"farkında" - ترجمة من تركي إلى عربي

• تدرك
• تعرف
• تعلم
• يعرف
• تدركين
• يعلم
• فكرة
• تعرفين
• تعلمين
• مدرك
• أدرك
• تفهم
• مدركة
• تلاحظ
• تعي

Belki farkında değilsiniz ama şu anda oldukça nadir bir şeye bakıyorsunuz.
من المحتمل أنك لا تدرك أنك الآن تنظر إلى شيء نادر نسبياً.

Eğer yaralandığınızın farkında değiseniz, psikolojik yaraları tedavi edemezsiniz. [Duygusal Acıya Dikkat Edin]
لأنه لا يمكنك معالجة الجرح النفسي إذا كنت لا تعرف أنه موجود بالأساس.

Sen bana durmadan hatırlatana kadar, renklerin, bulutların falan hiç farkında değildim ben.
انت تعلم, لم الاحظ الالوان ابدا, السحب وتلك الاشياء حتى بدأت تذكرني بها

Yalnızca henüz bunun farkında değil. - Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?
ـ لكنه لا يعرف هذا بعد ـ كيف يمكنك أن تكون متأكداً؟

Ariane, son üç haftadır... ..saçlarını tam olarak 17 kere yıkadığının farkında mısın?
هل تدركين أنّكِ خلال الأسابيع الثلاثة الماضية قمتي بغسل شعركِ 17 مرة تقريباً؟

Kim bilir neden. Salak herif ne kadar şanslı olduğunun farkında değilmiş.
الرب وحده يعلم السبب الأحمق لم يعرف كم أن حياته كانت جيدة

Bazısı tehlikeyi sezmişti. Kimisi ise olup bitenin farkında değildi.
البعض توقع الأسوء الغالبية لم يكن لديها فكرة عما سيحدث

Dinle, oğlum her geçen saniye 70 santimetre suyun kapaklardan aktığını farkında mısın?
هل تدرك أن كل ثانية 70 سنتيمتر مِنْ الماءِ هَلْ ضائع على ذلك؟

Tony bu yüzden ömür boyu hapis cezası alacak, farkında mısın?
تدرك الذي توني يمكن أن يدخل السجن ل إستراحة حياته لهذه؟

farkında değil misin? Bu sık sık başına gelen bir şey değildir.
أنتَ لم تدرك ان هذا جيداً هذا لا يحدث في أغلب الأحيان

Gücünün farkında değilsin. Sakin ol, yoksa sana yardım edemem.
انت لا تعرف مدى قوتك اهدأ والا فلن استطيع مساعدتك

Birinin bilmediğini zannedip, bunun farkında olmamak ise bir hatadır.
أن لا تعرف وتظن أن الآخر لا يعرف هذا خطأ

Artık evde neler olduğunun farkında değilsin! Sağda solda konuşma yapıp duruyorsun!
لم تعد تعرف ما يدور هنا بعد الآن أنت مشغولا بإلقاء الأحاديث

Bay Mathur, bir krizin daha nelere yol açabileceğinin, farkında mısınız?
السيد ماتور هل تعلم أن مرة آخرى يمكن أن تؤدى الى

farkında değilsin ne kadar çılgın aşık olduğumu kalbimi hediye olarak sundum sana
أنت لا تدركين كم أنا عاشق مجنون لقد أحضرت لك هدية من قلبي

ne yaptığının farkında değil dedim. Ve becerdi.
ولم أفكر عندها بأنه يعلم ما يفعل ثم نجح في صنعه

Uyduların yönlerini değiştirmenin çok büyük bir iş olduğunun farkında mısın?
هل لديك أية فكرة عن صعوبة إعادة برمجة تلك الأقمار الصناعية؟

Bu konuda o kadar iyisin ki, artık farkında olmadan yapıyorsun.
نعم انت جيدة فى هذا انت حتى لا تعرفين ماذا تفعلين

O kadar çok yalan söylüyorsun ki, artık bunun farkında bile değilsin.
على الأرجح أنكِ تكذبين كثيراً، لدرجة أنكِ لا تعلمين ذلك بعد الآن

On beş yıldan müebbete hapis. Bunun farkında mısın avukat bey?
ستسجن لخمسة عشر عاما هل أنت مدرك لذلك ، أيها المستشار؟

Ben fakir olduğumun farkında bile olmadan, Doğu Los Angeles'ta büyüdüm.
لقد نشآت في شرقي لوس آنجلوس، ولم أكن أدرك أنني فقيرة.

Ne yaptığının farkında değilsin. Anlamıyorsun!
لا أعتقد أنك تدرك فظاعة ما فعلته ،إنك لا تفهم

Ailem ve ülkeme karşı sorumluluklarımın farkında olmasam, bu gece buraya dönmezdim.
إذا لم أكن مدركة لواجباتى تجاه عائلتى وبلادى لم أكن سأعود الليله

Bu odada hava var, ve sizler her bir atomun farkında değilsiniz.
إذا أخذنا الهواء في هذه الغرفة، فأنت لا تلاحظ كل ذرة مستقلة.

River'ı, Birlikten korumak için ne kadar ileri gittiğimin farkında mısın?
هل تعي ما مررت به لكي أبقي ريفا بعيدة عن الحلفاء