İyi haber hala nefes alıyor ve Nabzı da düzenli. | Open Subtitles | الخبر الجيد أنه ما زال يتنفس و لديه نبض منتظم |
Nabzı yoktu, benim de ilk refleksim kalp masajı oldu. | Open Subtitles | لم يكن هناك نبض فا أول ردة فعل كانت الضغط |
Sol ayağından kurşunlanmış. Nabzı güçlü ve sorunsuz. | Open Subtitles | عاهة في القدم اليسرى نتيجة طلق ناري النبض الدوني قوي و دوني |
Bu teste normal bir cevap değil. Nabzı ve kan basıncı çok yüksek. | Open Subtitles | هذه ليست استجابة طبيعية للفحص النبض وضغط الدم عاليان جداً |
Kadının dilini yediği zaman bile Nabzı 85'in üstüne çıkmadı. | Open Subtitles | لم يزد نبضه علي 85 , حتى وهو ياكل لسانها |
Morarmıştı. Nabzı zayıftı, 200. Hemen alıp getirdik. | Open Subtitles | أنها مزرقة، نبضها ضعيف في 200, لذلك حملنها ورَكضنَا |
Bir nevi engel "ayakkabısızlara, Nabzı olmayanlara hizmet verilmez" tipinde bir şey? | Open Subtitles | مثل مانع , لا أحذية لا نبض , لا خدمات , أي شئ |
- Taşikardiye girdi. - Nabzı 140. 150 oldu. | Open Subtitles | ـ انه رطب ـ مؤقت نبض القلب يسجل 140 فلنقل 150 |
Evers'ın Nabzı, soluğu ve GSR değerleri yükseliyor. | Open Subtitles | سيدي ، نبض إفيرسن يتسارع والجي اس ار يتسرب للخارج |
Ölecek. Nabzı duracak. Ölmüş olacak. | Open Subtitles | سيموت بالفعل , لن يوجد نبض البتة وسوف يموت بالفعل |
Zehir solunumunu yavaşlatır Nabzı düşürür ve felce neden olur. | Open Subtitles | ويبطيء السم أنفاسك ويقلل نبض قلبك ويضفي حالةً من الشلل المؤقت |
Nabzı yavaşlıyor. Güç nefes alacak. | Open Subtitles | معدّل النبض يتباطأ, ستجد صعوبة في التنفّس |
Bir şey saklıyor. Boynundaki Nabzı gördün mü? | Open Subtitles | إنه يخفي شيئاً هل راقبت النبض في رقبته ؟ |
Arkadaşı 15 dakika önce getirdi. Ateşi 40 derece. Nabzı zayıf ve düzensiz. | Open Subtitles | أحضره صديقه قبل 15 دقيقة حرارته 105، النبض ضعيف وخيطيّ |
Nabzı ve tansiyonu kurtarma esnasında normalmiş. | Open Subtitles | النبض وضغط الدم كانا طبيعيا خلال الانقاذ |
Nefes alıyor Nabzı güçlü o galiba sadece bayılmış. | Open Subtitles | إنه يتنفس، نبضه جيد أظن أنه أغمي عليه وحسب |
Nabzı yavaş ama sabit. Hayati belirtileri iyi görünüyor. | Open Subtitles | نبضه بطيء ، ولكنه مستقر علاماته الحيوية تبدو قوية |
Nabzı hayli yavaş gibi, ama eminim ki iyidir. | Open Subtitles | نبضه يبدو بطيئاً قليلاً لكنني متأكدة من إنه بخير |
Yaraya basınç uyguladım, kanama biraz yavaşladı. Nabzı zayıftı. | Open Subtitles | لقد كنت أضغط عليه بإستمرار لكن نبضها كان يضعف |
Acil durum olduğunu haber ver ve defibrilatörü şarj et. Nabzı atmıyor. | Open Subtitles | اتصلي بالطوارئ و اشحني جهاز الصدمات نبضها متوقف |
Nabzı kırklara düştüğü için atropin verildi. Tansiyonu 18,3'e 11,2. | Open Subtitles | تم حقنه بالأتروبين لانخفاض ضربات قلبه للأربعينيات، الضغط 183 على 112 |
- Nabzı düştü mü iyi olmalı. - Olmalı mı? | Open Subtitles | وبمجرد أن تستقر النبضات ينبغي أن تكون على ما يرام |
Sağ taraftan nefes sesi gelmiyor. Nabzı çok zayıf. | Open Subtitles | لا يوجد صوت تنفس برئته اليمنى ونبضه ضعيف للغاية |
Tansiyonu hâlâ yüksek. Nabzı 44. | Open Subtitles | مازال ضغط الدم يرتفع و معدل نبضات القلب 44 |
40,5 derece ateşi var ve Nabzı sürekli şekilde, 166. | Open Subtitles | حرارته 105 ونبضه سريع بمعدل 166 نبضة في الدقيقة |
Nabzı 48 ve hızla düşmeye devam ediyor. -Çocuğu tanıyor musun? | Open Subtitles | بطء حاد في ضربات القلب معدل القلب نزل حتى 48 و لازال يهبط |
Sağ gözbebeği düzeldi, ve normotansif, ama Nabzı hala 130'un üstünde. | Open Subtitles | , حدقته اليمنى لم تعد تتمدد و ضغط دمه ثابت و نبضه مازال 130 |
Şehrin Nabzı hissediliyor. | Open Subtitles | هنا أنت يُمْكِنُ أَنْ تَحسَّ نبضَ المدينةِ. |
Ama biraz sarhoş olduğunda, Nabzı atan her canlıyla yatar o. | Open Subtitles | لكنّ حينما يحتسي بعض المشروبات فسيعاشر أيّ شئ ينبض ويحمل شعراً في وجهه |
Şimdilik kanamayı durdurdum. Ancak kan basıncı ve Nabzı stabil değil. | Open Subtitles | مستقر غير والنبض الدم ضغط أن إلا النزيف لأيقاف عالجته أنا |
Nabzı ve kalp atış hızı artıyor. | Open Subtitles | مستوى ضغط دمه ونبض قلبه يتسارع. |