Bu, insanları yaralayan ve hatta öldüren yaklaşık 100 yıllık bir problem. | TED | هذه مشكلة تتسبب بإصابة و قتل البشر لمدة تزيد عن مئة عام |
Programlanabilir bir dünyada, bu döngüden insanları ve kuruluşları çıkartabiliriz. | TED | في عالم قابل للبرمجة، نحذف البشر و المؤسسات من الحلقة. |
Ve yöneticiler basitçe yaptıkları iş insanları rahatsız etmek olan kimselerdir. | TED | والمديرين هي اساسا : اناس مهمتها هي مقاطعة و تشويش الناس. |
Ayaklarından asılan insanları, toplum içinde aşağılanarak ayaklar altında ezilenleri gördüm. | Open Subtitles | رأيت أناس معلقين من أقدامهم تعرض الناس لأعمال ذلّ علنية وداسوهم |
Şişman insanları tanırım. Sen onlardan biri değilsin. Beline bak. | Open Subtitles | أعرف أشخاص سمان وأنتِ لست واحدة منهم أنظري إلى معدتك |
- Kesinlikle. Ne yazık ki öyküler gerçek insanları anlatmıyor. | Open Subtitles | من المثير للشفقة أن القصص لا تتكلم عن ناس حقيقيين، |
Şu anda insanları en çok dehşete düşüren şeylerden biri gerçeğin ne olduğu konusunda milli bir uzlaşma olmaması. | TED | أعني، إنه واحد من أكثر الأشياء رعبا للناس الآن، أنه لا يوجد ثمة إتفاق قومي حول ما هو حقيقي، |
Deneyler yapamayız, insanları bu şekilde sıkıntı ve zorluklarla sınayamayız. | TED | لا يمكننا إجراء تجارب، ولا يمكننا أن نتحكم بمعاناة البشر. |
İnsanları benim gibi tanıyor olsaydınız, onlar tarafından yakalanmak ister miydiniz? | Open Subtitles | بمعرفتك بطرق البشر هل كنت ترغب ان يتم اسرك عاجزا بواسطتهم؟ |
Buna inanmakta zorlanabilirsin ama biz melekler bazen aşağıya bakıp, siz insanları kıskanırız. | Open Subtitles | ربما تجد ذلك صعب التصديق ولكن احيانآ نحن الملائكة ننظر الى البشر ونحسدهم |
Şuna inanıyorum ki, eğer insanları bundan uzaklaştırırsanız, insanları aslında başarısızlığa doğru yönlendirirsiniz. | TED | وأعتقد أنه عند دفع الناس بعيدا عن ذلك، تدفعهم نحو المزيد من الفشل. |
Ruh sağlıklarını anlamak için oralara gitmeli ve insanları eğitmeliyiz. | TED | نحن بحاجة للوصول هناك وتدريب الناس للدراية عن الصحة النفسية. |
Etkileşimin ne olduğunu izah edebilmek için, insanları toplayıp, onlara etkileşimin nasıl hayatımızın bir parçası olduğunu göstermemiz lazım. | TED | ومن أجل شرح التفاعل، نحن بحاجة إلى حقا جلب الناس وجعلهم يدركون كيف أن التفاعل هو جزءا من حياتهم. |
Böylece gelen pizzaları nasıl paylaştıracağınızı ya da tuvalete girip çıkan insanları düşünmezsiniz. | Open Subtitles | لذا لن يقلقك أي شيء توصيل البيتزا أو أناس يريدون الذهاب إلى الحمّام |
Gelecekte, Oberoi gibi insanları yönetmek isterdim benim için kolay bir iş olurdu. | Open Subtitles | في المستقبل ، سوف أستطيع تجنب أشخاص مثل أبروي سوف يكون هذا سهل |
Sonsuzluk insanları seni dost,müttefik ve değerli savaşçı olarak kucaklar. | Open Subtitles | ناس فورآيفور يقبلونك بسرور كصديق , حليف , ومحارب جدير |
İnsanları iklim krizi konusunda endişelendirebilecek bir şeyler her zaman var. | TED | هناك طريقة دائماً للوصول للناس لجعلهم يحسون ويهتمون بشأن الأزمة المناخية. |
İnsanları tanıdığımı bilmek hoşuma giderdi; ama senin hakkında yanılmışım. | Open Subtitles | كنت احب كوني اعرف حقيقة الاشخاص لكنني كنت مخطئا بشأنك |
Neden bu savaşta hep, insanları istismar ederek kendileri için ölüme yollayanlar fanatik inanç sahipleri olduklarını duyuranlar oluyor? | Open Subtitles | لماذا هؤلاء الذين يعلمون هم دائما من يكونون الاكثر حماسة لهذه الحرب دائما ما يتلاعبون بالناس الاخرين ليموتوا لأجلهم |
Daha bu özelliğimi bilmiyorsun, fakat ben insan sarrafıyım insanları kendilerinden iyi tanırım. | Open Subtitles | أنت لم تعرفني جيداً بعد، ولكنّني أعرف النّاس عادةً أكثر من أنفسهم .. |
Bildiğiniz gibi, teknoloji, kendini var eden insanları ve o dönemin kültürünü yansıtır. | TED | كما تعلمون فإن تعريف التقنية يعكس طبيعة الناس وثقافة الشعب في ذلك الوقت. |
Ya bu, bu insanları korumak için yapılan ümitsiz bir girişim ise? | Open Subtitles | ماذا لو أنّ هذا كَانتَ محاولة مستميتة لإبْقاء على هؤلاء الناسِ ؟ |
Birleşik Devletler'in iyi insanları buradan dışarıda olmanın daha iyi olacağına karar verdi. | Open Subtitles | شعب الولايات المتحده الامريكيه الطيب قرر انه من الافضل لك ان تبقى هنا |
Fikirler adına öldürülen ve fikirleri savunurken ölen insanları gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت أناساً يقتلون من أجلها و يموتون دفاعاً عنها |
Gerçekten fark yaratan insanları, hayatta gerçekten fark yaratanları baş tacı etmeliyiz. | TED | يجب أن نبرز الأشخاص الفاعلين في المجتمع كقدوات الأشخاص الفارقين في العالم |
Ve kapılardan ve pencerelerden sızacak içeri ve insanları içine çekecek Yolundaki her şeyi yiyip bitirecek. | Open Subtitles | و قد كانت تتسرّبُ إلى النوافذِ و الأبوابِ وتبتلعُ الناسَ. و تَأْكلُ كُلّ شيءَ في طريقِها. |