ويكيبيديا

    "sadece bir" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • إنه مجرد
        
    • مجرّد
        
    • كان مجرد
        
    • انها مجرد
        
    • انه مجرد
        
    • مُجرد
        
    • أنا فقط
        
    • واحدة فحسب
        
    • واحده فقط
        
    • إنها فقط
        
    • كانت مجرد
        
    • واحد فحسب
        
    • واحداً فقط
        
    • مُجرّد
        
    • انها فقط
        
    Sadece bir düğün. Dünyadaki her ülkede, her gün insanlar bunu yapıyor. Open Subtitles إنه مجرد زفاف يقوم به الناس كل يوم بكل دولة في العالم
    Bu, Sadece bir işti. Şahsi bir şey değil. Bilirsin, yani... Open Subtitles كانت مجرّد وظيفة لم تكن مسألة شخصيّة لعبتُ دوري، ارتجلتُ قليلاً
    Onun Sadece bir sıçan olduğunu düşünüyordum ama başından beri süper sıçanmış. Open Subtitles أعتقدت أنه كان مجرد جرذ ، لكنه كان أعظم جرذ طوال الوقت.
    Ama direk bakarsanız, Sadece bir sürü rakam ve bağlantısız olaylar. TED ولكن اذا نظرتم اليها مباشرة، انها مجرد أرقام كثيرة حقائق متفكّكة.
    Buna hiç anlam veremiyorum. O Sadece bir parça genetik bilgisinden ibaret. Open Subtitles هذا لن يشكل أي فرق , انه مجرد جزء من شيفرة وراثية
    Bunu bilemezsin. Sen Sadece bir çocuksun. Bizi güvende tutacak bir şeyler yapmalıyız. Open Subtitles لستَ تعلم شيئاً، إنّكَ مُجرد شاب، يجب أن نفعل شيئاً للحفاظ على أماننا.
    Sadece bir saattir bakıyorum ve oyunun tüm ritmini yakaladım. Open Subtitles أنا فقط كنت أُشاهد لمدة ساعة وأدركت إيقاع اللعب بالكامل
    Albay Braddock... üstlerimle konuştum ve salıverilmeniz konusunda anlaştım... tek gereken Sadece bir kez itirafını filme almamıza izin vermen. Open Subtitles أيها الكولونيل برادوك لقد تحدثت إلى رؤسائي و رتبت لاطلاق سراحك لو سمحت لنا فقط بتصوير اعترافك مرة واحدة فحسب
    O Sadece bir tiyatro yönetmeni. Bu onun suçu değil. Open Subtitles إنه مجرد مخرج مسرحي ليس له ذنب في ما حصل
    ve her gece. Bu Sadece bir toplantı hemen umutlanmayalım. Open Subtitles وكل ليلة. إنه مجرد اجتماع، لا يجب أن نتأمل كثيراً.
    Sadece bir tane kase ve biraz yiyecek. Teşekkür ederim. Open Subtitles ـ إنه مجرد صحن وبعض من الطعام ـ شكراً لكِ
    Yeni Zellanda pervane-kurt sineği genelde kurbanlarını açık yara veya kesiklerinden içeri tünel kazarak Sadece bir kaç saniyede öldürürler. Open Subtitles مع ذلك نيوزيلندا ذبابة دودة برغي يقتل ضحاياه في أغلب الأحيان في لحظات مجرّد بالإختباء إلى جرح أو قطع مفتوح.
    Problem o zaten. Sadece bir hayal. Fakat bu liste gerçek. Open Subtitles أجل، هذه هي المشكلة، أنه مجرّد حلم، هذه القائمة فهي حقيقية
    Sadece bir duyguydu, aslında. Ancak, geminin adını araştırırken ilginç birşeye rastladım. Open Subtitles لقد كان مجرد إحساس , حقاً , تخمين لقد علمت شئ مثير
    O Sadece bir günah keçisi. Ben başka birinin peşindeydim. Open Subtitles انها مجرد كبش فداء أنا كنت أعني بها شخص آخر
    - Sadece bir çizik, unuttum gitti. - Dediğine bak ! Open Subtitles انه مجرد خدش, لن أشعر به - انظرى ماذا يقول -
    Sadece bir romantik komedi filmi izlemenin bile ilişki memnuniyetini dibe düşürdüğü ortaya çıktı. TED اتضح أن مُجرد مشاهدة الكوميديا الرومانسية تتسبب في هبوط الرضا عن العلاقة
    Sadece bir an garip hissettim. Böyleyim işte... garip ve duygusal. Open Subtitles أنا فقط عندي حاسة سادسة و ها أنا أمامك رجل حساس
    Sana elektrikli süpürge şirketi değil de, Sadece bir tanesini mi veriyorum? Open Subtitles بدلاً من أن اعطيكِ شركة للمكانس الكهربائية سأقوم بإعطائكِ مكنسة واحدة فحسب
    L'Chaim, bunu senin için yapacağım. Ama Sadece bir şarkı. Open Subtitles لاخيم , سأفعلها من أجلك و لكن اغنيه واحده فقط
    Bu Sadece bir oyun. Ya onlar ya da biz. Open Subtitles إنها فقط عبارة عن لعبة, هو أمّا هم أو نحنُ
    Bu spor, bu organizasyon benim için Sadece bir iş. Open Subtitles هذه الرياضة . وهذا الامتياز كانت مجرد علم بالنسبة لي
    Ya böyle bir durumla karşılaşırsam ve Sadece bir insanı kurtarabiliyorsam... Open Subtitles ماذا لو تعرضت إلى موقف كهذا، وبوسعي إنقاذ شخص واحد فحسب.
    Sadece bir anlama geliyor, albay pes etmeyecek. Open Subtitles هذا يعني شيئاً واحداً فقط الكولونيل لم يستسلم
    Bunun zor olduğunu biliyorum, efendim. Ama o Sadece bir rehine. Open Subtitles أعلم أن وقع ذلك قاسٍ يا سيّدي، لكنّها مُجرّد رهينة واحدة.
    Ben iki ayağı idare ediyorum ve Devon Sadece bir ayakla gidiyor. Open Subtitles انها فقط انا لدي قدمان في الداخل وديفن لديه قدم واحده فقط

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد