Bir zamanlar tanıdığım bir adamın, karısı bir baskında alınmıştı... | Open Subtitles | ، أعرف رفيقآ لى ذات مره زوجته خطُفِت اثناء غارة |
O halde bu zorlu görevi karısı adına bitirmesini isteyelim. | Open Subtitles | ثم دعونا نطلب منه إنهاء هذا التحدي من أجل زوجته |
Ailesi geri döneceğini düşünmüyor ama karısı her gün kliniğini temizliyor. | Open Subtitles | عائلته لا تعتقد أنه سيعود ولكن زوجته تنظف عيادته كل يوم |
Ve kimin iyi bir karısı varsa cenneti şapkasında taşır. | Open Subtitles | و أن من لديه زوجة صالحه فهو يملك الجنه بقبعته |
Birleşik Devletler'in gelecekteki başkanının karısı için çok da büyük sayılmaz. | Open Subtitles | حسنا .. لاشئ كثير على زوجة الرئيس المنتظر للولايات المتحده الأمريكيه |
14 yaşındayken, 60 yaşında bir adamın üçüncü karısı olmuş ve 18'ine gelmeden, üç çocuk annesi boşanmış bir kadındı. | TED | في عمر الـ 14 أصبحت الزوجة الثالثة لرجل في الـ 60 وفي عمر الـ 18 أصبحت أما مطلقة لثلاث أطفال |
karısı kriz gelmeden hemen önce bir örümceğin ısırdığını söylüyor. | Open Subtitles | زوجته تَقُولُ بأنّه عُضَّ مِن قِبل عنكبوت مباشرةً قبل يموت. |
Şu anda yanımızda esrarengiz Bernie LaPlante'nin karısı olduğunu söyleyen Evelyn LaPlante var- | Open Subtitles | لدينا على الهواء السيدة إيفلين لابلانت التى تقول أنها زوجته زوجة المدعو لابلانت |
karısı öldürüldüğü zaman, neredeyse üç buçuk sene evinden ayrılamamış, onunla karşılaşıncaya kadar. | Open Subtitles | عندما قتلت زوجته لم يترك البيت تقريبا ثلاث سنوات الى ان التقى بها |
karısı, tutmuş tüm kasabaya borçlanmış! Ve, herifler benim halıma işediler? | Open Subtitles | زوجته تذهب وتستدين أموال من الناس، وهم يأتون ويبولون على سجّادتي؟ |
Ama rahiplik çok sıkıntılıdır. Bir rahibin karısı ise daha beter! | Open Subtitles | ولكنّ القسيس يكون رجل كئيب كما أن زوجته ستكون أسوأ منه |
O ve karısı trafik kazası geçirmişler. Ciddi bir şey değil. | Open Subtitles | كان هو و زوجته في حادث سيارة لم تحدث إصابات خطيرة |
Jesus Carranza, "Chuy" olarak bilinirdi, karısı Mabel balıkçı bir ailenin dördüncü jenerasyonuydu. | Open Subtitles | خوزيه كارنسا، معروف بـ تشوي و زوجته مابيل.. الجيل الرابع مع عائلة صيادين |
Bugün Noel. karısı ve çocuğuyla beraber. Daha sonra gelecek. | Open Subtitles | إنه صباح عيد الميلا، إنه برفقة زوجته وطفله، سيأتي لاحقاً. |
Bu adamın karısı,dünyadaki tüm ızdıraplardan daha beter bir hastalık çekiyor. | Open Subtitles | زوجة هذا الرجل تعاني من مرض أسوأ من آلام العالم بأكملها |
Bir şehir kasabasında, saygın bir dişçinin karısı olsa bile. | Open Subtitles | حتى و إن كانت زوجة لطبيب أسنان في مدينة ريفية |
Annemi hep kenarda tuttu. Bir yerlerde başka bir karısı vardı. | Open Subtitles | وضع أمى على الهامش فقد كان له زوجة فى مكان اّخر |
Bir daha da gelin olamayacağım. Artık sadece 'birinin karısı' yım. | Open Subtitles | لن أكون عروسة مرة أخري الأن أنا مجرد زوجة لشخص ما |
Ah, evet! Şu kısa boylu adamla uzun boylu karısı. | Open Subtitles | آه , صحيح , ذاك الشاب القصير صاحب الزوجة الطويلة |
O ve karısı, aynı odada mı yoksa farklı odalarda mı yatıyorlardı? | Open Subtitles | وإن كان هو وزوجته ينامان مع بعضهما أو في غرف نوم منفصلة؟ |
Bir gün, patronunun karısı geldi Bay H ve Veronica'yı samimi şekilde konuşurken gördü ertesi gün geçici personelin suyu kaynadı. | Open Subtitles | باحد الايام , زوجه المدير اتت الى هنا رايت السيد هيل وفيرونكا يتكلمان عن قرب باليوم التالي شربنا نخب تركها للعمل |
İçe dönük biri. O da karısı da komşularla samimi değiller. | Open Subtitles | انطوائى , لا احد من جيرانة أقترب منة أو من زوجتة |
Savcı tek başına yaşıyormuş. karısı üç yıl önce ölmüş. | Open Subtitles | القاضي يعيشُ بمفردهِ لقد توفيت زوجتهُ منذُ ثلاثةِ أعوامً مضت |
Bartok lösemi'ydi ve ölüyor olduğunu biliyordu ve bu konçertoyu kendisi de konser piyanisti olan karısı Dita'ya adamıştı. | TED | مات بسرطان الدم وكان يعلم ذلك قرر حينها إهداء تلك المقطوعة لزوجته ديتا, التي كانت هي أيضا عازفة بيانو |
- Adamın kilerde gömülü altı tane karısı var. - Bu çok fazla. | Open Subtitles | وهو لديه ستة زوجات مدفونين فى القبو هذا يبدو كثير |
Hanlin'nin karısı ve ben sosyal yardım komitesinde beraber çalışıyoruz. | Open Subtitles | أنا وزوجة هانلين كنا نجمع التبرعات سوية في لجنة السمفونية |
Adama göre karısı tam bir cadıymış. | Open Subtitles | بالنسبه للزوج الزوجه عباره عن ساحرة حقيقيه |
Eğer işe yaramazsa karısı ve çocuklarının peşine düşeceğimi söyleyin. | Open Subtitles | وإذا لم يحدث هذا أخبره أنني سأهتم بزوجته و أطفاله |
karısı mı? Ne karısı? Ned'in evli olduğuna dair bir kayıt yok. | Open Subtitles | زوجة , اى زوجة ليس هناك اى تقارير عن ان نيد متزوج |
Sınıfımda kahramanlar ve endişelenecek karısı veya çocuğu olan kekemeler için yer yok. | Open Subtitles | ليس لدى اى مكان فى فصلى للأبطال او ابطال سباحة بزوجة و اطفال يقلق عليهم هل فهمتنى ؟ |
karısı ona merak etme bebeğim diyordu, her şey yoluna girecek. | Open Subtitles | والزوجة قالت له لا تقلق عزيزي كل شئ سيصبح بخير لأن |