ويكيبيديا

    "olmadığını" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لست
        
    • غير
        
    • أنه ليس
        
    • لم يكن
        
    • أنه لا
        
    • بأن
        
    • لستِ
        
    • أنّ
        
    • أنها ليست
        
    • أن
        
    • بأنه
        
    • وجود
        
    • أنّه ليس
        
    • لَيسَ
        
    • عدم
        
    Söylememiştin ya bayım yine de gördüğümde sıradan bir polis olmadığını anlamıştım. Open Subtitles انت لم تقل هذا يا سيدى ولكنى علمت انك لست شرطى نظامى
    - Onlara ihtiyacım yok. - Neden onlara ihtiyacın olmadığını düşünüyorsun? Open Subtitles لست بحاجة لهم ما الذى يجعلك تعتقدى انك لا تحتاجين لهم؟
    Öğrenenler onun ilgi çekici olmadığını, tutarsız ve zor olduğunu düşünüyorlar. TED فالطلاب يظنون انها غير مترابطة وغير مثيرة للاهتمام .. وصعبة للغاية
    Katılmak için illa afili bir astrofizikçi olmaya gerek olmadığını gösteriyor. TED تُوَضِّحُ أنه ليس عليك أن تكون عالِمًا فيزيائيًا بارعًا حتى تشارك.
    Onun durumunda, hayatını kurtarmak için yapabileceğim bir şey olmadığını biliyordum, TED كنت أعلم أنه لم يكن هناك ما يمكن فعله لإنقاذ حياتها.
    O zamanlar tartışmalı olmasına ve hâlâ tartışmalı kalmasına rağmen Cage'in görüşü, gerçek sessizlik diye bir şeyin olmadığını yönünde. TED ومثير للجدل رغم كونه كذلك، وحتى مثيرا للجدل مع أنه لازال موجودا، هدف كايج هو أنه لا يوجد صمت بالفعل.
    Ve yerimin sadece Batı'da ya da Afrika'da olmadığını öğrendim, ve hala kimliğimi arıyorum, ama Gana'nın demokrasiyi daha iyi uyguladığını gördüm. TED لقد تعلمت بأن مكاني ليس هو في الغرب أو في أفريقيا، ولازلت أبحث عن هويتي، لكني رأيتُ غانا إنشات ديمقراطية بصورة أفضل.
    Seni geçen Cuma 3.30'da aradım ama orada olmadığını söylediler. Open Subtitles اتصلتُ بكَ الاثنين الماضي الساعة 3.30، وقالوا أنك لست موجود
    - Evet. Yeğenim bana düşündüğüm kadar aşağılık olmadığını anlattı. Open Subtitles ابنة أخي أخبرتني أنك لست بنصف التملق الذي ظننتك عليه
    Endişelenme. Ben de aynı şeyi yapardım ama sadece onun tipim olmadığını düşünürdüm. Open Subtitles لا تقلقي ، كنت سأفعل نفس الشيء ولكني أعتقد بأنني لست نوعه المفضل
    Bir ara "yaşam atılımı" diye bir şey sayesinde yaşadığımızı sananlar vardı; ki biz böyle bir şey olmadığını biliyoruz. TED حسناً, أنت تعلم الناس كانت تعتقد أنه كان هناك قوة حياة للعيش. نحن الآن نعلم بأن هذا غير صحيح مطلقاً.
    Bu karakterlerin gerçek olmadığını biliyoruz. Bununla birlikte gerçek olduklarını da biliyoruz. TED نعلم ان هذه الشخصيات غير حقيقة. وبعد ذلك ايضاََ نعلم انهم كذلك.
    Soru şu; Len mutsuz muydu? Ve olmadığını söylemek istiyorum. TED السؤال هو: هل لين غير سعيد؟ أريد ان اقول لا.
    "...ne sen ne de bir başkası, onun senden olmadığını ispatlayamayacak." Open Subtitles لا أنت ولا أحد غيرك يستطيع أن يثبت أنه ليس إبنك
    "...ne sen ne de bir başkası, onun senden olmadığını ispatlayamayacak." Open Subtitles لا أنت ولا أحد غيرك يستطيع أن يثبت أنه ليس إبنك
    - Nereden buldun? Amerikalının var olmadığını biliyorsun. Sandalyelerden aldım, tabi ki. Open Subtitles أنتِ تعلمين جيداً بأنه لم يكن هناك أمريكي حصلت عليهم مقابل المقعدان
    Kolay olmadığını da biliyorum. Ama en azından çocuklar var. Open Subtitles أعرف أنه لم يكن سهلاً لكن على الأقل لديك الطفلان
    İmgesi hızla çoğalsa da, Kahlo'nun eserlerinin bütünü bizlere hayat, iş ve ikonun ardındaki kadının mirası hakkında basit gerçekler olmadığını hatırlatıyor. TED وعلى الرغم من انتشار صورتها، إلا أن أعمال كاهلو تذكرنا أنه لا توجد حقائق بسيطة عن حياة وعمل وإرث المرأة وراء الصورة.
    16 olmadığını biliyordum ama, dürüst olduğunu sanmakla aptallık ettim! Open Subtitles كنت أعرف أنك لستِ في الـ16 لكني كنت أحمق لأصدقك
    Ölümün hep görkemli bir şey olduğunu düşünürdüm, şimdi ise olmadığını biliyorum. Open Subtitles ظننت دائماً أنّ الموت أمر مُبجّل لكنّني أعرف الآن أنه ليس كذلك
    Fakat bunun kötü olmadığını değil, yeni bir şey olmadığını söylüyorum. TED لكني لا أقول أن ذلك سيء، أقول وحسب أنها ليست جديدة.
    Böylelikle tüm bir dizi gelişmekte olan yeni anlam var ve yine de bir şeylerin yolunda olmadığını düşünmesi kolay. TED لذا لدينا بطارية كاملة للإنشاءات الجديدة التي تتطور، وحتى الآن فمن السهل أن يفكر، حسنا، لا يزال هناك شيءٌ خاطئ.
    Aslında bu açıdan bakılınca, bunun bir kod olmadığını söyleyebilirim. TED في الواقع، من هذه الناحية، يمكنني القول، بأنه ليست برمجة.
    Bu tek tanrı bütün insanların eşit olduğunu ve kimsenin köle olmadığını söylüyor. Open Subtitles هذا الرب الواحد يقول أن جميع الناس سواسية و أنه لا وجود للعبيد
    Bunun usûle uygun olmadığını biliyorum ama tanıdığım biri Fabry hastalığından muzdarip. Open Subtitles أعرف أنّه ليس وضعا طبيعيا لكن فتاة أعرفها تعاني من داء فابري
    Bana sizin gibilerin duyduğu tek büyücünün o olmadığını söyle. Open Subtitles أخبرْني هو لَيسَ الساحرَ الوحيدَ أنت ناس أَبَداً سَمعوا عنهم.
    Odanda hiç bitki olmadığını fark ettim, ben de ilk çiçeği... Open Subtitles لقد لاحظت عدم وجود محطات لذلك أنا جلبت لكم أولا لديك.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد