ويكيبيديا

    "iyiye" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • جيدة
        
    • تتحسن
        
    • يتحسن
        
    • جيّدة
        
    • للأفضل
        
    • خير
        
    • جيده
        
    • طيبة
        
    • تتحسّن
        
    • أتحسن
        
    • تحسنت
        
    • تحسن
        
    • تحسّن
        
    • يتحسّن
        
    • بلاءً
        
    Yani, eğer bunu tanımlayamıyorsak bu iyiye işarettir. TED إذاً، إذا لم نستطع تعريفه، فتلك علامة جيدة.
    Hâlâ komada olması iyiye işaret değil. Open Subtitles هذه ليست علامة جيدة انها لاتزال في غيبوبة
    Biz durumlarının kötüye gitmesini değil aksine iyiye gitmesini istiyoruz. Open Subtitles نحن لا نريد أن نصفي الحسابات نريد أن تتحسن الأشياء
    İşler iyiye gitmeden evvel daha da kötüleşecek- bunu böyle bilin. Open Subtitles اعتقد ان الامر سيسوء اكثر قبل ان يتحسن شيء اعلموا ذلك.
    Hâlâ biyopsi sonucunu bekliyoruz ama bunun iyiye işaret ettiği ortada. Open Subtitles ما زلنا في انتظار نتائج الخزعة، لكن واضح أنّها إشارة جيّدة
    Bana Banks demesi iyiye işaret değildi. Open Subtitles مناداتها لي بالأسم بانكس لم تكن اشارة جيدة
    Uzun zaman olduğunu biliyorum ama bu iyiye işaret. Open Subtitles أنا أعرف أنني لم أمارس الجنس منذ فترة و لكنني سآخذ هذا على أنه علامة جيدة لي
    Bu emeklemelerin sonunun iyiye gitmeyeceğni söylemiştim. Open Subtitles أخبرتكِ أن نتيجة كل هذا الزحف لن تكون جيدة
    Cole'un artık hayatını iyiye adadığını bilmeni isterim. Open Subtitles أريد منك أن تعرف أن لديه كول كرس حياته إلى الآن جيدة.
    Bir adamın sahip olduğu sandalyelerden fazla kadın ile birlikte olması iyiye işaret değildir. Open Subtitles ليست علامة جيدة بالمرة عندما يكون عدد النساء التي يمارس الرجل معهن الجنس أكبر من عدد الكراسي التي يمتلكها
    Test uçuşu yapabilmemiz için birkaç haftaya daha ihtiyacımız var, ancak tüm ön incelemeler iyiye işaret ediyor. Open Subtitles ستبقى عدة أسابيع على أية حال تحت التجربة العملية. كل المؤشرات تبدو جيدة
    Schmidt'i yakalayıp tasmasını elime vermezseniz işler bundan sonra daha da iyiye gitmeyecek. Open Subtitles و الأشياء لن تتحسن من الآن تباعاً الا اذا سلمتموني شميت لانتزع لحمه
    Kötü günleri oldu ama iyiye gittiğini bildirmekten dolayı mutluyum. Open Subtitles لقد عانت من أيام سيئة لكنني سعيد لاخبركم أنها تتحسن
    Başlangıçta hiç yürüyemiyordu ama zamanla daha iyiye gitti. TED في البداية هي لا تستطيع السير على الإطلاق. ولكن سوف تتحسن أكثر وأكثر بمرور الوقت.
    Yoksa bu düzelmeler dünyanın tüm mücadelelere rağmen daha iyiye gittiğine bir işaret mi? TED أم أن هذا التحسن هو علامة على أن العالم وبالرغم من كل آلامه، يتحسن حاله مع مرور الوقت؟
    Yani bir göz açıp kapayıncaya kadar, olaylar kötüden iyiye döndü. Open Subtitles أعني، في غمضة عين، مثل هذا، الأشياء تتغيّر من جيّدة لسيّئة.
    İyi yaptın. Çünkü sonrasında her şey daha iyiye gitti. Open Subtitles لقد فعلت الشيء الصحيح بعد ذلك كل شيء اتجه للأفضل
    ilk denemede kırılmalı yoksa iyiye işaret değildir. Open Subtitles ستنكسر من أوّل محاولة، وإلا لن تكون فأل خير
    Görünüşe göre... kötü geçen günüm keskin bir dönüş yaptı ve gerçekten iyiye gitti. Open Subtitles انه يبدو ان ايامي السيئة تحولت واصبحت اياما جيده
    Hayır, Harry. Büyücüler dünyasında bile, sesler duymak iyiye alamet değildir. Open Subtitles لا يا هارى فالأصوات ليست بعلامة طيبة حتى فى عالم السحرة
    Bence kaybolduğundan beri bu halde, ve durumu iyiye gitmeyecektir. Open Subtitles تخميني بأنّها كانت في هذه الحالة منذ إختفائها، وهي سوف لن تتحسّن.
    Bu yolda gidemem, ve nasıl bitireceğime karar verdim eğer iyiye gitmezse. TED إنني لا أستطيع العيش هكذا، و قد قررت كيف سوف أنهيه إن لم أتحسن.
    Ve işler iyiye, daha iyiye giderdi, ve üç ya da dört ay içinde Hastaneden taburcu oldum ve bir cerrahlar grubuna katıldım. TED و تحسنت الأمور شيئا فشيئا، و خلال ثلاثة أو أربعة أشهر، تم صرفى من هذه المستشفى و انضممت إلى مجموعة من الجراحين
    Sonraki sekiz ay boyunca da George W Bush için işler iyiye gitmedi. Open Subtitles وطوال الثمانية شهور التالية لم يحدث أي تحسن للأمور مع جورج دابليو بوش
    O para cezasini ödedim diye hayatim iyiye falan gitmeyecek. Open Subtitles فقط لأنني سدّدت غرامة غبيّة لا تحسّن من وضع حياتي.
    Babam hep derdi: "biraz kötüye gitmeden, iyiye gitmez." Open Subtitles تعرف، أبّي أخبرني انه دائما سيصبح أسوأ بكثير من قبل أن يتحسّن.
    İyiye gidiyor. Open Subtitles إنه يبلي بلاءً حسنا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد