ويكيبيديا

    "sık" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • غالباً
        
    • أغلب
        
    • غالبا
        
    • مرات
        
    • عادةً
        
    • شائع
        
    • أحياناً
        
    • باستمرار
        
    • الغالب
        
    • اضغط
        
    • كثير من
        
    • ضغطة
        
    • الكثيفة
        
    • متكررة
        
    • كثيفة
        
    Geceleri sık sık uyandım ve kayıp pilot listelerini inceledim. Open Subtitles غالباً ماكنت أستيقظ في منتصف الليل وأفرأ قائمة الطيارين المفقودين
    Kocam beni sık sık böyle operasyonlara yollardı başka erkeklere yakınlaşmam gerekirdi. Open Subtitles زوجي كان غالباً يرسلني للقيام بعمليات تتطلب مني التقرب من رجال آخرين
    Afedersiniz, efendim. Majesteleri daha sık yıkanırsa, bu kadar sert ovmak zorunda kalmam. Open Subtitles أنا لا يجب أن أَفرك صعب إذا فخامتك تستحم في أغلب الأحيان أكثر
    Evet, çok sık olmuyor. Çok şükür ki acil bir işim yoktu. Open Subtitles نعم انه لا يحدث غالبا لحسن الحظ لم يكن لدي شيء عاجل
    Çok sık olmuyor. DNA'nın yapısında bir düzeltme mekanizması var. TED ولكنه لا يحصل مرات عديدة، لأن لدينا ألية لتفادي الأخطاء
    Sevgililer sık sık tereddüt ederler, çekingenlikten değil bekleyen mutluluklarını uzatmak için. Open Subtitles الأحباء عادةً يترددون, ليس من الحياء. لكن من أجل إطالة سعادة الانتظار.
    "İşi bırakıp öğleden sonraları sık sık yüzmeye gittiği not edilmiş. Open Subtitles و لوحظ أنه غالباً ما يترك العمل للذهاب للسباحة بعد الظهر
    90 ya da 100 yaşına kadar yaşayan insanlarda, ... ... FOXO geninin belli formları , ... ... daha sık hazır olduğu bulundu. TED وهناك أشكال مُحددة من جين فوكسو أكتًشف أنه غالباً ما يكون موجود في الاًشخاص الذين يعيشون بين 90 و 100
    sık sık bana hiç işe yarar bir şey yapıp yapmayacağımı soruyorlar, belki bir gün yaparım. TED غالباً ما توجه لي أسئلة عما إذا كنت أفكر بصنع شيء مفيد، وربما سأقوم بذلك يوماً ما
    Sadece kanalizasyon işçileri ve o kadar da sık sık gelmezler. Open Subtitles لا، فقط عمّال مياه الصرف الصحي، أحيانا وليس في أغلب الأحيان
    sık sık org çalıyorum. Geçen ay bir müzik dinletim vardı. Open Subtitles أعزف الأرغن في أغلب الأحيان الشهر الماضي كان عندي حفلة موسيقية
    Bana anlattığına göre tiyatrodan sonra arkadaşlarıyla sık sık birahaneye gidermiş. Open Subtitles غالبا وبعد المسرح , اخبرني الآتي ذهب مع صديق الى برستوب
    sık sık olur bu. On seferin dokuzunda sorun çıkmaz. Open Subtitles هذا يحدث كثيرا ، تسع مرات من عشر لاتوجد مشكلة
    - Hayır, ama... Gitmesi daha kolay. Sen sık gider misin? Open Subtitles ليس في الحقيقة، ولكن هذا سهل أتذهب عادةً إلى هناك ؟
    Mekânsal ve zamansal karışıklık... polislerin karıştığı vurulma olaylarında çok sık görülür. Open Subtitles .. الإرتباك الزماني و المكاني شائع في حالة إطلاق ضابط قانون للنار
    sık sık öfkeden kudurabilir ya da sinirden gözüm dönebilir. Open Subtitles ربما أحياناً أقتل من غضب , أو أصف فكرة ما
    Bu bizim en sık aldığımız cevaptı. TED كان ذلك أكثر الردود التي تلقيناها باستمرار.
    Aang sık sık bana danışırdı, senin de danışmandan memnun olurum. Open Subtitles لقد كنت مستشار آنج في الغالب ويسرني أن أكون كذلك معكِ
    eğer beni duyuyorsan elimi sık, baba. Open Subtitles اضغط على يدى اذا كنت تستطيع ان تسمعنى , ابى
    Kızımın ölümünden beri bunu çok sık düşünür oldum, eğer yaşasaydı... onun bir şirketi yönetmesi... çok olağandışı bir şey olurdu. Open Subtitles أنا في كثير من الأحيان منذ وفاة ابنتي إذا كانت قد عاشت، أنها كان يمكن أن يكون المحتمل لادارة الأعمال التجارية.
    Çok önemliyse bir güzel sık, bak bakalım senin için yeteri kadar olgun mu. Open Subtitles امضي , امنحهم ضغطة جيدة تأكد من نضوجهم بما فيه الكفاية
    Bu kartal, sık ağaçlar arasında yürüyüp, tırmanarak av arayabilir. Open Subtitles إنه ملائَم للسير والتسلق لتسمح له البحث فى الغابة الكثيفة
    Zamanında babası tarafından saldırıya uğramış sık sık da işkence görmüş. Open Subtitles لقد تعرض للإعتداء من قبل والده الذي كان يعذبه بصورة متكررة.
    Ve beş metre aşağıda, kalın bir çamur tabakası altında, çanak çömleğin sık olduğu bir tabaka bulduk. TED وبعمق خمس أمتار، تحت طبقة سميكة من الطين، وجدنا طبقة كثيفة من الفخار.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد