ويكيبيديا

    "otuz" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الثلاثين
        
    • وثلاثون
        
    • وثلاثين
        
    • لثلاثين
        
    • الثلاثون
        
    • بثلاثين
        
    • والثلاثين
        
    • تستمني
        
    • ثلاثين
        
    • الاستمناء
        
    • الإستمناء
        
    • والثلاثون
        
    • قُضبان
        
    • الثلاثينات
        
    • ثلاثون
        
    Konfederasyon'un, Binbaşı Marquis'in başı için otuz bin dolar ödül koyduğunu biliyor muyum? Open Subtitles هل أعلم بأمر جائزة الثلاثين ألفاً التي وضعها المجلس على رأس الرائد ماركويز
    CA: Son otuz senede Amerika'da suçta çok büyük bir düşüş var. TED ك.أ. : كان هناك انخفاض شديد في معدل الجريمة في أمريكا في الثلاثين سنةً الأخيرة.
    Ne kadar alıyoruz, yılda otuz altı bin dolar mı? Open Subtitles نحصل على ستّة وثلاثون ألف دولار في السّنة؟
    Tanrıya şükür, otuz dört yıl boyunca hiç etmedim. Open Subtitles لم أُصب بأى رصاصه طوال سنوات عملى الأربعه وثلاثون
    Amy, sevgilim, otuz altı standarttır, sana standart boyutu verdiler. Open Subtitles ايمي، حبيبي، ستة وثلاثين هو القياسي أنهم يمنحوكي ارتفاع قياسي.
    Avrupa seçimlerinde, son Avrupa seçimlerinde, en geniş ve otuz yaşın altındaki genç nüfusuyla en çok gıpta edilen parti olduk. TED وفي الانتخابات الأوروبية، الانتخابات الأوروبية الأخيرة، أصبحنا أكبر حزب و الأكثر شعبية بين فئة الشباب تحت سن الثلاثين.
    Geçen otuz yılda, bu çalışma az sayıda proteini ve görece az örneği genellikle tek bir yerde test etti. TED في الثلاثين سنة الماضية، اختبرت هذه الدراسات مجموعة صغيرة من البروتينات في عينات قليلة نسبياً وعادةً في موقع واحد
    Bana söylenen, bu otuz yıl boyunca ağzından çıt çıkmadığı. Open Subtitles لقد قيل لى أن طوال هذه السنوات الثلاثين إنه لم يلفظ ببنت شفة
    otuz yaşıma kadar odamda ışık açık, uyudum! Open Subtitles أنا غير مناسب لحياة الجيش، لقد كنت أنام والأنوار مُضاءة حينما كنت في الثلاثين من عمري.
    Yani şimdi otuz beş yıldır görmediğin birini arayacaksın İstanbul'u bilmiyorsun, o herifin nerede olduğunu bilmiyorsun. Open Subtitles وتقول أنك ستجد وجهاً لم تره منذ خمسة وثلاثون عاماً في مدينة كإسطنبول؟
    Birleşik Devletler askeri olarak otuz 32 yıllık kahramanlık. Open Subtitles اثنان وثلاثون سنة من البطولة كجندى بحرى أمريكى بغض النظر عما تقرره هنا
    otuz. $7.38. Open Subtitles ثلاثون , سبعة دولارات وثمانية وثلاثون سنتا
    İki yıl, yedi ay, üç gün ve sanırım bir saat, otuz dakikadır. Open Subtitles عامين وسبعة شهور وثلاثة ايام وساعة وثلاثون دقيقة
    otuz, otuz beş yıl olmuştur. Open Subtitles قبل نحو ثلاثين أو خمسة وثلاثين عاماً مضت
    Peki ne yaptın bu otuz beş sene? Open Subtitles إذا، ماذا فعلت طوال الخمسة وثلاثين عاماً الماضية؟
    Yani kıçını odana çekip, son otuz yıldır tanıdığım adam gibi davranmaya başlayana kadar orada kalabilirsin. Open Subtitles لذايُمكنكأن تعودإلى حُجرتكولاتعود.. حتى تكون مُستعد للتصرف مثل الرجل الذى عرفته لثلاثين عاماً
    - Öyleyse otuz üç yaşındayım - 34 yaşına gireceğim yakında Open Subtitles اذا فانا عمرى 33 عام وسابلغ الرابعه و الثلاثون
    Arabanın otuz metre arkasında kalacaksın, tamam mı? Open Subtitles أريدك أن تكون خلف السيارة بثلاثين مترا ً, حسنا ً ؟
    Karım Diane. otuz bir yaşında. Open Subtitles ديانا زوجتي وهي فى الواحد والثلاثين من عمرها
    Duvarlarında iPad olan bir ev tasarlamışsın ama hala cahilin teki gibi otuz bir çekiyorsun! Open Subtitles لقد صممت منزلاً به آيباد في الحوائط و مازلت تستمني مثل الحاج
    Soğuk taş altında otuz bir gün yatmış, uykuda terlemiş bol zehir yapmış kurbağayı da afsunlu kazana katalım hepsini karıştırıp, güzelce kaynatalım. Open Subtitles ضفدع طين قضى ثلاثين يوماً نائماً تحت صخرة باردة ثم خرج من جلده السم كالعرق .. سيكون أول من ينزل في هذا القدر
    Gerçek can sıkıntısı hem otuz bir çekmek istemek, hem de aynı zamanda istememektir. Open Subtitles الملل الحقيقي هوَ عندما تُريدُ الاستمناء و لا تُريدُ ذلكَ بنفس الوقت
    Evlendiğim zaman küçük odalarda otuz bir biter zannetmiştim ama- Open Subtitles ظننت أنني إنتهيت من الإستمناء في الخزانه عندما أتزوج .. ولكن
    Bu vagon, sıra otuz iki. o koltuğu ağlamaktan sırılsıklam etti. Open Subtitles هذه العربة، الصف الثاني والثلاثون لقد أغرقت المقعد كله بالبكاء
    Huzurevlerine yatak çarşafı satman mı yoksa para için heriflere otuz bir çekmen mi? Open Subtitles أنك تبيعُ أغطية الأسرَّة للمُسنِّين أو أنكَ تُداعب قُضبان الرجال مِن أجل المال
    Bu bir erkek, otuz yaşlarında, öleli bir hafta olmuş. Open Subtitles إنه ذكر، في أوائل الثلاثينات متوفى منذ أسبوع على الأقل
    O iğrenç yerde otuz yıl. Düşüncesi bile beni öldürüyor. Open Subtitles ثلاثون سنة في هذا المكان المريع، أشمئز من مجرد التفكير

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد