ويكيبيديا

    "içimde" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • داخلي
        
    • بداخلى
        
    • داخلى
        
    • فيّ
        
    • لدي شعور
        
    • أعماقي
        
    • يراودني
        
    • أحشائي
        
    • أعمل وكيف تكون
        
    • بداخلي
        
    • شعرت بشعور
        
    • ينتابني
        
    • لديّ شعور
        
    • لدى شعور
        
    • راودني
        
    İçimde bir şeylerin gerçekten sükûnet için ağladığını düşünmeye başladım, ama elbette ki onu duyamamıştım, çünkü sağa sola çok koşturuyordum. TED ولقد بدأت أعتقد أن شيئا في داخلي كان بحاجةٍ حقيقيّه للسكينه، ولكن بالطبع لم أستطع أن أسمع لأني كنت اركض كثيراً.
    Ama yine de kar yağdığı zaman içimde bir şey şöyle der: Open Subtitles ولكن مازل ذلك, فعندما ينزل الثلج : فهناك شيء في داخلي يقول
    Önceden bu işi yaparken, Hep içimde bir polis olduğunu düşündüm. Buna tutundum. Open Subtitles عندما كنت في السجن دائما كنت أعتقد في داخلي بأني ما زلت شرطيا
    Ama baba, inanıyorum ki içimde olmak istediğim birisi var. Open Subtitles لكنى أعرف أن بداخلى الرغبة فى أن أصبح شخصاً مهماً
    İçimde bir babalık ateşi uyandıramadın... çünkü içimde öyle bir şey yok. Open Subtitles لا يمكنك ان تبثى فى ذلك الشعور الابوى لانه غير موجود فى داخلى أصلا
    Küçülmüş, sanki içimde Oliver şeklinde kabuğun uzuvlarını yönlendiren ufacık, ...kadim bir Oliver Tate varmış gibi geliyor bana. Open Subtitles أشعر أنني منكمش، حيث أن هناك أوليفر تيت عجوز في داخلي تشغيل الروافع لرفع قوقعة بحجم و عمر أوليفر
    Kendi içimde giderek daha fazla agresif ve tuhaf olmaya başladım. Open Subtitles في داخلي قلت, كما تعلمون لامزيد .. ومزيد من الصرامة غريب
    Tüm hayatım boyunca, bu hissi içimde taşıdım arzu ve ateş gibi, Open Subtitles لدي ذلك الشعور دائماً في داخلي طوال حياتي مثل الرغبة او الحمى
    İçimde bir cadı olup kaçmaya çalıştığından dolayı yalnız kalmasam iyi olur. Open Subtitles بما أن ثمّة ساحرة داخلي تحاول الخروج، فيجدر ألّا أبقى بمفردي الآن.
    Ve üçüncü günde altı kemoterapiden sonra içimde yanan ateş dünyanın ormanlarında yanan ateşle aynı ateş. TED والنار التي تحرق في داخلي في اليوم الثالث للعلاج الكيميائي للسرطان هي النار التي تحترق في غابات العالم.
    Ben içimde her zaman bunun yanlış olduğunu ve içe dönüklerin de oldukları gibi gayet harika insanlar olduğunu düşündüm. TED وكنت دائما أشعر في داخلي أن هذا خاطئ وأن الانطوائية هي شيء رائع و أن الانطوائيون رائعون كما هم.
    İçimde derin bir rahatsızlık var hayatın tek düzeliğine ve sıkkınlığa kurban düşeceğime dair ilkel bir korku. TED كان هنالك شعور داخلي عميق بعدم الاستقرار، خوفٌ بدائي أنني سأقع ضحية لروتين الحياة والملل.
    Çalıştığım zamanlarda içimde iyi hisseden bir vardiya türü bir şeyler var sanki. TED هناك نوع من التحول داخلي حالما يصبح العمل جيداً.
    Baş editör bana uzun bir konuşma yaptı, içimde, yüzücü hayatımla ilgili bir kitap olduğuna beni ikna etmeye çalıştı. TED جلس معي رئيس التحرير وقام بالتحدث معي لمدة طويلة، محاولاً إقناعي أن هناك كتاباً في داخلي. عن حياتي كسباحة.
    O zaman içimde bir şeyin değiştiğini hissettim. Bu yüzden bağırdım ve çığlık attım, etrafımdaki herkesin de aynı şeyi yaptığını fark ettim. TED حينها شعرت بشيء في داخلي يتغير، فبدأت أهتف وأصرخ، ولاحظت أن الجميع حولي كانوا يفعلون المثل.
    Bu dramaya rağmen, içimde bir şeyler bunun iyi olduğunu söylüyordu. Open Subtitles حتى مع كلّ الخلاف الذى بيننا شيئاً بداخلى كان سعيداً بذلك
    İçimde sıkışmış patlamaya hazır 50 yıllık sisli Cadı'lar bayramı birikimi var. Open Subtitles لم احتفل بعيد الهالووين منذ خمسين عاماً ولدي آلم بداخلى يريد التحرر
    İçimde kaçmaya çalıştığım bir ses var. Open Subtitles يوجد صوت داخلى احاول ان اطاردة بعيدا يقول
    Cassandra bana başkasıyla görüştüğünü söyleyince içimde bazı hisler uyandı. Open Subtitles عندما كاساندرا أخبرتْني بأنّها كَانتْ تَرى شخص آخر، صَحّى شيءاً فيّ.
    Eğer alamazlarsa içimde bedel ödeyeceğimize dair bir his var. Open Subtitles إنْ لم يحصلوا عليها لدي شعور أننه سيكون الجحيم لندفع
    İçimde ise onun hala yaşadığını hissediyordum, birbirimizin yakınlarında yaşıyorduk. Open Subtitles وفي أعماقي ، شعرت بأنه ما زال حيا بأننا نعيش قريبا من بعضنا البعض
    Bedenime girmediği zaman bile içimde döneceği hakkında kötü bir his olurdu. Open Subtitles حتى حين كان يغيب عني كان يراودني ذلك الشعور المُمِضّ بقرب عودته
    Midemde bir kurşunun olması içimde bir baskı yaratabilir. Open Subtitles الرصاصة في داخل أحشائي يمكنها أن تخلصني من الضغط الذي أشعر به في داخلي
    Kelimelerin nasıl aktığını içimde Biliyorsun artık Open Subtitles والآن تعرفون كيف أعمل وكيف تكون الأغاني
    Beni eve götüren köprüden geçerken sözcüklerin içimde büyüdüğünü hissediyorum. Open Subtitles و أعبر الجسر الذي سيأخذني لمنزلي أشعر بالكلمات تتكون بداخلي
    Aniden içimde şehirden çıkma arzusu oluşuyor. Open Subtitles فجأة شعرت بشعور غامر يحثني على الخروج من المدينة
    - Seni uzun süredir tanıyorum. İçimde iyi bir his var. Open Subtitles لقد عرفتك لوقت طويل و ينتابني شعور جيد هل ستقابلينه ثانية ؟
    Yağlayıcıyı önerirdim ama onun üzerine de düşmüşsündür gibi bir his var içimde. Open Subtitles سأقترح زيت تشحيم لكن لديّ شعور انك سقطت على بعض من ذلك أيضاً
    İçimde öylesi daha iyi olurmuş gibi bir his var. Open Subtitles لدى شعور بأنه من الأفضل الأ تفعلى ذلك لماذا ؟
    En başından bu performansla ilgili içimde kötü bir his vardı. Open Subtitles من البداية، راودني شعور سيء حيال هذا الحفل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد