ويكيبيديا

    "huzur" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الراحة
        
    • الهدوء
        
    • السكينة
        
    • راحة
        
    • بالسلام
        
    • هدوء
        
    • هادئة
        
    • الطمأنينة
        
    • والسلام
        
    • أرتاح
        
    • هادئ
        
    • في سلام
        
    • سلاماً
        
    • الصفاء
        
    • بالسكينة
        
    Dünyanın günahlarını sırtlanan Yüce İsa... bu ruha sonsuz huzur ihsan et. Open Subtitles أيها الحمل الذي خلصت العالم من خطيئته امنح هذه الروح الراحة الأبدية
    Ben sana tamamıyla sadıktım ama başkalarının kollarında huzur aramandan dolayı seni suçlamıyorum. Open Subtitles كنت مخلصة تماماً ولكن أنا لا ألومك للبحث عن الراحة في أحضان الآخرين
    Dinlendirici renkler kullanarak, o kadar dertten sonra eve huzur getirmeye çalıştığını söyledi. Open Subtitles قالت أنها استخدمت ألوان مريحة لتحاول أن تجلب الهدوء بعد كل تلك المشكلة
    Fakat huzur bulmak ve sebep olduğum acının cezasını çekmek istiyordum. Open Subtitles ولكنني أردت العثور على السكينة والتكفير عن الآلام التي تسببت بها،
    Seyahat özgürleştirici olabilir, ama sürekli olduğunda, huzur yoksunu, ebedi sürgünler haline geliriz. TED السفر يمكن ان يكون محرر ولكن عندما يكون مستمر ، نصبح المغتربون دائما و من دون راحة
    Usulüne göre bir defin yapılmadığı sürece ruhu huzur bulmayacak. Open Subtitles لن تنعم روحها بالسلام حتّى تُدفن بشكل لائق داخل المقابر.
    huzur ve sessizliği hakettim artık. Ve buna uymanı bekliyorum. Open Subtitles وأنا أريد أن أعيش فى هدوء وسلام وأنا أستحق ذلك
    Kocasının huzur için ölme isteğini çiğnemeye hiçbir şekilde hakkı yok. Open Subtitles لا يمكن ببساطة تركها تتجاوز رغبة زوجها الموثقة بوضوح بميتة هادئة
    Kalbimdeki huzur ve dinginlik. senin yüreğine de dolsun. Open Subtitles لتأتى الى قلبك الراحة و الطمأنينة كاللذان فى صدرى
    Antik ayinler, kurbanların ruhları huzur bulabilsin diye bölgeyi iyileştirir. Open Subtitles الطقوس القديمة تشفي الأرضَ لتتمكن ارواح الضحايا من إيجاد الراحة
    Yüreğiniz huzur bulmalı hanımefendi. Rusya'da canlı bir İtalyan yok. Open Subtitles يجب أن تجدى الراحة لقلبك يا سيدتى ليس هناك إيطاليون على قيد الحياة فى روسيا
    Vücudunda yayıldığını, etrafındaki her şeyi sakinleştirip yalnız huzur kalana dek arındırdığını düşün. Open Subtitles تتدفق خلالك، تهدئك تغسل كل شيء حولك حتى يكون الهدوء هو المتبقي الوحيد
    Can sıkıcı sivrisineği öldürüyorsun ve huzur geri geliyor. TED لقد قضيت على البعوضة المزعجة وعاد الهدوء.
    Hayatımda hiç böyle bir huzur, böyle bir mutluluk tatmadım. Open Subtitles لا أظن بأني عرفت الهدوء و السعادة كما الأن.
    Fakat huzur bulmak ve sebep olduğum acının cezasını çekmek istiyordum. Open Subtitles ولكنني أردت العثور على السكينة والتكفير عن الآلام التي تسببت بها،
    Üçüncü beyinsel sistem de bağlılık: Uzun süreli bir ilişkinin getirdiği huzur ve güvenlik duygusu. TED و النظام الثالث هو التعلق و هو الأحساس بالهدوء و السكينة التى تشعر بها مع شريكك بعد مرور فترة زمنية طويلة عليكما معا
    Modacılara hiçbir zaman huzur yok. TED أخبركم، بأنه ليس هناك راحة في عالم الموضة.
    İçten yalınlığı eski zırhlara olan müthiş aşinalığı ve tüm konuşması boyunca yanındakine verdiği huzur verici tavrı." Open Subtitles ألفته الرائعة بالدرعِ القديمِ و راحة شركتِه وعندما يتكلَم
    Güvende olduğunu hissetmesi için çok uğraştık bir huzur bulması için. Open Subtitles لقد بذلنا أقصى مافي وسعنا لنُشعرها بالأمان لمساعدتها على الشعور بالسلام
    Bu gece sabrımı sınamaya kalkma Hadley. Ciddiyim. huzur duymasını istiyorum. Open Subtitles لما لاتجربيني في الليلة هادلي أعني هذا, أريد هدوء
    Tek istediğim, şırıldayan huzur dolu bir çeşmenin yanında sabah espressomu yudumlamak. Open Subtitles جلّ ما أردتُه هو ارتشاف قهوة الصباح بالقرب من نافورة مياه هادئة
    Ama bütün hepsini görmek insana biraz huzur verir. Open Subtitles ولكن رؤية المسار كاملاً تمنحك بعض الطمأنينة.
    Ben hastaların ne istediğini bilirim. Dinlenme sessizlik ve huzur. Open Subtitles أنا أعرف ما يحتاجه المرضى انهم يحتاجون للراحة والسلام والهدوء
    Yeşil çayırlarda huzur içinde uzandırır beni durgun suların arasına salar. Open Subtitles إنه يجعلني أرتاح في مرعى أخضر إنه يقودني أمام المياه الهادئة
    Buraya gelmeyi çok severim. Çok huzur dolu ve sessiz. Open Subtitles احب ان اتي الى هنا انه يبدو مكاناً هادئ ومسالماً
    Güvende olacağız Ülkemizin toprakları Sonsuza dek huzur içinde olacak Open Subtitles سنشعر بالأمان، كما يجب أن تظل الإمبراطورية في سلام أبدي
    -Biraz olsun huzur ver yeter. Open Subtitles أتراجع , أخضع , أستسلم ؟ أريد سلاماً مؤقتاً مؤقتاً ؟
    Tanrı bana değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etmem için huzur, ...değiştirebileceklerimi değiştirmem için cesaret ve aralarındaki farkı anlamam için akıl versin. Open Subtitles ربي أعطيني الصفاء , حتى أتقبل الأشياء التي لا أستطيع تغييرها , و الشجاعة لتغيير ما أستطيعه و الحكمة لمعرفة الفرق
    Geldiğim yerde, ruhlar huzur içindedir ve karanlığı aydınlatırlar. Open Subtitles من حيث أتيت, الأرواح تنعم بالسكينة و تنير ظلماتنا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد