ويكيبيديا

    "ister" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تريدين
        
    • تريد أن
        
    • ترغب
        
    • تود
        
    • تودين
        
    • ترغبين
        
    • تريدون
        
    • تريد ان
        
    • تريدني
        
    • يريد أن
        
    • يرغب
        
    • تحتاج
        
    • تريدي
        
    • يريدون
        
    • يود
        
    Bayan Porter, sizin birçok eserinizi okudum, beğenmediğim tek yanlarını söylememi ister misiniz? Open Subtitles السيدة بورتر، قرأت الكثير من اشيائك. أنت تريدين ان تعرفى ما حدث معها؟
    Onların nasıl kazanıldığını ya da nereden geldiğini bilmek ister misiniz? Open Subtitles هل تريدين معرفة كيف فزت بهم أو من أين حصلت عليهم؟
    Birinci doktor: Güzel. İkinci doktor: Bunu güzel ve kolayca halledeceğiz, Jake. Birinci doktor: Pekala, oturmak ister misin? TED الطبيب الأول: جيّد. الطبيب الثاني: سوف نأخذ هذا بسلاسة وبهدوء، جيك.الطبيب الأول: حسناً، هل تريد أن تستقيم، هذا جيّد.
    Gazeteye ilan veriyoruz: "1 saatinizi bize vererek 6 dolar kazanmak ister misiniz?" Open Subtitles من خلال إعلان في الجريدة المحلية هل ترغب في الحصول علي 6 دولارات
    Karım, kızım ve ben briç oynayacaktık, bize katılmak ister miydiniz? Open Subtitles اتمنى لو أنك تود الأنضمام لى وزوجتى وشقيقتى فى لعبة البريدج
    Cumartesi gecesi bize gelip Rory'nin dansa gidişini görmek ister misin* Open Subtitles هل تودين القدوم يوم السبت وتشاهدين روري وهي تذهب إلى الرقص؟
    - Ezberde on tane hata yaptım. Duymak ister misin? Open Subtitles حصلت على عشرة في التلاوة هل تريدين ان تسمعيها ؟
    Çok popülerler. Sana da bir tane yapmamı ister misin? Open Subtitles انهم شعبيون جدا هل تريدين أن أصنع لكِ واحدا ؟
    Bak, Brenda, benim yerime bayan bir müfettiş ister miydin? Open Subtitles انظري بريندا , هل تريدين محقق نسائي هنا ؟ ؟
    Ona benim burda olmadığım zamanlar hakkındakileri söylemek ister misin? Open Subtitles هل تريدين ان اخبره عن.. عن وقتي الذي قضيته بعيدا.
    Daha çok yemelisiniz. Gerçek bir polis atı sevmek ister misiniz? Evet. Open Subtitles عليكِ أن تأكلي شيئاً ما هل تريدين مداعبة حصان شرطي حقيقي؟ نعم
    Otani'yi de davet edip yarın festivale bizimle gelmek ister misin? Open Subtitles هل تريدين أن تدعي اوتاني و الذهاب إلى المهرجان معنا غداً؟
    Saygıdeğer bir kız kazasız belasız, güvenli bir hayat ister sürpriz istemez ve tercihen zengin bir adam ister. Open Subtitles الفتاه المحترمة تريد أن تعيش حياه آمنه محمية و ليست مليئة بالأحداث دون مفاجآت و يفضل مع رجل غني
    Oh, makara değiştirme zamanı olduğunu biliyorsun. Değiştirmemi ister misin? Open Subtitles حان وقت تغيير الفيلم هل تريد أن أفعلها عنك ؟
    İnsanları benim gibi tanıyor olsaydınız, onlar tarafından yakalanmak ister miydiniz? Open Subtitles بمعرفتك بطرق البشر هل كنت ترغب ان يتم اسرك عاجزا بواسطتهم؟
    Biz düşünüyorduk da tekrar bir evin olsun ister misin? Open Subtitles كنا نفكر بأن هل تود أن يكون لك بيت مجددا؟
    Peki, acaba bir ara takılmak ister misin? Birbirimizi tanırız. Open Subtitles حسناً ربما تودين أن نخرج سوياً في يوم ما لنتعارف؟
    Barbekü yapacağız, büyük bir şey değil. Gelmek ister misin? Open Subtitles إنّه مجرّد حفل شواء, ليس أمراً مهماً هل ترغبين بالمجيء؟
    Dışarı çıkmak veya dün gece yaptığımızı tekrarlamak ister misiniz? Open Subtitles هل تريدون التسكع أم نقوم بما قمنا به ليلة أمس
    Teğmen buraya gelip şuna bir göz atmak ister misiniz? Open Subtitles ايها الملازم الا تريد ان تجيء وتلقي نظرة على هذا؟
    Otele dönmemi ister misin yoksa bana bir şey mi yapmak istersin? Open Subtitles هل تريدني أن أعود إلى الفندق أم تريد أن تفعل شيئاً بي؟
    Yapmak ve yaratmak ister; şirketler kurar, yeni şeyler yaratır. TED يريد أن يبني، أن ييبدع، أن ينشئ شركات، أن يبتكر.
    Ah, Zuko. bu kadar dramatik olma. Eminim babam seni orada görmek ister. Open Subtitles زوكو لا تكن حساساً إلى هذه الدرجة أنا واثقة أن أبي يرغب بحضورك
    Başlamadan önce kahve veya herhangi bir şey ister misin? Open Subtitles هل تحتاج إلى قهوة او أيّ شئ قبل أن أبدأ؟
    Hayır, canım gitmek istemiyor. Bir şeyler yemek ister misin? Open Subtitles أنا لن أذهب علي ما يبدو هل تريدي الذهاب للأكل؟
    İnsan bu, sağlık hizmeyi ister, para ister, amaç ister. TED لأن البشر بحاجة إلى تأمين صحي، يريدون أموالاً، ومعنى لحياتهم.
    Herkes üstünde yürümek ister, ama sadece birkaç mutlu kişi bunu yapabildi. Open Subtitles الجميع يود المشى فوقه ولكن قلة من سعداء الحظ فقط فعلوا ذلك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد