ويكيبيديا

    "hakları" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الحقوق
        
    • الحق
        
    • لحقوق
        
    • حقوق
        
    • حق
        
    • بحقوق
        
    • حقوقه
        
    • حقهم
        
    • حقوقهم
        
    • للحقوق
        
    • حقوقاً
        
    • وحقوق
        
    • حُقوق
        
    • يحق لهم
        
    • المدنيّة
        
    Bu kısa videoda bana şaşırtıcı gelen bu videoyuyu çekerken Karess'in yurttaşlık hakları hareketi tarihini nasıl anladığı ama onla sınırlı kalmadığını göstermesi. TED المذهل في هذا المقطع هو او نحن نلتقط، ظهر أن كاريس كانت تفهم تاريخ حركة الحقوق المدنية و لكنها لم تكن مقيدة بها.
    Bu hareket, meclis üyelerinden ve... vatandaşlık hakları savunucularından eleştiriler alsa da... Open Subtitles بينما سبب هذا انتقاد الكثيرين من صناع القرار والمدافعين عن الحقوق المدنية
    evet bizim büyüklerimiz... ama yine de kalp kırmaya hakları yok. Open Subtitles أنا أعلم أنهم الكبار ولكن هذا لا يعطيهم الحق بتحطيم القلوب
    Bu adamlar, her kimlerse, sana bunu yapmaya hakları yoktu. Open Subtitles أولئكَ الرجال، مهما كانوا لم يكُن لهُم الحق في اغتصابِك
    ve birkaç yıl sonra da, İnsan hakları Evrensel Bildirgesi. TED وفي وقت لاحق بالفعل بضع سنوات، الإعلان العالمي لحقوق الإنسان.
    İlk defa, yerel toplum imamlarının yaptığı Cuma vaazlarında kadınların hakları anlatıldı. TED و لأول مرة دعا خطباء الجُمع في المجتمع المحلي لتعزيز حقوق المرأة.
    Ve bu nadir vakalarda hukuki yaptırımlar uygulanacak olsa bile, mağdurların ceza davası sonuçlanana kadar hiçbir hakları yok. TED وحتى في تلك الحالات النادرة التي تختار فيها السلطات التدخل، لا يتمتع الضحايا بأي حق خلال الإجراءات الجزائية المترتبة.
    Southfork ile ilgili maden hakları olmadan botlarındaki çamurları bile satamazsın. Open Subtitles بدون الحقوق المعدنية لن تستطيع حتى بيع الوحل الذي على قدميك
    Eğer emin değilseniz olmamıştır çünkü o bir insan hakları ihlali ve hiçbir zaman rozetler ve masaya konan silahlarla sonlanmaz. Open Subtitles إن لم تكن متأكداً, إذن لم يسبق له ذلك, لأنها تهمة بالتعدي على الحقوق المدنية والتي لا تنتهي أبداً بإمتلاكه شارة
    Bu öncelikli su hakları kilit nokta. TED ان حاملي هذه الحقوق هم المفتاح لهذه المشكلة
    Amerika Vietnam karşıtı ve Yurttaş hakları hareketleriyle sarsılıyordu. TED وأمريكا ارتجت بالحركة المناهضة للحرب على الفيتنام وحركة الحقوق المدنية.
    Ağustos'ta başkanımız olağanüstü hâl ilan etti ve bazı hakları askıya aldı. TED في أغسطس أعلنت رئيستنا حالة الطوارئ وعلقت الحقوق المعينة.
    Emily ve Spencer'ın o zavallı kızı sıkıştırmaya hakları yoktu. Open Subtitles إيميلي و سبينسر ليس لديهم الحق في محاصرة تلك الفتاه
    Bu adamın telefonunu almamız yanlış bir şey, çünkü o bir birey, onun kişisel hakları ve bir itibarı var, ve biz bunlara öylece müdahale edemeyiz. TED و من الخطأ أن نأخذ منه هاتفه ، لأنه إنسان و لديه حقوق و كرامة ، وليس لنا الحق في التدخل في خصوصياته.
    Dolayısıyla aradaki dengeyi gerçekten kuramıyorum ama köpekbalıklarının bizden korkmaya çok daha fazla hakları var. TED لا أعلم أين التوازن لكنني اظن ان اسماك القرش لديها كل الحق في ان تكون خائفة منا اكثر من خوفنا منها
    Endüstrinin büyümesi ile birlikte korkunç insan hakları suistimalleri meydana geldi. TED حاليًا، إلى جانب نمو هذه الصناعة. تحدثُ انتهاكات مروعة لحقوق الإنسان.
    Evcil hayvan projesi Başkanın eşinin ait... Ülkeninde en ateşli gazi hakları savunucusu. Open Subtitles كان هذا مشروع السيدة الأولى الوحيد وهي المساندة في البلد لحقوق الجنود القدامى
    Çin ekonomik olarak kalkındı, fakat insan hakları ve çevre konularında pek ilerleyemedi. TED ازدهرت الصين اقتصاديا، ولكن لم تُحرز تقدّما على مستوى حقوق الإنسان والقضايا البيئيّة.
    Asya, Afrika ve Güney Amerika'dan 15 ülke seçtik, Batı'nın dışında ve LGBT hakları açısından değişken yerler olsun istedik. TED قمنا باختيار 15 بلدا من آسيا وأفريقيا وأمريكا الجنوبية، بلاد من خارج الغرب والتي تتسم بتنوع من حيث حقوق المثليين.
    Arkadaşın Ben Quick'e 1000 dolar ödedim, bu arazinin hakları için. Open Subtitles لقد دفعت لصديقك ذاك بن كويك الف دولار حق هذه الارض
    Sırada ne var, devredilemez hayat ve özgürlük hakları mı? Open Subtitles وماذا بعد,عدم القدرة على التحكم بحقوق الحياة والحُرية فكرة جيدة
    Yedinci jenerasyon hala hakları için savaşıyor. TED الجيل السابع لا يزال يكافح من أجل حقوقه.
    bu onların su hakkı, ve eğer bu hakkı deredeki balıkların büyümesi için kullanmak isterlerse, bunu yapmaya hakları var. TED هذه هي حصتهم وان كانوا يريدون ان يستخدموا هذه الحصة لكي يساعدوا على انماء الاسماك في الجدول فهذا حقهم ..
    insani hakları ihlal edilmiş yoksul insanlara… kaybettikleri saygınlıklarını geri verebilir miyiz? Bu sadece insanlara kaybettikleri… …saygınlığın geri verilmesiyle başlar. Şimdilerde, TED الناس الفقراء الناس الذين اخترقت حقوقهم البشرية إن أساس الموضوع هو خسارة الكرامة هو نقص الكرامة
    Online kadın düşmanlığı küresel bir cinsiyet hakları trajedisi, ve mutlaka sona ermeli. TED كراهية النساء على الانترنت هي مأساة عالمية للحقوق الجنسانية، ومن الضروري أن تنتهي.
    Altını çizmek istediğim tek bir nokta var, o da hepinizin hakları olduğu. Open Subtitles ‏الأمر الوحيد الذي أريد قوله وإيضاحه جداً،‏ ‏هو أن لديكن جميعاً حقوقاً. ‏
    Fakirler ve alt sınıflar büyüyor. Adalet ve insan hakları yok oluyor. Open Subtitles الطبقة المتدنية تتزايد ، العدالة العنصرية وحقوق الإنسان لم يعد لهما وجود
    Bağımsızlık Bildirgesine göre, hepimizin, kesin hakları vardır, en önemlileri yaşamak, özgürlük ve mutlu olmaya çalışmak. Open Subtitles يَقولُ إعلانُ الاستقلال أنَّ لنا، جَميعُنا، حُقوق مُعيَّنَة و أهَمُ تِلكَ الحُقوق الحياة، الحُريَّة، و السعي لتَحقيق السعادَة
    bugün söylediğin gibi, oy hakları yok. Open Subtitles ، كما صرختي ظُهر هذا اليوم . أنه لا يحق لهم التصويت
    Polis köpeklerinin sivil hakları için savaşanlara saldırdığını görmeyeceksiniz. Open Subtitles لن ترى الكلاب البوليسيّة تهاجم المضربون و متظاهرو الحقوق المدنيّة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد