ويكيبيديا

    "kahvaltı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • فطور
        
    • الافطار
        
    • إفطار
        
    • الأفطار
        
    • فطوراً
        
    • إفطاراً
        
    • افطار
        
    • تناول الفطور
        
    • للإفطار
        
    • بعض الفطور
        
    • للفطور
        
    • الإفطار
        
    • الفطار
        
    • فطورا
        
    • للافطار
        
    - İyice kahvaltı Klübü'ne benzemeye başladı. - kahvaltı da mı var? Open Subtitles هذه طريقته للحصول على المزيد مثل نادي الفطور الآن هناك فطور ؟
    İşe gitmeden önce güzel sıcak bir kahvaltı yapmanı istedim. Open Subtitles أن تحصل على فطور ساخن وجميل قبل أن تتجه للعمل
    Eğer bu işte biraz iyi olsaydın ona kahvaltı hazırladığımı da bilirdin. Open Subtitles تعلم, لو كنت جيدا في هذا كنت ستعلم اني جلبت له الافطار
    Önce kahvaltı verdik. Sonra bir tür oyun. Ne bu böyle? Open Subtitles في البداية وجبة إفطار غبية والآن نوع من الأداء المسرحي، ماهذا؟
    Benim ne zaman otel veya kahvaltı için zamanım var ki? Open Subtitles ومتى أمتلك الوقت كي أذهب للمبيت أو تناول وجبة الأفطار ؟
    Git ve güzel bir kahvaltı yap dostum tamam mı? Open Subtitles أنصت، أدلف إلى هُناك وتناول فطوراً لذيذاً، يا رفيق، إتفقنا؟
    Yatağa dön. Sana yatakta kahvaltı hazırlıyoruz. Open Subtitles عودى إلى الفراش يا أمى فنحن نعد لكى إفطاراً فى الفراش
    Hazır kahvaltı ya da trende bulabileceğin kahvaltıya en yakın şey. Sandviç. Open Subtitles فطور مُعد، أو أقرب شيء لما يعدونه في القطار ومن المحتمل الشطائر
    İlk araçlarını bir Ağustos günü gece yarısı fırlatsalar aynı gün kahvaltı vaktine kadar galaksiyi kolonize edebilirlerdi. TED في حال أرسلوا أولى سفنهم مباشرة بعد منتصف ليل الأول من أغسطس فإذاً، وقبل فطور اليوم ذاته، كان بإمكانهم استعمار المجرة.
    İstersen müzik dinleyebilirsin.... ve doyurucu bir kahvaltı hazırlayabilirim. Open Subtitles ستستمعين الي الموسيقى التي تريدي ان تسمعيها. و ساحضر لكي فطور ودود.
    Tüm o kahvaltı yemeklerini alıp sığınma evine götürüp herkesin karnını doyurabiliriz. Open Subtitles يمكننا ان نأخذ كل طعام الافطار ذاك ونأخذه الى الملجأ ونطعم الجميع
    Telefondaki her kim ise, saat 10' dan önce kahvaltı etmediğimi söyle. Open Subtitles اخبر ها انا لم أتناول أبدا وجبة الافطار قبل 10: 00 صباحا
    Bu eşim ve mutfakta kahvaltı hazırlıyor. Zaman ve mekan içinde hareket ederken, mutfakta günlük bir şablon var. TED هذه أنا و زوجتي نعد الافطار في المطبخ. و بينما ننتقل في المكان و الزمان، نمط حياة تقليدي جدا في المطبخ.
    Dedektif Gates hediye kahvaltı kazandığınıza dair bildiri var elimizde, Kingsgate'teki Sunflower Kafe'den. Open Subtitles محقق تلقينا ادعاء أنت استقبلت دعوة على إفطار مجاني في كافيه وسط المدينة
    Bu mekanik hizmetçiler, yatağa kahvaltı getirmekten daha fazlasını yapabiliyor. Open Subtitles الشغّالة الآليّة قادرة على تقديم ما يُجاوز مجرّد إفطار بالسّرير.
    Peki bu, geceden sonra bana kahvaltı hazırlamayacağın anlamına mı geliyor? Open Subtitles هل هذا يعني أنّكِ لا تعدين أيّ وجبة إفطار في الصباح؟
    İlk önce kahvaltı, sonra yüzme ve şimdi de bu araba gezintisi. Open Subtitles دعوتى الى الأفطار التخطيط الى السباحه و الان هذه الجوله بالسياره
    Hatta sana kahvaltı bile hazırladı. Open Subtitles حتى أنها أعدّت لك فطوراً. إليك، تناول البعض منه.
    Yemek istiyorsanız size zevkle kahvaltı hazırlarım. Open Subtitles إن كنت تريد تناول طعام يسعدني أن أعد لك إفطاراً
    O samanı yutsaydın keşke. Farkındaysan kahvaltı edemeyeceksin. Open Subtitles كان يجب ان تبلعيها فكما تعلمين لن يكون هناك افطار
    Annemi bilirsin, kahvaltı yaptırmadan çıkmama izin vermez. O nasıl? Open Subtitles و تعرفين أن أمي لا تتركني أغادر دون تناول الفطور
    Peki, ah, siz birbirinize iyi geceler dilerken baban ve ben yarınki kahvaltı için süt almaya gideceğiz, tamam? Open Subtitles حسنا، أنتم أيها الرجال تتحدثون عن الليالى الجيدة الآن وأنا وأبى سنذهب للحصول على بعض اللبن ..للإفطار غدا، حسنا؟
    Biraz kahvaltı yapmak ve siz eziklere ne olduğunu görmek istedim. Open Subtitles أردت تناول بعض الفطور فحسب وأن أعرف ماذا تفعلون يا فشلة
    Bu sabah erkenden dışarı çıktım. kahvaltı için bir muz almak istedim. Open Subtitles في هذا الصباح خرجت مبكرا أردت موزة للفطور
    Kendisini öldürmek için eğitilmiş 4,000 Kübalıdan 250 metre uzaklıkta kahvaltı yapıyor. Open Subtitles يتناول الإفطار على بعد 300 قدم من 4 آلاف كوبي مدربين لقتله
    kahvaltı yaparız, benimle konuşur, sonra okula gideriz. Open Subtitles نتناول الفطار ويتحدث لى, ثم نذهب الى المدرسة
    Sen herkese kahvaltı ısmarladın, ben de öğle yemeği ısmarladım. Open Subtitles احضرت فطورا للجميع، لذا احضرت الغداء للجميع.
    Ve bu güzel sabahta kahvaltı yapmak bana ne hissettiriyor biliyor musunuz? Open Subtitles هل تعلمون ماذا اشعر اني اريد للافطار في هذا الصباح الجميل ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد