Onlar için bu bir siyaset değil, bir amaca hizmet etmekti. | TED | وبالنسبة لهم لم يكن ذلك بسبب السياسة بل كان الخدمة لسبب. |
Eğer benim gibi 40'lı yaşlarındaysanız, neşeli siyaset dünyasına katılabilirsiniz. | TED | وإذا كنت في الأربعينات مثلي، تستطيع الانضمام إلى عالم السياسة. |
Ve ideal anlamında siyaset, daha iyi bir yaşama ve daha iyi bir topluma erişmek için ilişkiler ağımızı sürekli irdelememizdir. | TED | و السياسة في التفكير المثالي، هي الطريقة التي نوجه كلامنا بشكل مستمر لشبكة من العلاقات لتحقيق حياة أفضل و مجتمع أفضل |
Psikolojiden ve siyaset biliminden faydalanmaya ihtiyacımız var. | TED | سنحتاجُ إلى مساعدة علم النفس، والعلوم السياسية. |
Siyahilere madalya takılması, ABD Hükümetinin uyguladığı bir siyaset değil. | Open Subtitles | ليس من سياسة حكومة الولايات المتحدة توزيع الميداليات على الزنوج |
Sosyologlar, siyaset bilimciler ve filozoflarla bu soruya cevap verebilmek için görüşmeler yaptık. | TED | لقد تحدثنا إلى علماء الاجتماع وعلماء السياسة والفلاسفة لمحاولة الإجابة عن هذا السؤال |
Binlerce Avrupalı siyaset hakkında tartışmak için bir yabancıyla buluştu. | TED | التقى آلاف الأوروبيين بأشخاصٍ لا يعرفونهم ليتناقشوا في أمور السياسة. |
Eğer siyaset yapmak istiyorsanız, istifa edin ve seçimlere katılın. | Open Subtitles | إذا كنت تريدين دخول عالم السياسة استقيلي و ادخلي الانتخابات |
Kusura bakma Padmé, seni buraya siyaset tartışmak için çağırmadım. | Open Subtitles | اعذريني , بادمي . لم احضرك هنا لنتناقش فى السياسة |
Bence sen uzun bir süre siyaset tartışmamak için kaçış yollarını deniyorsun. | Open Subtitles | أعتقد أنّك تحاول إيصال أنّك لا تريد التحدث عن السياسة بعد الآن. |
Fakat çok zorlardır. Bilim hakkında mı ya da siyaset hakkında mı yazıldığı pek önemli değil. | TED | لكنه قوي بغض النظر أكانت الكتابة عن السياسة او العلوم |
Kurumlarla ilgili düşünmemiz gereken en önemli şeylerden biri de siyaset ile kurumların aynı şey olmadığıdır. | TED | الآن أحد أهم الأمور التي نحتاج للتفكير فيها بخصوص الحكومة هو أنها ليست مثل السياسة. |
Bu yüzden siyaset böylesine kabul görüyor. | TED | لهذا فإن السياسة غالباً ما تكون قبليةً. |
Ana akım siyaset bilimcilerin bu konuya bu kadar az ilgi göstermesi, ne acıklı bir durum. | TED | أعتقد أنه لمن المؤسف أن النظرية السياسية السائدة تبدي اهتمامًا قليلًا جدًا للعواطف. |
Bu, Afrikalıların, yalnızca silahın namlusuyla siyaset yapabildiklerini düşünenler için şaşırtıcı gelebilir. | TED | قد يكون هذا بمثابة مفاجأة لمن يعتقدُ بأن السبيل الوحيد لمشاركة الأفارقة في العملية السياسية هو من خلال تصويب البنادق. |
Senin gibi, doğayla siyaset arasında ayrım yaptık ve siyasete karşı doğal savunmamız vahşi siyasete sürüklendi. | Open Subtitles | كان لدينا تباين مثلك، بين الفطرة والسياسة. وكان دفاعنا الطبيعي ضد السياسة. قاد إلى سياسة وحشية. |
"Bakınca anlamazsın ama Avrupa'nın en büyük siyaset dehasıdır." | Open Subtitles | أتعرفِ , لاينبغى أن تعتقدى إنهُ يمكنكِ النظر إليه ولكن كانوا يقصدون أفضل عقل سياسي فى أوربا |
Televizyon da izleyemez. siyaset ve kızlar hakkında da onunla konuşma. | Open Subtitles | لا تجعله يشاهد التلفاز ولا تحدقه عن السياسه او البنات . |
Seni siyaset kurtları büyütmediği için hâlâ bir ruhun olabilir. | Open Subtitles | لم تكبري بين ذئاب سياسية. لا زلت تملكين ضميراً حياً. |
siyaset ile hiç ilgilenmek istemiyorlar. | TED | لا يريدون أن ينخرطوا في أي شيء له علاقة بالسياسة. |
Namuslu bir hayat sürüp çok çalışarak siyaset alanında ilerliyor. | Open Subtitles | لقد تسلق السلم السياسي بصدقه وعمله الشاق |
Bu dünyadan kendimi geri çektiğime inanamıyorum - hükümet, siyaset. | Open Subtitles | لا أصدق أني وضعت نفسي بهذا المكان مع الحكومة والسياسة |
Bu bağlamda siyaset biraz daha din gibi olmalı, daha az değil. | TED | وبهذا المعنى، يمكن للسياسة أن تتشابه مع الدين قليلًا، لا أقل من ذلك. |
siyaset sınırlı bir alandır; en önemli mesele toplumun ahlaki yapısıdır. | TED | السياسات هي مجال مقيد؛ ما يهم حقا هو الطبيعة الأخلاقية للمجتمع. |
Bizler, küreselleşmenin kaybedenleriyiz ama siyaset, krizden kurtulmanın tek yolunun daha çok çaba göstermek olduğunu söyleyip duruyor. | Open Subtitles | نحن الخاسرين من العولمه السياسيون يريدون منا ان نصدق ان الحلول الوحيده هي العمل بجد |
siyaset bir anlık bir şeyken bir denklem ise sonsuza kadar var olur. | Open Subtitles | السّياسة هي لهذه اللحظة، بينما المعادلة للأبد. |
Sadece bilmeni istiyorum, onun siyaset anlayışına katılmıyorum. | Open Subtitles | لعلمك فقط لا تعجبني سياسته |
- Dış siyaset konusunda çetin cevizler. | Open Subtitles | الامريكان صلبين كالفولاذ عندما يتعلق الامر بالسياسات الخارجية |