Üstünkörü bir şekilde kullanılıyor ve gerçek bir alfanın ne anlama geldiğinigöstermiyor. | TED | استعمل المصطلح بطريقة سطحية جداً بشكل لايمت بصلة إلى المعنى الحقيقي للكلمة. |
Hannassey'ler gerçek bir beyefendi gördüklerinde anlar ve hayranlık duyar. | Open Subtitles | الهانسيس يعرفون ويحترمون الرجل المحترم الحقيقي عندما يرون واحد منهم |
Sen gerçek bir şampiyonsun, insanların gerçek eseri. Halen alırlarken sat. | Open Subtitles | أنت بطل حقيقى من صنع الناس بعهم ذلك إذا أستطاعوا الشراء |
Ama bu esaslı güç, Kenya'nın ruhuna yardım etme becerisinin altında yatıyor böylece biz nihayet gerçek bir ulus kurabiliriz. | TED | لكن القوة الحقيقية تكمن في القدرة على مساعدة كينيا في التعافي النفسي، حتى نتمكن في النهاية من بناء أمة حقيقية. |
Burada gördüğünüz bir gerçek bir insanın göğüs kanseri biyopsisi. | TED | هذا فحص حقيقي لنسيج جسد، من مريض مصاب بسرطان الثدي |
Hayır, hayır, gerçek bir çalışma ve davranışsal ekonomi ile çok ilgili. | TED | كلا، كلا، كلا، هذه دراسة حقيقية ولها علاقة كبيرة جدا بالاقتصاد السلوكي. |
Bir önemi varsa, bu, bana sizin herkes gibi inişleri ve çıkışları olan bir gencin olduğu gerçek bir aile olduğunuzu gösterdi. | Open Subtitles | .. إن كان هنالك أيّ شيء ، فهذا يوضح ليّ بأنكم عائلة حقيقيّة .. بكل الصدمات و الكدمّات التي قد يسببها المراهقيّن |
Ama donmuş bir kalbi ancak gerçek bir aşk eritebilir. | Open Subtitles | لكن يمكن فقط لبادرة حبّ حقيقيّ أن تذيب القلب المجمّد |
Fakat bu asla olamaz, çünkü gerçek bir erkeğin istediği gerçek bir kadındır. | Open Subtitles | لكن هذا مستحيل الحدوث لأن الرجل الحقيقي هو ذاك الذي يرغب بامرأة حقيقية |
Peki, gerçek bir erkek nasıl olur, sen bana söyle. | Open Subtitles | لقد كنت تخبرني بما يجب أن يكون عليه الرجل الحقيقي |
gerçek bir kahraman ortaya çıkardı, yoksa aşağılanmayı mı yeğlersin? | Open Subtitles | البطل الحقيقي يجب ان يظهر نفسه. أو هل تفضلون الإذلال؟ |
Dünya'da gerçek bir kahraman olduğunu ispat edersen... tanrılığını geri kazanabilirsin. | Open Subtitles | هرقل تستطيع أن تثبت أنك البطل الحقيقي على الأرض ألوهيتك سترجع |
Bir gerçek, bir başka gerçeği destekler. Ama aslında ikisi de gerçek değildir. | Open Subtitles | عندما تجد ان دليل حقيقى يُؤيد دليل آخر وكلاهما ليس حقيقى على الأطلاق |
Hayır, hayır,... gerçek bir kitap. Çocukken okuduğum bir roman. | Open Subtitles | لا، لا انه كتاب حقيقى قصة قرأتها و انا طفل |
Bir daha o kaskları taktığınızda gerçek bir maça çıkacaksınız. | Open Subtitles | في المرة القادمة عندما توضعوا تلك الخوذ ستكون للعبة الحقيقية |
Bu gerçek bir anı olsa topallardın ve benimle konuşuyor olmazdın. | Open Subtitles | لو كانت هذه ذاكرتك الحقيقية لكنتَ تعرج ولما كنتَ تتحدّث معي |
Ve sizin bilincinizle bir başkasının bilinci arasında gerçek bir ayrılık yoktur. | TED | ولا يوجد اي فرق حقيقي بين وعيك الشخصي عن وعي الشخص الآخر |
Fakat kara delikten gelen resme sıra geldiğinde gerçek bir muamma ile karşılaştık: Kara deliği daha önce hiç görmemiştik. | TED | لكن عندما يتعلق الأمر بصور لثقب أسود، فإننا نواجه معضلة حقيقية: لم يسبق وأن شاهدنا ثقباً أسوداً حقيقياً من قبل. |
Gidip adam gibi bir kafeterya bulup gerçek bir kahve içelim mi? | Open Subtitles | هذه مريعة أتريدين أن نبحث عن كافتيريا ونحصل على قهوة حقيقيّة ؟ |
Sonra ona kemerle vurdum sonra da gerçek bir kırbaçla. | Open Subtitles | ثم بدأت بضربها بحزام. ولاحقًا بسوطٍ حقيقيّ |
Zaten sen de bana gerçek bir şey söylemeyeceksin, değil mi? | Open Subtitles | حسنا كأنك لاتنوي أن تخبريني أي أشياء حقيقيه ايضا أليس كذلك؟ |
Sen Alman Halkının en soylu ırkına dahil olmamakla birlikte, gene de gerçek bir Ari Almansın. | Open Subtitles | أنت لاتنتمي للجنس العريق للشعب الالماني لكنك من جنس أصيل |
Hâlâ enerjin yerinde. Bakalım gerçek bir kılıç ustasına karşı neler yapabileceksin? | Open Subtitles | مازال لديك بعض الخفة في حركتك، لنرى كيف ستؤدي أمام السياف الحقيقيّ |
Polisler sizin onlardan korkmanızı istiyor. Böylece erkek, gerçek bir erkek olduklarını sanıyorlar. | Open Subtitles | الشرطة تريد منكم أن تخافوا منها وهذا يجعلوهم رجال حقيقيون |
Elfçe'nin bazı bölümleri gerçek bir dile, yani Finceye dayanmaktadır. | Open Subtitles | وبعض الأجزاء من لغة الجن مشتقة من لغة فعلية: الفنلندية |
gerçek bir insana ateş etmek bundan biraz daha farklıdır. | Open Subtitles | يكون الأمر مختلف قليلاً عندما تطلق النار على ناس حقيقيين. |
Eski bir psikolojik numaradır. gerçek bir erkek olmamıza yardım eder. | Open Subtitles | انها حيلة نفسية قديمة , وهى تساعدنا لنقترب من الرجل الحقيقى |