ويكيبيديا

    "günde" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • اليوم
        
    • باليوم
        
    • أيام
        
    • الأيام
        
    • يومين
        
    • يومٍ
        
    • بيوم
        
    • اليومين
        
    • يومياً
        
    • ايام
        
    • يوميًا
        
    • خلال يوم
        
    • يوما
        
    • ليوم
        
    • في يوم
        
    Dünyada biraz fazla sevgi paylaşıyor olmaktan mutluyum, çok harika bir şey, fakat buyrun Dr. Aşk'tan reçeteniz: günde sekiz kucaklama. TED وانا سعيد لانني انشر حباً اكثر في هذا العالم انه شعور رائع ووصفة دكتور الحب لكم هي 8 ضمات في اليوم
    Eğer muzun bütün radyasyonunu absorbe edebilseydiniz yıllık dozajınıza ulaşabilmek için günde yaklaşık 170 tane muza ihtiyacınız olurdu. TED إذا استطعت امتصاص جميع الإشعاعات الموجودة في الموز، ستحتاج إلى 170 موزة في اليوم حتّى تصل إلى الجرعة السنويّة.
    Ben temelde, yerden 15 metre yukarıda duran bir sokak fotoğrafçısıyım ve bu fotoğrafta gördüğünüz her şey, aslında aynı günde gerçekleşti. TED أنا في الأساس مصور الشارع من ارتفاع 50 قدماَ في الهواء، وكل شيء ترونه في هذه الصورة حدث فعلاَ في هذا اليوم.
    Tüm işini kendi görürdü, bense günde beş sigara içen kendi halinde biriydim. Open Subtitles كان هو العمل كله, بأستثناء أنى كنت فتى الاستطبل مقابل 5 سجائر باليوم
    Geçen hafta, bu filizlerin üç günde bir metre boy attığını gördük, burada 3 yıl içinde sürdürülebilir kerestelik ağaçlardan bahsediyoruz. TED هذه البراعم، شاهدناها تنمو مترا واحدا خلال ثلاثة أيام الأسبوع الماضي، لذا فنحن نتكلم عن خشب دائم في ظرف ثلاث سنوات.
    Ben de derim ki, ortalama bir Amerikalı günde beş saat televizyon izliyor. TED ويمكنني أن أخبرك بأن الأمريكي المتوسط يشاهد خمس ساعات من التلفاز في اليوم.
    Bilirsiniz, eğer günde 1 dolar ya da 2 dolardan az kazanırsanız falan. TED أي إن كنت تكسب دولاراً واحداً في اليوم، أو ربما دولارين في اليوم.
    günde bir dolar bana gereksiz bir masraf gibi geldi. Open Subtitles دولار في اليوم تبدو كأنها مصاريف غير ضرورية بالنسبة لي
    Ama çok fazla içiyordu. günde 60 sigara. Sürekli öksürüyordu. Open Subtitles لكنها كانت تدخن باسراف,60 سيجارة فى اليوم وكانت تسعل دائمآ
    Yüce Rabbin dediğine göre... günde yedi kez... günah işlenmesine izin verilmiştir. Open Subtitles الشخص يسمح له أن يذنب سبع مرات في اليوم كما يقول الله
    Adamlar günde bir sıcak öğün yiyordu: Bir kâse buhar. Open Subtitles يحصل الرجال على وجبة طعام ساخنة في اليوم وعاء بخار
    günde iki üç farklı kadın oda anahtarlarını avucuma sıkıştırıyor ve bu yüzden sanırım çok fazla kadınla beraber oldum, evet. Open Subtitles انهن يضعن مفاتيح غرفهمن فى يدى مرتين او ثلاثه فى اليوم نساء مختلفات اذا , انا اعتقد انى أبلى حسنا ..
    Bir günde 15 ya da 20 kez aynı hikâyeyi dinliyordum. Open Subtitles خمسة عشر إلى عشرون مرة أسمع تلك القصص في اليوم الواحد
    Çalışıyor olsam günde 5- 6 kez evinin önünden geçmeyeceğimi söylüyor. Open Subtitles يعتقد ان علي العمل وليس الحضور الى هنا 5 مرات باليوم
    Bense kalçalarım ayak bileğime sarkmasın diye günde beş mil koşuyorum. Open Subtitles وانا هنا .اركض خمسة اميال باليوم حتي لاتصل سمانتي الي كواحلي
    Buraya her ne için geldiysen üç günde tamamlamanı istiyorum. Open Subtitles أريدك أن تنهي ما جئت من أجله في ثلاثة أيام
    Son birkaç günde, gerçeğim son sınırına dek test edildi, ama... Open Subtitles سوزي, في الأيام القليلة الماضية تم اختبار واقعيتي لأقصى درجة فقط..
    Biz günde 18 saat ve 2 günde toplam 36 saat çalışıyoruz Open Subtitles نحن نعمل أكثر من 18 ساعة يوميا أي 36 ساعة في يومين
    Eğer o tetiği çekersen, 21 yaşındaki kızını bir günde bütün ailesini gömmek zorunda bırakan bencil bir kadın olacaksın. Open Subtitles إنّ ضغطتِ على ذلك الزناد ستكونين امرأة أنانيّة التي أجبرت ابنتها ذات 21 سنة لدفن كامل العائلة في يومٍ واحد.
    Kendine "aziz" diyen tanıdığım azizlerin... hiçbiri, bunun hepsini bir günde yapmaz. Open Subtitles أي رجل ورع صدقا أعرف أنه لن يقوم بكل ذلك بيوم واحد
    Son iki günde Queen Endüstri'nin çektiği tüm güvenlik kamerası fotoğraflarını almışsın. Open Subtitles لديك صور كاميرات المراقبة كلها التي التقطتها لك الشركة في اليومين الماضيين
    İnsanlar, günde bir dolar gibi bir ücrete, bizim atıklarımızı ayırmaktadırlar. TED حيث يقوم الناس بالنبش في أشياءنا مقابل أقل من دولار يومياً
    Haftada beş gün, günde beş ders, çarpı diğer 30 çocuğa da dediğim gibi dersi dikkatli dinlemesi lazım. Open Subtitles مثل مااخبرت ال30 طالب لدي خلال الخمس محاضرات قي اليوم وخلال الخمس ايام في الاسبوع هو أرجوكم انتبهوا للدرس
    Bir otoban kenarında yaşıyorsanız, bu, günde 17 sigara içmekle aynıdır. TED إذا كنتم تعيشون بجانب الطريق السريع، فكأنكم تدخنون 17 سيجارة يوميًا.
    Oysa klasik araştırma araçlarını kullanan bir araştırmacı bir günde belki ancak 500 adet nokta elde edebilir. TED وماسح أراضي لديه أدوات مسح تقليدية سيستخدم بكامل طاقته لينتج 500 نقطة ربما خلال يوم بأكمله.
    Gündeliği 35 dolardan 16 günde toplam 560 dolar yapar. Open Subtitles وهناك 16 يوما بقيمة 35 دولار لليوم يصبح المجموع 560
    Aşağı yukarı küçük bir otomobilin günde 20 kilometreden bir yılda salacağı kadar. TED مايقارب رحلة سيارة صغيرة 20 كيلومتر ليوم, وستصدر منها في سنة واحدة.
    Ayrıca, kötü şeyler çok hızlı olabilir ama iyi şeyler bir günde olmaz. TED أيضا، الأشياء السيئة يمكن أن تحدث سريعا، لكن الأمور الجيدة لاتبنى في يوم.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد