| Sen de iyi biliyorsun ki; sizin yerinizi kimseye söyleyemem. | Open Subtitles | إنكِ تعرفين جيداً إنني لا أفكر إطلاقاً بتعريفكِ بأي أحد |
| Hiç kimseye bir faydam dokunmadan, bir köşede uzanmaktan sıkıldım. | Open Subtitles | لقد تعبت من كوني ممدداً و بلا فائدة لأي أحد |
| Hayır, bahsetmedim, kimseye bahsetmedim. Söylemeyeceğime dair sana söz verdim. | Open Subtitles | كلا,لم أفعل.ولم أخبر أي أحد لقد وعدتك بأني لن أفعل |
| - Umurumda değil. kimseye güvenmediğim için ben hala yaşıyorum. | Open Subtitles | انا لازلت حيا بأعتمادي على نفسي وليس لأعتمادي على احد |
| Derhâl arka kapıdan çık ve kimseye bir şeycik söyleme. | Open Subtitles | اخرجى من الباب الخلفى الآن ولا تقولى اى شئ لأحد |
| Çok uzun zamandır burada değilim ama anladığım kadarıyla burda kimse kimseye güvenmiyor. | Open Subtitles | أنا لم أكن هنا مده كافية ولكن يبدو أنه لا يثق أحد بأحد. |
| Generaliniz olarak ben bütün insanların ruhlarını avlarım. kimseye acımam. | Open Subtitles | كقائدكم، سأتولى بنفسي القضاء على الآدميين ولن أبقى على أحد |
| Sen kimseye Avcı olduğumu söyleme, ben de senin salak olduğunu söylemem. | Open Subtitles | أنت لن تخبر أحد أنني المبيدة وأنا لن أخبر أحد أنك حمقاء |
| "Güvercinin Kanatları"nda kimseye, "Pentagon'u bilgilendirin Siyah Yıldız korumasına ihtiyacımız var." söyletemezsin. | Open Subtitles | لكنك لا تسمع أحد يقول أعلم البنتاجون أننا نحتاج غطاء أسود لامع |
| Önemli olan kimseye bir şey olmadan onu bulmamız. Kendisi de dâhil. | Open Subtitles | والشيء الهام أن نجده حتى لا يتأذى أحد بما في ذلك نفسه |
| Çok uzun zamandır burada değilim ama anladığım kadarıyla burda kimse kimseye güveniyor. | Open Subtitles | أنا لم أكن هنا مده كافية ولكن يبدو أنه لا يثق أحد بأحد. |
| Biliyor musun, eğer kimseye bundan bahsetmezsen çok memnun olurum. | Open Subtitles | أتعلمين , سوف أقدرك إن لم تخبرى أحد إنه سرنا |
| Büyük talihsizlik, hayatım. Bana kimseye hesap vermeyen biri lazım. | Open Subtitles | حظ عسير يا عزيزي ، أريد رجلاً لا يسائله أحد |
| Hiç kimseye sormadan tüm gezegenin temsilcileriymiş gibi... ..işleri yürüttünüz. | Open Subtitles | أَخذتم على أنفسكم تمثيل مصالح الكوكب بدون إستشارة أي أحد. |
| Bir de şu artık kimseye katlanmak zorunda olmadığını söyleyen adam. | Open Subtitles | مثل ذلك الشخص الذي قال بأنه لن يتحمل هراء من احد |
| Sana birşey itiraf edeceğim, Bethany, daha önce kimseye söylemediğim bir şey. | Open Subtitles | انا سأخبرك بشئ بيثانى الشئ الذى لم اخبر عنه احد قبل هذا |
| Burada kimseye karşı sorumlu değiller. Başkasının iznine tabi değiller. | Open Subtitles | هنا لا ينظرون لأحد لا يعيشون على حساب رحيل آخرين |
| Ben kendi evimde yaşarken, kimseye cevap vermek zorunda değildim. | Open Subtitles | عندما كنت أعيش في المنزل, لم يكن عليّ السماع لأحد |
| Önemli olan, onun kimseyi kör ettiğine, sakatladığına veya şifa dağıtmak dışında kimseye el kaldırdığına dair hikaye olmaması. | Open Subtitles | كل مايهم انه ليس هناك قصة بانه قد جعل احدا اعمى ليس هناك قصة بانه قد جعل احدا كسيحا انه رفع يده فقط ليشفي |
| Öyleyse daha da iyi olacak... çünkü bu henüz kimseye söylemediğim bir şey. | Open Subtitles | حسناً, الامور توشك على ان تصبح افضل لان هذا شيء لم اخبره لاحد |
| Ve Rusya Afganistan'ı işgal ettiği için kimse kimseye güvenmiyordu. | TED | وأيضا، باجتياح روسيا لأفغانستان، كان الناس لا يثقون بأي أحدٍ. |
| - Gerçekten kötü bir fikir, ve kimseye tavsiye etmezdim. | Open Subtitles | انها فكره فاسدة حقا و لن اوصي بها اي شخص |
| Bizden sonra artık hiç kimseye bunu hatırlatmak zorunda kalmayacaksınız. | Open Subtitles | لن تحتاج لأن تذكر أى شخص بعد هذا الحصار,أيها الأمبراطور |
| Bizim yapmaya çalıştığımız şey kendimize öz şekilde, her birimizi anlayabilmek -- her biriniz -- belirli bir açıdan bazıları gibi, herkes gibisiniz, ama kimseye benzemeyen özelliklerin de var. | TED | وما نحاول فعله بطريقتنا الخاصة هو لفهم كيف أنّ كل شخص منا كل شخص منكم هو من بعض النواحي مثل كل الأشخاص مثل بعض الأشخاص ولا يشبه أيّ شخص آخر. |
| Yerel otoriteler hariç kimseye bildirmediğini söylüyor. | Open Subtitles | قال بأنه لم يخبر احداً سوى السُلطات المحلية |
| Üzgünüm, şu an hiç kimseye ya da hiçbir şeye güvenemem. | Open Subtitles | أنا آسف لا يمكنني الوثوق بأي شخص أو أي شئ الآن |
| Howard, hiç kimseye minnettarlık duyacağımı tahmin etmezdim ama senin inşa ettiğin evde geçirdiğim her an sana şükran duyuyorum. | Open Subtitles | هوارد، لم أتوقع أن أكون ممتناً لأى شخص ولكنى ممتن لك فى كل لحظة من اليوم فى المنزل الذى بنيته |
| Bak, kimseye borçlu falan değilsin ama şu an dışarıda kar fırtınası var. | Open Subtitles | حسنٌ, اسمعي. أنتٍ لا تدينين لأحدٍ بشيء، لكن ثمة عاصفةً ثلجية في الخارج، |
| Evet.kimseye söylemedin bunun neyle - neyle ilgili olduğunu,di mi? | Open Subtitles | لكنك لم تخبري أحداَ عن سبب الدعوة أليس كذلك ؟ |