ويكيبيديا

    "kuşlar" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الطيور
        
    • العصافير
        
    • للطيور
        
    • الطائر
        
    • الطير
        
    • عصافير
        
    • طائر
        
    • الطيورِ
        
    • كالطيور
        
    • بالطيور
        
    • والطيور
        
    • العصفور
        
    • طير
        
    • طيوراً
        
    • لطيور
        
    Bütün alaycı kuşlar uçup gittiğinde, son dört gün gibi ses çıkaracaklar. TED عندما تطير كل الطيور المحاكية بعيداً، سيصدروا صوتاً مثل الأربع أيام الأخيرة.
    kuşlar ise, üç-dört beden uzunluğu kadar mesafede olmayı tercih ederler. TED أما الطيور فهي تحاول البقاء على بعد ثلاثة أو أربعة أجساد.
    "Çünkü orası güvenliydi ve kuşlar ona asla kötülük etmezdi..." Open Subtitles ولأن العصافير موثوقة الجانب وكان يعلم أنها لن تغدر به
    Sonuçta kızılötesi ışık yılanlar için görünürdür. Morötesi ışık da kuşlar için görünürdür. TED ففي نهاية المطاف، الضوء دون الأحمر مرئي بالنسبة للأفاعي، والضوء فوق البنفسجي مرئي بالنسبة للطيور.
    kuşlar kanat çırptığı halde 1 santim bile uçamayabilir. Open Subtitles يستطيع الطائر أن يرفرف بجناحيه دون أن يتحرك ولو شبراً واحداً
    Sanırım yavru kuşlar da yuvalarını er ya da geç terk ederler. Open Subtitles حسنا، أظن بأن الطير الصغير عليه أن يترك عشه في بعض الأحيان
    Kafamı o kadar sert vurdum ki, gerçekten çizgi kuşlar gördüm. Open Subtitles لقد ضربت رأسي بقوة جداً لدرجة أنني رأيت عصافير رسوم متحركة
    Brazil Ornithological Society bu yüzden sadece kuşlar biz çok az bilgiye sahip olduğumuzu söylüyor doğadaki türler hakkında TED جمعية البرازيل للطيور، نحن الآن نتحدث عن الطيور فقط، هنالك إدعاءات أننا نعرف القليل جداً حول الكائنات في الطبيعة.
    Kabul, bazı kuşlar garip davrandılar, ama bu sebeple şeye inanmanın... Open Subtitles في الحقيقه بعض الطيور تتصرف بغرابه وهذا ليس سببا مقنعا كفايه
    Bunu kuşlar, yıldızlar ve soba bacalarından başka kim görebilir? Open Subtitles وهنا تستطيع ان ترى.. الطيور النجوم و طرق منظفي المادخن
    Pirinç atmamak lazım anne. kuşlar onları yiyor, mideleri şişip patlıyorlar. Open Subtitles لم يعد مسموحاً أن ترمي الأرز، تأكله الطيور فتنتفخ معدتها فتنفجر
    Bunların hiçbirini satamayacağız. kuşlar bile bunları yuva yapmak için kullanmaz. Open Subtitles لن نبيعها أبداً ، بل وترفض الطيور استخدامها في أعشاشها حتى
    Zengin bir et yığını olup oturuyorsun ve tüm kuşlar gagalamaya geliyor. Open Subtitles ستجلس هناك فقط، وأمامك قطعة لحم بقر فاخرة وكل العصافير ستأتي مهاجمةً
    Ve, kuş yumurtlamayı hatalı yapar, ötücü kuşlar kitle halinde ölür, şehirler sessizliğe bürünür. TED وبدأ تأثير ذلك يظهر عليه .. فأصبحت قشور بيوضه هشة جداً فصوت العصافير .. اختفى .. والمدن باتت صامتة ..
    Yere oturmuş veya topraktan beslenen kuşlar için, uçmaya yatkınlık daha da zor olabilir. TED بالنسبة للطيور التي تبني أعشاشها أو تقتات من الأرض، هذا الاستعداد الوراثي لعدم القدرة على الطيران يمكن أن يكون أقوى.
    Bu tarz hava, kuşlar ve küçük tüylü yaratıklar içindir. Open Subtitles هذا الهواء مقدر للطيور و للأشياء الصغيرة المشعرة
    kuşlar babanı kömür madeninde tehlikelerden koruyor değil mi? Open Subtitles الطائر يمكنه حماية والدك من حوادث الانهيار في مناجم الفحم أليس كذلك؟
    Bu kadim oyun çok uzun zaman önce, kuşlar hayvanlara karşı.... ....oynadığında başladı. Open Subtitles للعبة القديمة التي بدأت قبل وقت طويل حيث أول ما لعب الطير ضد الحيوانات
    Sonra siz ikiniz öpüşürdünüz ve belleriniz, kuşlar gibi birbirine sürterdi. Open Subtitles ,ثم تتبادلان القبل ثم تتضارب بطونكما كأنكما أثنين من عصافير الدوري
    kuşlar, emniyetli kanatlarına zemin hazırlayamayan kaskattan başka bir yere kaçarlar. TED تهرب الطيور إلى مكانٍ آمن جميعهم ما عدا طائر الشبنم، الذي لا يستطيع الابتعاد عن الأرض بأجنحته الصغيرة.
    Bu kuşlar beni hep şaşırtmıştır. Open Subtitles أوه، تَعْرفُ، أنا كُنْتُ دائماً سَحرتْ بهذه الطيورِ
    Bomba onda olmasa bile dikkatli kuşlar gibi hareket edelim ve güneye gidelim. Open Subtitles حتى إن لم تكن تمتلك القنبلة، أقترح أن نتصرّف كالطيور الحذرة ونتوجه جنوباً
    Güneyden göçmenler gelir ve tundra kuşlar ve yavrularıyla yaşam dolar. Open Subtitles يبدأ المهاجرون في التوافد من الجنوب وتحيى التندرة فجأةً بالطيور والفراخ
    Ekmeğin kabuğundan nefret ederim, ayrıca kuşlar da sinirimi bozar. Open Subtitles أنا لا أحب القشرة على خبزي والطيور تجعلني متوتراً المعذره.
    Ama kuşlar biraz muziplik yapıyormuş gibi görünüyor. Open Subtitles يبدو أن العصفور الصغير قام بقليل من الشر.
    Ama şunu unutuyorlar: gerçek şu ki kuşlar böcekler ile beslenir, kızılgerdan kuşları DDT ye doygun kurtcuklar ile beslenir. TED لكن هؤلاء نسوا ان الطيور تقتات على الحشرات وان طير الروبين .. يأكل الكثير من الديدان وهو الان ملوث بالمبيدات الحشرية
    Neden kuşlar gökyüzünden düşmeye başladı? Bilemiyorum. Open Subtitles لمَ بحقّ السماء تسقط طيوراً من السماء؟
    Sadece kuşlar için yem almaya. Open Subtitles هل ستخرج؟ لشراء بعض البذور لطيور الكناري

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد