند ، عبارة عن اعصار حقيقي عندما يكون فايروس شلل الأطفال في الصورة
    Veteriner, Maris'in yeşil haplarından bir tane verirsek, fırtına boyunca uyuyacağını söylemişti. Open Subtitles الطبيب البيطري أخبرَنا نِصْف أحد حبوبِ ماريس الخضراء يَسْمحُ له للنَوْم بسلامة خلال العاصفةِ.
    Rüzgara kapılan kuşlar gibi dağıldınız. Şiddetli fırtına hepinizi savurdu. Open Subtitles كسرب طير شتته الرياح وأقوى الأعاصير العاصفة
    İngilizlere göre fırtına bir anda bitebilirmiş. Open Subtitles لقد قالت الأرصاد انه يمكن للعاصفة أن تتوقف فجأة كما بدأت
    Kasabanın dışarısında biraz fırtına bekleniyormuş Oviedo'nun dışında, ama önemli değil. Open Subtitles لقد تنبأوا بعاصفة صغيرة فوق المدينة و لكنها ليست خطيرة
    Tanrılar da aralarında tartışırlar. fırtına çıkar. Tapınaklar yıkılır. Open Subtitles احيانا الالهه تتجادل ثم تهب رياح عظيمه وتسقط المعابد
    O büyülü aletin yok olmasına rağmen fırtına neden durmadı? Open Subtitles لمَ لم تتوقَّف تلك الزوبعة وقد غادر الجنيّ الذي يديرها؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد