ويكيبيديا

    "kur" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • المغازلة
        
    • القرآن
        
    • التودد
        
    • تتودد
        
    • يتودد
        
    • مغازلة
        
    • يغازل
        
    • الغزل
        
    • كور
        
    • جهزي
        
    • غزلاً
        
    • انصب
        
    • تغازل
        
    • اضبط
        
    • مغازلتي
        
    Ancak özellikle dalgıçkuşları için hediye alıp verme kur yapmanın sadece başlangıcıdır. Open Subtitles لكن بالنسبة للطيور الغواصة تحديداً فإن تبادل الهدايا هو فقط بداية المغازلة.
    Tek yapmam gereken kur yapmak, ve oda senin için üzülüp suçsuz diyebilir. Open Subtitles لذا ما عليك فعله هو المغازلة وقد يشعر بالأسف تجاهك ويصوّت على البراءة
    kur'an diyor ki... iman ve iyilik, insanı kurtuluşa erdirir. Open Subtitles ..الإيمان و العمل الصالح الطريق إلى الخلاص كما يقول القرآن
    Normal olarak klasik kur sürecinde biz de aynı böyle yaparız. TED و هذا ما علي القيام به عادة في مرحلة التودد.
    Bir düsüneyim.. Bekar bir adama kur yapan bir kadin.. - Kilise büyüklerini uyarmaliyiz. Open Subtitles ‫يا للهول، فكرة أن امرأة تتودد إلى رجل ‫أعزب، علينا تحذير الشخصيات الدينية
    Şey eğer oğlan ciddiyse kıza bir iki yıl kur yapar ve sonra... Open Subtitles ، حسنا ، لو كان الفتى جادا فإنه يتودد للفتاة لسنة أو سنتين
    Buna kur yapmak deniyor galiba ama sorduğuna göre yanlış yapıyor olabilirim. Open Subtitles حسنًا، أعتقد أنها تسمى مغازلة ولكن لكونك سألتي لعلي أفعلها بصورة خاطئة
    kur dansları için yaptıkları şuydu, birlikte gidiyorlar, ikisi, iki eş, ve su altında koşmaya başlıyorlar. TED وما يقومون به لرقصة المغازلة هو أنهما، يذهبان سوية، هما الاثنان، الرفيقان، ويبدءان بالجري تحت الماء.
    Arsızca kur yapmamı isterdi. Open Subtitles المغازلة بكامل أجزائها الوقاحة والإخلاص.
    34 yaşındayım, bana kur yapmana gerek yok. Open Subtitles أنا فى الرابعة والثلاثين من عمرى ولا أحتاج إلى المغازلة
    Bu mücadele, kişinin, hayatını kur'an'da yazılı bulunan ahlâk yasalarına göre yaşamasının mücadelesidir. TED هو نضال لتحاول و لتعيش حياة تحكمها القواعد الاخلاقية المذكورة في القرآن.
    610 yılının gecesinde Muhammed'e Mekke'nin yakınlarındaki dağda kur'an için ilk vahiy geldiğinde ne oldu? TED ما الذي حدث، هناك، في تلك الليلة من عام 610 حين تلقى محمد أول الوحي من القرآن على جبل خارج مكة؟
    O, kur'an'ın söylediğini söylerdi: Kim bir kişiyi öldürürse o bütün insanları öldürmüş gibidir. TED سوف ينادي بما قاله القرآن: من قتل نفسا بغير نفس أو فساد في الأرض فكأنما قتل الناس جميعا
    Dolayısıyla bu erkeği yeni kur yapma sinyallerini gösteren yüzlerce erkeğe katılırken kırlara takip edebiliriz. TED يمكننا أن نتبع هذا الذكر إلى الحقل أثناء انضمامه إلى مئات الذكور الآخرين الذين يستعرضون إشارات التودد الجديدة خاصتهم.
    Erkeklerin bin bir zahmetle koruduğu bu zarif çukurlar, kur yapma alanlarıdır. Open Subtitles محافظاًعليهمن قبلالذكور، فإن هذه التجاويف هي أماكن التودد.
    Sana nasıl baktığını gördüm, sana eski moda kur yapıyor, ve sen ona izin veriyorsun. Open Subtitles لقد لاحظت طريقة نظرها إليك إنها تتودد لك بشكل واضح، وأنت تسمحين لها بذلك
    Öyle bir kalınkafalının kızına kur yapmasına bile izin verilmemeli. Open Subtitles كيف تسمحين لشخص أحمق مثله أن يتودد إلى ابنتكِ حتى؟
    Biri görünür görünmez, özel bir kur yapma uçuşuyla dişinin önünde gösterisine başlıyor. Open Subtitles بمجرد أن تظهر واحدة، يتباهى أمامها بطيران مغازلة خاص.
    Erkek, uzun pençeleriyle dişinin yanaklarına nazikçe dokunarak kur yapıyor. Open Subtitles يغازل الذكـر الأنثى بمداعبة خدودها بلطف بمخالبه الطويله
    - Pekâlâ çocuklar, dağılın bakalım. Nasıl kur yapılacağını anımsıyor musun? Open Subtitles حسناً يا شباب، تفرقوا أتذكرون موعد الغزل
    Ama kur'a katılıp, dövüşmeyi öğrenmek isterseniz kalıp, öğreteceğiz. Open Subtitles لكن إذا تريدو الإنضمام إلى كور لتعلّم محاربة نحن سنبقى ونعلّمك
    Bir şekilde aramızda bağlantı kur, onlarla konuşmak istiyorum. Open Subtitles جهزي طريقة ما للتواصل بيننا، أريد التحدث معهم
    Sadece, tartışmanın hatırına, bunun bir kur yapma olduğunu söyleyelim. Open Subtitles حسناً، إجتناباً للجدال لنقل أنه كان غزلاً
    Ona dayanamayacağı bir şeyle tuzak kur. Open Subtitles انصب لها شركاً بالشيء الوحيد الذي لا يمكنها مقاومته
    Jess, Bryce'a kur yaptığı için delirdi. Open Subtitles فقد أعصابه لأن جس كانت تغازل برايس
    Bombaları üç buçuk dakika sonra patlayacak şekilde kur. Open Subtitles اضبط بعض القنابل لينفجروا في الثالثة والنصف
    Daha öne bana hiç böyle bir tutkuyla kur yapılmamıştı. Open Subtitles لم يسبق مغازلتي بتلك الطريقة العاطفية من قبل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد