Bay Gondo zor duruma düştü... ama herkes onu çok takdir ediyor. | Open Subtitles | .. السيد كوندو في وضع مالي صعب و لكن الجميع معجب به |
İyi niyetli davranışlarını takdir ettiğimi bilmelisin. Ama dünyayı bu şekilde değiştiremezsin. | Open Subtitles | أريدك أن تعرف بأنّني أقدّر نواياك، لكن لا يمكنك تغيير العالم هكذا. |
Yani tüm bu şeyleri senin için yapıyorum çünkü takdir etmiyorsun. | Open Subtitles | لكنني اكتفيت من فعل الأشياء من أجلك لأنك لا تقدر ذلك |
Hepinizi çalışkanlığınız ve harcadığınız uzun saatlerden dolayı takdir ediyorum. | Open Subtitles | انا اقدر العمل الشاق و الساعات الطويله التى قضيتوها هنا |
Çabanı takdir ederim ama zayıf ihtimal gibi görünüyor, kaybedecek vaktimiz yok. | Open Subtitles | نحنُ نقدر المجهود ولكن هذا يبدو ضعيفاً و ليس لدينا الوقت لنضيعه |
Müzikle çok ilgili bir insandan komik şarkıları bizim gibi takdir etmesini bekleyemezsin. | Open Subtitles | لا تتوقعي من شخص محب للموسيقى أن يقدر الأغاني الهذلية كما نقدرها نحن |
Tatlım, senin prensiplerin var, ve ben bunu çok takdir ediyorum. | Open Subtitles | عزيزتي. لديك مبادئ. و أنا معجبة جداً بذلك |
Merhaba. Size övgü, takdir ve teşekkürün önemi, özgünlüğü ve samimiliğinden bahsetmek için buradayım. | TED | مرحبا، أنا هنا لأتحدث لكم عن أهمية الإشادة، و التقدير والشكر، وأن تكون محددا وصادقا. |
Beni ne kadar takdir ettiğini ve benim gibi olmak istediğini. | Open Subtitles | كم أنت معجب بي , وكم تتمنى ان تصبح مثلي ؟ |
Zoe, Mal'e onun takdir ettiğin bir özelliğini söyler misin? | Open Subtitles | زوي، وسوف اقول المال شيء واحد ان كنت معجب عنها؟ |
Cesaretini takdir ediyorum genç hanım ama hikayenizin sonu geldi. | Open Subtitles | أنا معجب بشهامتكِ سيدتي ولكن حان وقت نهاية قصتكِ ؟ |
Bana karşı daha çekici görünmek istemeni takdir ediyorum, ama aslında... | Open Subtitles | أنا أقدّر أنّك تحاول أن تكون جذّاباً لأجلي لكن الحقيقة هي |
Bunu takdir ediyorum küçük kardeşine sıkça bakmanı da takdir ediyorum. | Open Subtitles | .. أقدّر لكِ ذلك وأقدّر لكِ كم اعتنيتِ كثيراً بأختكِ الصغيرة |
Sadece Hilton Havalimanı gerçekten yaptığınız işi takdir ediyor demek istedim. | Open Subtitles | مهلا، أريد فقط أن أقول بأن مطار'هيلتون تقدر حقا أعمالك المتواصلة. |
Işığı tasarlarken karanlığın takdir edilmesi, hayatımız iyileştirecek şekilde çok daha ilginç çevreler yaratmamıza imkan tanır. | TED | فهي تقدر الظلام عند تصميم الضوئي ، وهي تصنع بيئات أكثر تشويقا تعزز حقا من قيمة حياتنا. |
Bak ben de bir eylemciyim. Çevre için yaptıklarını takdir ediyorum. | Open Subtitles | انظر انا ناشطه ايضا و اقدر ما تفعله من اجل البيئه |
Gezegenimizin ne kadar özel olduğunu takdir etmeyi öğrenirsek evimize iyi bakmanın önemini, başkalarını bulmayı ve evrenin farkında olduğumuz için bile ne kadar şanslı olduğumuzu, insanoğlu bir süre daha hayatta kalabilir. | TED | وإن تعلمنا كيف نقدر كم هو مميز كوكبنا، وكم هو مهم أن نعتني بأرضنا ونعثر على غيرها، كم هو قدر النعيم الذي نحن فيه حتى نعي ببساطة هذا الكون، قد يعيش الإنسان لفترة. |
- Bay Shaver sözlere gerek kalmadan şirkette yükselişini takdir etmesi sağlanacak. | Open Subtitles | بطريقة ماكرة ودون كلام.. سنجعله يقدر شروط التطور في امبراطورية هاموند الغذائية |
Yaptığın şeyi çok takdir ediyorum, Howard. | Open Subtitles | انا حقا معجبة بالشغل الذى تفعلة يا هاورد اضربة, اضربة |
Aslında, onu yaratan temele indiğinizde cazibe için daha çok takdir görüyorsunuz. | TED | وبالحقيقة فإنك تحصل على مزيد من التقدير للروعة عندما تدرك ما تطلب الوصل إليها |
Yani, oyundan nefret ediyor değilim. İşin yetenek kısmını takdir ediyorum. | Open Subtitles | أنا لا أكره اللعبة أحترم كمية المهارة التي فيها |
Tabi, zaten herkes de onlara eşcinselmiş gibi davrandığım için beni takdir eder. | Open Subtitles | نعم أنا متأكد من أن الجميع يقدرون لي تعاملي معهم على أنهم شاذين |
Bu beni şaşırtmadı.Gördüğün gibi konsey senin kabiliyetlerini takdir edemiyor. | Open Subtitles | من المحزن لي رؤية ذلك المجلس غير مقدر لمواهبك باكاملها |
Oracıkta, onca yıI hiç takdir edilmeden çalıştığı çan kulesinin altında evlenebilirlerdi. | Open Subtitles | كان بامكانهما اقامة الزفاف تحت برج الجرس حيث عمل جاهداً وبدون تقدير |
Yürüyüp geçtiğim kapıları açmak için hayatlarını bile feda etmiş olanların omuzlarında durduğum gerçeğini çok takdir ediyorum. | TED | أنا ممتن للغاية لحقيقة أنني الآن أحذو حذو أولئك الذي ضحوا بحياتهم لفتح الأبواب التي مررت من خلالها. |
Bakan senin işini çok takdir ediyor mükafat olarak seni Kyoto'ya davet etmek istediğini söyledi. | Open Subtitles | الوزير يقدّر عملك كثيراً.. وهو يفكّر في دعوتك إلى كيوتو كمكافأة. |
Ve biz bunu gerçekten takdir ettik.Ve sana öğle yemeği alıyoruz bugün. | TED | و نحن نقدّر ذلك حقاً. و سندعوك نحن على الغذاء اليوم. |