ويكيبيديا

    "güzel bir" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • جميل
        
    • جيدة
        
    • لطيف
        
    • لطيفة
        
    • جميلاً
        
    • من الجيد
        
    • الجميلة
        
    • جميلا
        
    • جميلة
        
    • الجميل
        
    • وجيه
        
    • جميله
        
    • رائعة
        
    • من الرائع
        
    • طيبة
        
    Böylece size çekinmeden bir şeyi açıklayacağım, benim için güzel bir şey. TED لذا سوف اعرض لكم بكل خجل شيء اعده جميل جداً بالنسبة لي
    Kimin ne dediği umurumda değil, her genç kızın güzel bir yanı vardır. Open Subtitles لا أهتم بما يقوله أى أحد لكن هناك شئ جميل فى كل فتاة
    Çünkü oraya bayılıyorum. Çok güzel bir yer. Özellikle de günbatımında. Open Subtitles لأننى أحب المكان هناك المنظر جميل هناك , خصوصاً عند الغروب
    Jim ve Shirley hayatını güzel bir biçimde noktaladılar ve hikayelerini sizinle paylaşarak, aynısını yapma şansımızı arttıracağını umuyorum. TED جيم وشيرلي كانت لهما نهاية جيدة للحياة، وعن طريق مشاركة قصتهما معكم، آمل في زيادة فرصنا للقيام بنفس الشيء.
    İlk Sevgililer Günümüz için güzel bir şeyler yapmak istemiştim. Open Subtitles أنا كُنْتُ أُحاولُ أَنْ أعْمَلُ شيءُ لطيف ليوم الحبِّنا الأولِ.
    Jack Sommersby bana hayatı boyunca güzel bir söz söylemedi. Open Subtitles جاك ساميرز بي لم يقل في عمره كلمة لطيفة لي
    "Ne güzel bir gün" aşkım hayalleri, sözleri ve ölümleri ile. Open Subtitles انه يوم جميل يا حبي، في الأحلام، في الكلمات، وفي الموت
    Sanırım güzel bir yüzün olunca mizah duygun olması gerekmiyor. Open Subtitles أعتقد ان المرء لايحتاج الي روح دعابة مع وجه جميل
    Bana bir iş önerildi üç hafta önce güzel bir evdi. Open Subtitles قبل ثلاثة اسابيع عُرض علي عمل في اعلى التلال بيت جميل.
    Sadece zamanınızdan birkaç saniye. Ne güzel bir gün, değil mi ? Open Subtitles فقط دقائق قليلة من وقتك سيدتى يوم جميل ، أليس كذلك ؟
    Çok güzel bir gün, benimle biraz yürümeye ne dersin? Open Subtitles إنه يوم جميل. يجب علينا الذهاب في نزهة على الأقدام؟
    Herkes onun ne kadar güzel bir çocuk olduğundan bahsederdi. Open Subtitles لقد اعتاد الجميع أن يذكروا كم أن أخيك ولد جميل
    Yani, evrendeki brane (ince zar) görüşü, eğer evren onikiyüzlü olarak şekillenmişse bu, muhtemelen ne olabileceğinin çok güzel bir haritasıdır. TED لذلك، الفكرة الأساسية للبرينات في الكون، إذا كان الكون على شكل إثني عشر السطوح تلك خريطة جيدة لما يمكن أن يكون.
    - Jim, Las Cruces'de güzel bir iş aldım. - Las Cruces? Open Subtitles جيم، لقد حصلت على وظيفة يالفعل جيدة في لاس كروسيز لاس كروسيز؟
    Ziyan etmedi! güzel bir gün geçirdik, öyle değil mi? Open Subtitles انه لا يفعل هذا لقد كان لدينا يوم لطيف ..
    Eğer istersen seni eve bırakabilirim. Benim gerçekten güzel bir arabam var. Open Subtitles اذا كنتِ تريدين يمكنني أن أوصلك للمنزل ًأنا أملك سيارة لطيفة حقا.
    İsviçre çok güzel bir yer olmalı, sizce de öyle değil mi? Open Subtitles يجب أن تكون سويسرا مكاناً جميلاً جداً ، ألا تعتقدين ذلك ؟
    Gelmek için güzel bir mekan değil mi? Kaçış yeri. Open Subtitles من الجيد أن يكون لديك مكان للذهاب إليه، تعلمين، الإنصراف
    Bir tane verdiler ve eve güzel bir kapla gittim. TED أعطوني واحدة فعدتُ أدراجي إلى البيت بعلبة الكرتون الجميلة هذه.
    İmzalayacak. Hadi bakalım Rodya, bize güzel bir Raskolnikov yazıver. Open Subtitles سيوقعه لك فورا والان راسكولنيكوف, شخبط لهم هنا توقيعا جميلا
    Endişelerimin bitmesiyle, Uzun güzel bir hayat yaşayacağım, senin sayende. Open Subtitles حقا؟ سأعيش حياة طويلة جميلة بفضلك أشعر بالارتياح التام الآن
    Ve çok güzel bir yer görduüm. Buraya tekrar geleceğimi biliyordum. TED ولقد رأيت هذا المكان الجميل. عرفت أنني أرغب في العودة مجدداً.
    Bir çok eğitimli insan aptaldır, ve bir çok aptal insan sebepsiz yere kavga çıkarır, böylesi güzel bir günde. Open Subtitles الكثير من المتعلمين أغبياء و الكثير من الناس الأغبياء يحبون بدء معارك من دون سبب وجيه في يوم لطيف بحقّ
    Ve güzel bir kız geçtiğinde asla iki kere bakmadım. Open Subtitles لم اقم ابدا بالنظر مرتين لو مرت بى فتاه جميله
    Mesela bu oda da çok güzel bir bebek odası olabilir. Open Subtitles الآن هذه الغرفةِ على سبيل المثال ممكن تعملوها غرفة أطفال رائعة
    Will, yardım etmen çok güzel bir davranış. Yola geleceğini biliyordum. Open Subtitles ويل, أعتقد أنه من الرائع أنك تساعدنا علمت أنك ستأتي للحدث
    Bir zamanlar senden güzel bir söz duyabilmek için hayatımı verirdim. Open Subtitles كان هناك وقت كنت لأمنح فيه حياتي مقابل كلمة طيبة منك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد