ويكيبيديا

    "liman" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الميناء
        
    • ميناء
        
    • مرفأ
        
    • المرفأ
        
    • المواني
        
    • هاربور
        
    • الموانئ
        
    • هاربر
        
    • لميناء
        
    • للميناء
        
    • ملاذ
        
    • ليمان
        
    • الموانيء
        
    • ميناءِ
        
    • بميناء
        
    Belediye Başkanının yemeğinden hemen önce Liman müdürünü ziyaret ettik TED وقبل ذهابنا إلى الغداء مع العمدة توجهنا إلى موظف الميناء
    Eminim Liman idaresinin de bu konuda söyleyecekleri olur, efendim. Open Subtitles ان كابتن الميناء يجب أن تكون له كلمة في ذلك
    Elimde sizin Alkatraz'a her gidişte imzaladığınız Liman İdaresi kayıtları var. Open Subtitles لدى سجلات إدارة الميناء التى وقعتها كل مرة ذهبت الى ألكتراذ
    Los Angeles sahilinden iki saat kuzeyde. Liman şehri, balıkçı kasabası; Open Subtitles بلدة ميناء , بلدة صيد سمك بلدة المهمات المبكرة.
    Liman Koyu Kasabı davasında büyük bir gelişme var da. Open Subtitles المسألة فقط أنّنا أحرزنا تقدّماً كبيراً بقضيّة سفّاح مرفأ الخليج
    Yaptığımız ilk projelerden birisi Kopenhag'daki Liman banyolarıydı. Kamusal alanın suyun içine doğru devam etmesi gibi. TED واحد من أول المشروعات التي قمنا بها كان عبارة عن حوض استحمام المرفأ نوع من تواصل الملكية العامة وصولاَ للمياه
    Elimde sizin Alkadraz'a her gidişte imzaladığınız Liman İdaresi kayıtları var. Open Subtitles لدى سجلات اداره الميناء التى وقعتها كل مره ذهبت الى ألكتراز
    Liman Müdürlüğü'ne ve Üçlü Bölge'ye de çocuk kaçırma alarmı verdik. Open Subtitles ويتمّ الآن إصدار تحذير بإختطاف طفلة لسلطة الميناء ومنطقة الولايات الثلاثة.
    Şuradaki Liman var ya, geçen son beş senedir malların geldiği yer. Open Subtitles هذا الميناء هناك من هنا تأتي معظم البضائع في السنوات الخمس الأخيره
    Geçen hafta Liman civarında tuhaf bir şeyler gördün mü? Open Subtitles هل رأيتِ أيّ شيء غريب حول الميناء من الأسبوع الماضي؟
    Ve her Liman ekosisteminin temel kayası haline gelirler. TED وتصبح حجر الأساس من أي نظام إيكولوجي في الميناء.
    Halıyla aynı uzunlukta bir masada otuyorduk Liman müdürü oradaydı ben ve arkadaşlarım da burada. TED كان هناك طاولة بطول هذه السجادة وكان موظف الميناء هنا وكنت أنا هنا، ثم رجالي هنا
    "Şu tarafta Liman var ve orada bir taksi bulmamız daha muhtemel. Open Subtitles أسفل هذا الطريق حيث الميناء و بالتأكيد سنجد سيارة أجرة
    - Ama, Liman bu tarafta. - Nasıl böyle yapışkan olabiliyorsun? Open Subtitles الميناء من الطريقُ الآخرُ ايها الرجل، أنت تصر
    Biliyor musunuz Bimini bir serbest Liman ve onları çok ucuza aldık. Open Subtitles كما تعلمين بيمني عبارة عن ميناء حر, لذلك حصلنا عليهم بسعر ممتاز...
    Sonrasında Hamburg'da yaşadım, çünkü orada Liman var. Open Subtitles ثم انتقلت إلى هامبورغ بسبب وجود ميناء فيها
    Sadece Fezzik buradan çıkacak kadar güçlü, bir Liman bulmak için saatlerce gezinmek zorunda kalacaklar. Open Subtitles فيزيك فقط قوى بالقدر الكافى ليشق طريقنا سيظل مبحرا لساعات حتى يجد ميناء
    Bu, Liman Koyu Kasabı'yla, aynı odayı paylaşan ekibin ta kendisi. Open Subtitles وهو نفس الفريق أيضا الذى عمل على قضية سفاح مرفأ الخليج
    Ve bu Liman banyosunun ortasına da gerçek Küçük Deniz Kızı'nı yerleştireceğiz. TED ووسط هذا النوع من مياه حوض استحمام المرفأ سنقوم حقيقة بوضع حورية البحر الصغيرة الحقيقية
    Liman Katilini yakalamak için elime bir şans geçti. Open Subtitles إسمع، لديّ فرصة جيدة للإمساك بقاتل المواني.
    Birileri Liman şehrinde karşı madde bombası mı patlatmak istiyor? Open Subtitles شخص ما يريد تفجير قنبلة مضادّة للمادة في مدينة "هاربور
    SECNAV, Liman Katili'nin bir an önce bulunup yakalanmasını istiyor. Open Subtitles وزير البحريه يريد أن يتم إيجاد قاتل الموانئ واعتقاله سريعا.
    Victor 987. Kovalamaca. Liman ambarı. Open Subtitles فيكتور 987، مطاردة على الاقدام مستودع هاربر
    Bir Liman modeli yaptık her tür techizatıyla beraber. Open Subtitles لقد بنينا نموذج لميناء بتنصيب عِدة الميناء
    Kayalık sığlıklar bile olsa, Ruluka Adası limanına demir atmak niyetindeyseniz, Liman vergisini ödemelisiniz! Open Subtitles إذا كنتم تنوون أن ترسوا على ميناء جزيرة ريوليكا في مياه ضحلة صخرية يجب عليكم أن تدفعوا ضريبة للميناء
    İsterseniz fırtınada bir Liman deyin. Open Subtitles سميها كما تشائين ملاذ عظيم من العاصفة إن كنتي ترغبين بذلك
    Ben Ajan Liman. Ajan Jareau. Open Subtitles انا العميل ليمان
    Bu emir onlara, bütün Liman ve sınır kapılarını kapatmaları yetkisini veriyor. Open Subtitles يعطيهم السُلطة لإغلاق كل الموانيء والحدود
    Tokyo Körfezi Liman Projesini biz, yani İwakura İnşaat üstlenecek. Open Subtitles بناء ميناءِ خليجِ طوكيو سَيَكُونُ موكل لنا بناء ايواكورا.
    Öfkelenen İngilizler Tanga'daki Liman başta olmak üzere olası tüm üsleri yok etmeye karar verdiler. Open Subtitles قرر البريطانيين الحانقين فحص كل قواعدها المحتملة بادئين بميناء (تانجا).

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد