Lütfen bana bütün bu olanlardan sonra ona aşık olduğunu söyleme! | Open Subtitles | من فضلك لا تخبرني أنك وقعت في حبها بعد كل هذا |
Tanrım, Viktor lütfen babanın o fıstık kutusunda olduğunu söyleme. | Open Subtitles | فيكتور، أرجوك أخبرني أن والدك ليس في علبة الفول السودانى تلك |
Büyük bir anlaşma olduğunu söyleme. Söz konusu şeyin ne olduğunu biliyorum. - Hey. | Open Subtitles | لا تخبرني أنه أمر كبير أنا مدرك لمخاطر الأمور |
Ve lütfen salak bir gizli Nazi derneğinde olduğun için olduğunu söyleme. | Open Subtitles | ومن فضلك لا تخبريني أن السبب هو إنضمامك إلى أخوية نازية غبيرة. |
Lütfen bana ikinci bir düşüncen olduğunu söyleme. | Open Subtitles | و رجاءً لا تخبريني بأن لديك شكوك بهذا الخصوص |
Eğer yakalanırsan AIDS olduğunu söyleme. | Open Subtitles | إذا تم الإمساك بك لا تقل أنك مصاب بالإيدز |
Ve sadece bir déjà vu olduğunu söyleme, çünkü olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | ولا تقولي أنها ظاهرة الرؤية المُسبقة، لأنها ليست كذلك |
Onlara bunu ver. Bizden olduğunu söyleme. | Open Subtitles | اعطهم هذا ولا تقل أنه منا |
Lütfen ilişkim hakkında başka bir görüşün olduğunu söyleme. | Open Subtitles | في التواصل هذا الصباح، هذا كل شيء. من فضلك لا تقل لي أن لديك فكرة أخرى عن علاقتي. |
Sakın bana onların sözüne kanacak kadar saf olduğunu söyleme. | Open Subtitles | لا تقل لي أنك ساذج بهذه الدرجة حتى تأخذ بكلامهم ؟ |
Sakın bana bu berbat bahçe dekorunun senin tercihin olduğunu söyleme. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تخبرنى أنك تفضل هذا الديكور الحزين عن الحديقه |
Bana bir çeşit yüreği yaralı barışsever olduğunu söyleme. | Open Subtitles | اوه,هيا لا تخبرنى انك صاحب قلب من النوع السلمى |
Bunun bir meteor kuşağı olduğunu söyleme sakın. Negatif, efendim. | Open Subtitles | لا تخبرني أن ذلك كان فيضانًا من النيازك. |
Bekle, bu da ne? Benim için olduğunu söyleme! | Open Subtitles | ما الذي تمسكة , لا تخبرني انه لي |
Kilisenin altından para olduğuna inanacak kadar aptal olduğunu söyleme bana. | Open Subtitles | لا تخبرني أنك أحمق للحد الكافي لتصدق أن المال تحت الكنيسة |
Sakın bana diğerleri gibi masa başında oturan sıradan biri olduğunu söyleme. | Open Subtitles | لا تخبرني أنك فقط كاتب آخر من وزارة الداخلية عبر الشارع |
Tanrım, Viktor lütfen babanın o fıstık kutusunda olduğunu söyleme. | Open Subtitles | فيكتور، أرجوك أخبرني أن والدك ليس في علبة الفول السودانى تلك |
Lütfen gömleğinin altındakinin koyu mavi bir tişört olduğunu söyleme. | Open Subtitles | من فضلك أخبرني أن ذلك ليس قميص داخلي لونه أزرق غامق تحت قميصك. |
Şimdi sakın bunun kardeşlik ve dostluk olduğunu söyleme yoksa kahrolası masanın üstüne kusuveririm. | Open Subtitles | لا تخبرني أنه لأجل التنظيم أو الرفاق , لأنني سوف أتقيأ على هذه المادئة |
Oh, lütfen bana astronot kostümlerimiz olduğunu söyleme. | Open Subtitles | أرجوك، لا تخبريني أن لدينا اثنان من أزياء رواد الفضاء. |
Lütfen bana Ed Hardy kıyafetlerine veya Axe parfümüne alerjin olduğunu söyleme. | Open Subtitles | فقط لا تخبريني بأن لديكِ حساسية من رائحة معطر ايد هاردي" أو "اكس" معطر الجسد" |
Benden daha çok üzgün olduğunu söyleme. | Open Subtitles | انا أسف مثلك "ديمترى" ..... لا تقل أنك أسف أكثر منى |
Yine salatanın üzerinde yatan serçeler olduğunu söyleme lütfen. | Open Subtitles | ولا تقولي أنها عصافير السنونو على طبقة من الخس ثانية |
-Clark Kent olduğunu söyleme. | Open Subtitles | -لا تقل أنه كان (كلارك كنت ) |
Amanın, şu go-kartlı olan şeyin go-kart yarışmasından olduğunu söyleme. | Open Subtitles | لا تقل لي أن تلك لأجل سيارة السباق لأجل مسابقة السيارات |
Bana am yalamayan erkeklerden olduğunu söyleme sakın. | Open Subtitles | لا تقل لي أنك واحد من هؤلاء الرجال الذي لا يأكل المهبل |
Yellendikten sonra arkasını dönüp uyuyanlardan olduğunu söyleme sakın. | Open Subtitles | لآ تخبرنى أنك من هولاء الذين يغازلون ثم يصبحوا مملين |
Bana iflastan bahsettin ama bir polis olduğunu söyleme zahmetine girmedin. | Open Subtitles | لقد أخبرتنى عن الإعتقال أنت لم تخبرنى انك ظابط |
Bana annenin başka mücevherleri olduğunu söyleme. | Open Subtitles | لا تخبرني أن أمك لديها المزيد من المجوهرات |
Şimdi bana gelip bunun benim suçum olduğunu söyleme. | Open Subtitles | لذا لا تأتي الآن و تخبرني انه خطأي |
Sevimli olduğu için olduğunu söyleme çünkü bunu yiyeceğimi hiç sanmıyorum. | Open Subtitles | ولا تقل لي لأنها جميلة لأني غير متأكدة أني سأصدق هذا |