ويكيبيديا

    "gerçek bir" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الحقيقي
        
    • حقيقى
        
    • الحقيقية
        
    • حقيقي
        
    • حقيقية
        
    • حقيقيّة
        
    • حقيقيّ
        
    • حقيقيه
        
    • أصيل
        
    • الحقيقيّ
        
    • حقيقيون
        
    • فعلية
        
    • حقيقيين
        
    • الحقيقى
        
    • حقيقياً
        
    Üstünkörü bir şekilde kullanılıyor ve gerçek bir alfanın ne anlama geldiğinigöstermiyor. TED استعمل المصطلح بطريقة سطحية جداً بشكل لايمت بصلة إلى المعنى الحقيقي للكلمة.
    Hannassey'ler gerçek bir beyefendi gördüklerinde anlar ve hayranlık duyar. Open Subtitles الهانسيس يعرفون ويحترمون الرجل المحترم الحقيقي عندما يرون واحد منهم
    Sen gerçek bir şampiyonsun, insanların gerçek eseri. Halen alırlarken sat. Open Subtitles أنت بطل حقيقى من صنع الناس بعهم ذلك إذا أستطاعوا الشراء
    Ama bu esaslı güç, Kenya'nın ruhuna yardım etme becerisinin altında yatıyor böylece biz nihayet gerçek bir ulus kurabiliriz. TED لكن القوة الحقيقية تكمن في القدرة على مساعدة كينيا في التعافي النفسي، حتى نتمكن في النهاية من بناء أمة حقيقية.
    Burada gördüğünüz bir gerçek bir insanın göğüs kanseri biyopsisi. TED هذا فحص حقيقي لنسيج جسد، من مريض مصاب بسرطان الثدي
    Hayır, hayır, gerçek bir çalışma ve davranışsal ekonomi ile çok ilgili. TED كلا، كلا، كلا، هذه دراسة حقيقية ولها علاقة كبيرة جدا بالاقتصاد السلوكي.
    Bir önemi varsa, bu, bana sizin herkes gibi inişleri ve çıkışları olan bir gencin olduğu gerçek bir aile olduğunuzu gösterdi. Open Subtitles .. إن كان هنالك أيّ شيء ، فهذا يوضح ليّ بأنكم عائلة حقيقيّة .. بكل الصدمات و الكدمّات التي قد يسببها المراهقيّن
    Ama donmuş bir kalbi ancak gerçek bir aşk eritebilir. Open Subtitles لكن يمكن فقط لبادرة حبّ حقيقيّ أن تذيب القلب المجمّد
    Fakat bu asla olamaz, çünkü gerçek bir erkeğin istediği gerçek bir kadındır. Open Subtitles لكن هذا مستحيل الحدوث لأن الرجل الحقيقي هو ذاك الذي يرغب بامرأة حقيقية
    Peki, gerçek bir erkek nasıl olur, sen bana söyle. Open Subtitles لقد كنت تخبرني بما يجب أن يكون عليه الرجل الحقيقي
    gerçek bir kahraman ortaya çıkardı, yoksa aşağılanmayı mı yeğlersin? Open Subtitles البطل الحقيقي يجب ان يظهر نفسه. أو هل تفضلون الإذلال؟
    Dünya'da gerçek bir kahraman olduğunu ispat edersen... tanrılığını geri kazanabilirsin. Open Subtitles هرقل تستطيع أن تثبت أنك البطل الحقيقي على الأرض ألوهيتك سترجع
    Bir gerçek, bir başka gerçeği destekler. Ama aslında ikisi de gerçek değildir. Open Subtitles عندما تجد ان دليل حقيقى يُؤيد دليل آخر وكلاهما ليس حقيقى على الأطلاق
    Hayır, hayır,... gerçek bir kitap. Çocukken okuduğum bir roman. Open Subtitles لا، لا انه كتاب حقيقى قصة قرأتها و انا طفل
    Bir daha o kaskları taktığınızda gerçek bir maça çıkacaksınız. Open Subtitles في المرة القادمة عندما توضعوا تلك الخوذ ستكون للعبة الحقيقية
    Bu gerçek bir anı olsa topallardın ve benimle konuşuyor olmazdın. Open Subtitles لو كانت هذه ذاكرتك الحقيقية لكنتَ تعرج ولما كنتَ تتحدّث معي
    Ve sizin bilincinizle bir başkasının bilinci arasında gerçek bir ayrılık yoktur. TED ولا يوجد اي فرق حقيقي بين وعيك الشخصي عن وعي الشخص الآخر
    Fakat kara delikten gelen resme sıra geldiğinde gerçek bir muamma ile karşılaştık: Kara deliği daha önce hiç görmemiştik. TED لكن عندما يتعلق الأمر بصور لثقب أسود، فإننا نواجه معضلة حقيقية: لم يسبق وأن شاهدنا ثقباً أسوداً حقيقياً من قبل.
    Gidip adam gibi bir kafeterya bulup gerçek bir kahve içelim mi? Open Subtitles هذه مريعة أتريدين أن نبحث عن كافتيريا ونحصل على قهوة حقيقيّة ؟
    Sonra ona kemerle vurdum sonra da gerçek bir kırbaçla. Open Subtitles ثم بدأت بضربها بحزام. ولاحقًا بسوطٍ حقيقيّ
    Zaten sen de bana gerçek bir şey söylemeyeceksin, değil mi? Open Subtitles حسنا كأنك لاتنوي أن تخبريني أي أشياء حقيقيه ايضا أليس كذلك؟
    Sen Alman Halkının en soylu ırkına dahil olmamakla birlikte, gene de gerçek bir Ari Almansın. Open Subtitles أنت لاتنتمي للجنس العريق للشعب الالماني لكنك من جنس أصيل
    Hâlâ enerjin yerinde. Bakalım gerçek bir kılıç ustasına karşı neler yapabileceksin? Open Subtitles مازال لديك بعض الخفة في حركتك، لنرى كيف ستؤدي أمام السياف الحقيقيّ
    Polisler sizin onlardan korkmanızı istiyor. Böylece erkek, gerçek bir erkek olduklarını sanıyorlar. Open Subtitles الشرطة تريد منكم أن تخافوا منها وهذا يجعلوهم رجال حقيقيون
    Elfçe'nin bazı bölümleri gerçek bir dile, yani Finceye dayanmaktadır. Open Subtitles وبعض الأجزاء من لغة الجن مشتقة من لغة فعلية: الفنلندية
    gerçek bir insana ateş etmek bundan biraz daha farklıdır. Open Subtitles يكون الأمر مختلف قليلاً عندما تطلق النار على ناس حقيقيين.
    Eski bir psikolojik numaradır. gerçek bir erkek olmamıza yardım eder. Open Subtitles انها حيلة نفسية قديمة , وهى تساعدنا لنقترب من الرجل الحقيقى

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد