Kimsenin onu bulmasını istemiyor. Galiba onun için başka planları var. | Open Subtitles | لايفترض ان يعثر عليها احد اعتقد ان لديه خطط أخرى بشأنها |
Dedi ki, onun çalıştığı kişilerin, Benim için planları varmış. | Open Subtitles | القليل قال بأن الجماعة الذين يعمل عندهم لديهم خطط لي |
Sen de o lanet olası silahı ve planları Kyle odasına koymamalıydın. | Open Subtitles | وما كان عليك وضع ذاك السلاح اللعين في غرفة كايل, وأولئك الخطط. |
Artık bir planları vardı. Kabile şefleri detaylar üzerinde çalışmak için toplandılar. | Open Subtitles | الان مع كونهم يملكون خطة , رؤساء القبائل اجتمعوا لعمل على التفاصيل |
Zahmet olmazsa stadın planları ile güvenlik kameralarının konumlarını bize verir misiniz? | Open Subtitles | هل يمكن أن تعطينا مخططات المبنى والقضايا المشهورة ، والكامرات الأمنية ؟ |
Bu işlem tamamlandı. İkinci çalışma, bu planları çalışmak. Ne yapılacağını belirlemek için. | TED | وقد تم ذلك. الثاني الآن هو دراسة كل تلك المخططات لتحديد ما سنبنيه. |
Ben de bir binayı yıkarken planları gözden geçirirken, yapıyı incelerken taslaklar çizerken ve patlayıcıları yerleştirirken aynısını düşünüyorum. | Open Subtitles | هذا ما أشعر به عندما أهدم مبنى أدرس الخرائط والمخطوطات ، أتفحص البنية أرسم خطط الهدم ، ازرع الذخائر |
Teröristler binlerce kişiyi öldürdüklerinde idama mahkûm edildiler. Ama onların başka planları vardı. | Open Subtitles | حين قتل الإرهابيون آلاف الأبرياء حُكم عليهم بالإعدام ، كان لديهم خطط أخرى |
Üvey babamın büyük planları vardı ama sabah akşam orduyla düşüp kalktı. | Open Subtitles | زوج والدتي كان لديه خطط كبيرة لكنه قضى وقته بالكامل في الجيش |
Artık birçok ülke Ulusal Eylem planları oluşturarak bu yönde değişim için çalışıyor. | TED | طورت العديد من الدول خطط عمل وطنية من أجل التغيير. |
B.J., hapishanedeki çok sayıda arkadaşımdan biriydi ve gelecek için büyük planları vardı. | TED | بي جي كان واحدا من زملائي المساجين كانت له خطط كبيرة للمستقبل. |
Başlangıçta var olanlar planları çizip temelleri kazıyabilirler ama kuleyi tamamıyla yükseltemeyecekler. | TED | أولئك الذين انخرطوا في البداية ربما يضعون الخطط ويرسون القواعد، ولكنهم لن يحققوا الهدف المنشود. |
Neden, Josaphat, bu planları bana sen değil de Grot getiriyor? | Open Subtitles | كيف لهذه الخطط يا جوزافيت أن تحضر إلى عن طريق جروت بدلا منك ؟ |
Yedek planları üzerinde çalışıyorlar. Güven bana, bu adamları biliyorum. | Open Subtitles | انهم يعملون على خطة الطوارىء صدقنى فأنا اعرف هؤلاء الناس |
Tanrı'nın hepimiz için ayrı ayrı planları mı var? | TED | هل لدى الرب خطة لكل واحد منا؟ هل الرب مسيطر على كل شيء؟ |
Geri alıp sonuçları kat planları ve kutunun boyutlarıyla karşılaştırmadan anlamayacağız. | Open Subtitles | لا نعرف حتى نأخذها ونطابق النتائج مع مخططات المبنى وأبعاد الصندوق. |
İşin bitince, planları ve arta kalan malzemeleri bana vereceksin. | Open Subtitles | عندما تنتهى من هذا السلاح ستقوم بتسليمى المخططات و المـواد |
planları, Akdenize ulaşmak ve gemiyle güvenli bir yere gitmekti. | Open Subtitles | كانت خطتهم هي الوصول لساحل البحر المتوسط والإبحار نحو الأمان |
-Evet, üzerine planları iliştirebileceğim bir şey. | Open Subtitles | أجل , أو أي من تلك الأشياء التي تعبر عن التخطيط |
Faturalarını ödeyebilmek için B planı olarak ikinci bir işe ihtiyacı olan çok arkadaşım var, B planlarının bazen A planları hâline gelmesini saymıyorum. | TED | كان لديّ الكثير من الأصدقاء الذين يحتاجون الحصول على وظيفة ثانية كخطة بديلة لكي يدفعوا الفواتير، باستثناء أن الخطة البديلة تصبح أحيانًا الخطة الأساسية. |
Sandford için büyük planları olduğunu söylüyormuş. | Open Subtitles | هوى بنفسه مطوراً للملكية , قال بإنه كان لديه خططاً كبيرة لإجل ساند فورد |
Onun planları daha çok seni sivri uçlu bir şeyle... öldürme yönünde. | Open Subtitles | كما تعلم، خططه تميل أكثر إلى أن يطعنك حتى الموت بعصا مدببة |
Bu çalıntı basın kartını, balo salonunun planları ile birlikte dairenizde bulduk. | Open Subtitles | وجدنا هذا التصريح الصحافي المسروق في شقتك بالإضافة إلى مخطط لقاعة الرقص |
Eski ve yeni planları karşılaştırdım. Eskiden kütüphanenin bulunduğu noktada şimdi... | Open Subtitles | لذلك طابقت المخطط القديم بالجديد وحيثما كانت المكتبة تماما فلدينا الآن |
Ben gidip Sam Amca'nın bizim için ne planları varmış öğrenmeye çalışacağım. | Open Subtitles | بينما أحاول أن أكتشف ما يخططون لفعله بنا بعد تسجلنا بالجيش الأمريكي |
planları yapıp, cylon filosuna saldırıyı yönetecek cesur bir komutana ihtiyacım var. | Open Subtitles | أحتاج لقائد طيرات جرئى ومبادر لكي يخطط ويقود الهجوم على ذلك الأسطول |
planları türümün üstün kişileri tarafından keşfedilmiş ve bertaraf edilmişti. | Open Subtitles | تم كشف خططهم وأُحبطت من طرف الأفضلية من بني جنسي، |