ويكيبيديا

    "görüşme" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • مقابلة
        
    • المقابلة
        
    • لقاء
        
    • اجتماع
        
    • مكالمة
        
    • الاجتماع
        
    • إجتماع
        
    • الإجتماع
        
    • اللقاء
        
    • محادثة
        
    • المكالمة
        
    • مقابلات
        
    • المقابلات
        
    • اجتماعاً
        
    • لقاءً
        
    Bütün bu insanlar, hepsi görüşme için geldi, değil mi? Open Subtitles كل هؤلاء الناس هنا، لأجل مقابلة العمل أيضاً، أليس كذلك؟
    Ama, onu durdurabilecek birini tanıyorum. Belki size bir görüşme ayarlayabilirim. Open Subtitles .ولكنني أعرف شخصا ً يستطيع إيقافه ربما استطيع تدبير مقابلة معه
    kızı Lesley'le, genç bir adam olarak çeteye katılmasından hayatının sonraki aşamasında her zaman olması gerektiği gibi bir kadına dönüşmesi üzerine bir görüşme yaptı. TED تتحدث في المقابلة مع ابنتها ليسلي عن انضمامها لعصابة كشاب، ثم تحولها جنسيا للمرأة التي طالما تمنت.
    Bu yüzden ilerde babasıyla bir görüşme yapma planım var. Open Subtitles لذا فإن لدي جدول لقاء مع والده في وقت لاحق
    eğer onunamcası orda olsaydı görüşme için bir dakika alacaktım. Open Subtitles إذا كان عمه هنا لكنت حصلت على اجتماع خلال دقيقة
    Ön görüşmeyi yapmıştık. Bu "ön görüşme sonrası görüşme" mi? Open Subtitles قمنا بمكالمة قبل الانطلاق أهذه مكالمة ما بعد قبل الانطلاق؟
    Ve Amanda Tanner'a Başkan ile görüşme işinin yattığını söyle. Open Subtitles ويمكنكِ إبلاغ أماندا تانر أن الاجتماع مع الرئيس قد أُلغي
    - Var. Başkan, Rus Büyükelçisi'yle olumlu bir görüşme yaptı. Open Subtitles أجل، الرئيس كان على إجتماع مثمرًا جدًا مع السفير الروسي
    Polislerin deyimiyle bir "A.G." kartı. Yani "Arazi görüşme" kartı. Open Subtitles إنها بطاقة م.م.هذا مايطلقه الشرطة عليها إنها بطاقة مقابلة ميدانية.
    Bu yüzden bunu ilk resmi görüşme olarak düşünelim olur mu? Open Subtitles لذا دعنا نعتبر هذة اول مقابلة رسمية , هلا بدئنا ؟
    11 sene önce Merkez Gar'a, herhangi birinin, onurlandırmak istediği biriyle, hayatlarıyla ilgili görüşme yapabileceği bir kabin koyduk. TED قبل 11 سنة بغراند سينترال تيرمينال بنينا كابينة يمكن لأي أحد أن يحتفي بآخر فيها عبر دعوته لإجراء مقابلة معه عن حياته.
    Büyük ihtimalle karşılaştığım en büyük zorluğun o gün görüşme veya binaya girmek olduğunu düşünüyorsunuzdur. TED قد تعتقدون أصعب تحدي واجهته ذاك اليوم هو المقابلة الشخصية، أو صعودي للدور العلوي.
    Ancak bu küçük alıntı görüşme sırasında söylediklerinin güzel bir özeti. TED ولكن هذا الاقتباس الصغير يلخص بشكل ممتاز ما كان يقوله أثناء المقابلة
    Bay Roark, bu görüşme gerekli olmakla beraber benim için çok zor. Open Subtitles سيد رورك، هذة المقابلة ضرورية لكنها شديدة الصعوبة بالنسبة لى
    Cinsel yolla bulaşan hastalığı olanlarla görüşme yapmak üzere işe alınmıştı. TED الأميركية وعمله لقاء الناس الذين ينقلون الأمراض الجنسية
    Az önce Saray'la konuştum, öğleden sonra bir özel görüşme talep ediyorlar. Open Subtitles تلقيت مكالمة من القصر للتو يطلبون فيها عقد اجتماع خاص عصر اليوم.
    Bu görüşme çok önemli. Gitmem şart. Seninle evde buluşuruz. Open Subtitles هذا الاجتماع مهم ، يجب علىَ الذهاب ، سأراكِ بالبيت
    Veli görüşme gününde bomba ihbarı yaptığını duydum. Open Subtitles سمعت أنه أطلق عليك قنبلة الرعب. في إجتماع مجلس الآباء
    Ama bu öfke kontrolünü görüşme sırasında da yapmamız gerektiğini söylemeyi unutmuşum. Open Subtitles كان عليّ أن أحدد أن علينا القيام بذلك في لحظة الإجتماع أيضًا
    Temaslar şifreli sadece sesli mesaj ve yüz yüze görüşme şeklinde olmalı. Open Subtitles الاتصال يجب ان يكون البريد الصوتي المشفر و اللقاء وجهاً لوجه فقط
    Yani sana bir saatlik görüşme için 100 dolar mı veriyor? Open Subtitles أه .. أنت تقصدين أنه يعطيك 100 دولار من أجل ساعة محادثة ؟
    John seni ararsa, o görüşme 6 saniyeden fazla sürmeli beni anladın mı? Open Subtitles عندما يتصل بكِ, لابد أن تدوم تلك المكالمة لأكثر من ست ثواني, أتفهمينني؟
    Böylece iki sene boyunca, hükümlü teröristlerle, cihatçılarla ve eski aşırıcılarla görüşme yaptım. TED لذلك قضيت السنتين التاليتين في إجراء مقابلات مع إرهابيين مدانين، المجاهدين والمتطرفين السابقين.
    Ailelerle görüşme sağlamak iyi... onlar için araştırdıkların hakkında konuşmak. Open Subtitles شخص سيُقحم المقابلات مع الوالدين هناك وأنت على حملة الطوارىء
    Şu ana kadar, bu hilemi devam ettirebildim ama yüz yüze bir görüşme zor olacaktır. Open Subtitles نجحت بهذه الخدعة حتى الآن، لكن اجتماعاً وجهاً لوجه، سيكون صعباً.
    Bana seni aramam, oyunun bittiğini söylemem ve bir görüşme ayarlamam söylendi. Open Subtitles وقد أمرتُ بالإتّصال بك، وأقول لك أنّ اللعبة قد انتهت، وأرتّب لقاءً.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد