ويكيبيديا

    "tehdidi" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • التهديد
        
    • تهديد
        
    • تهديدات
        
    • التهديدات
        
    • الخطر
        
    • تهدد
        
    • تهديداً
        
    • تهديده
        
    • والتهديد
        
    • تهديدًا
        
    • خطراً
        
    • بتهديد
        
    • بتهديده
        
    • لتهديد
        
    • بالتهديد
        
    Diktatörlükte, güç şiddet tehdidi altında ortaya çıkar, yönetilenin rızasıyla değil. TED في الديكتاتورية، تبرز سلطة الدولة من التهديد بالقوة، وليس موافقة المحكوم.
    tehdidi etkisiz hale getirmek, sivilleri korumak, UAC verilerini UAC verilerini kurtarmak. Open Subtitles احتواء والقضاء على التهديد وحماية المدنيين واسترجاع استرجاع ملكية اليو اية اس
    Bu tehdidi yerine getirmeden önce belki dönüp, aynaya bakmak isteyebilirsiniz. Open Subtitles ربما تريدي الالتفاف و النظر بالمرآه قبل ان تنفيذي هذا التهديد.
    - Bu yeni bir güvenlik tehdidi demek. - Dünyadışında sorun yaratabilir. Open Subtitles هذا يمثّل تهديد إلى الأمن هذا يمكن أن يكون مشكلة خارج العالم
    Bugün bir bomba tehdidi aldık. Polis binanın içerisini arıyor. Open Subtitles لقد جاءنا تهديد لانفجار اليوم و الشرطة بالداخل تفتش المكان
    Diğer yarısı ölüm tehdidi ve bunların yaklaşık üçte ikisi tecavüzü de içeriyor. Open Subtitles و النصف الآخر كانت تهديدات بالقتل و بينها قرابة الثلثين تضمنت تهديد بالأغتصاب
    Suçlu, tehdidi görmeden önce, onun mümkün olduğunca yakın olmasını istemiş. Open Subtitles الجانى اراده ان يقترب بقدر الامكان قبل ان يرى هذا التهديد
    Dürüst olmam gerekirse o fotoğrafların hala buralarda bir yerde olduğu tehdidi varken pek içli dışlı olmak istemiyorum. Open Subtitles ‎انا اقصد انه لابد ان اكون صريحاً ‎انا لا اشعر بالحميمية ‎مع التهديد بتلك الصور لي في مكان ما
    Anne ve çocuğa geçmeden önce asıl tehdidi ortadan kaldır. Open Subtitles التخلص من التهديد الرئيسي قبل الإنتقال إلى الأم و الطفل
    Sonuç olarak, Amerikalılar tehdidi çok ciddiye alıyorlar. TED ونتيجة لذلك، فإن الأميركيين اأخذوا التهديد على محمل الجد.
    Bu yüzden problemin çevresindeki Kontrol Mekanizması eylemin gerçek tehdidi olmaya başlıyor. TED وبالتالي فالغطاء التشريعي حول المشكل يصير التهديد الحقيقي للقانون.
    Onu arama motoruna koyarsınız, ve tehdidi tedavi edecek ilacı yaratırsınız. TED يمكنك وضعها في محرك البحث الخاص بك، ويمكنك إنشاء العقاقير والتعامل مع التهديد.
    Mekanı tanıyor. Köpek gibi fiziksel her tehdidi ortadan kaldırmış. Open Subtitles هو على علم تام بالمكان وأزال أي تهديد ممكن, كالكلب
    Onun bir güvenlik tehdidi olduğunu söylediler. Kesin emin olmasalar birisini öldürtmezlerdi. Open Subtitles لقد قالوا أنها تهديد أمني، لن يختاروا أحداً إن لم يكونوا متأكدين
    USMS ofisini arayıp kaçakları üzerinde ölüm tehdidi olduğunu söyleyebilirim. Open Subtitles استطيع الاتصال بمكتب المرشال اخبرهم انه هناك تهديد على المشتبه
    Elsa her şeyi biliyor, o yüzden şantaj tehdidi yok, Bay Geist. Open Subtitles إيلسا تعرف كل شيء لذلك ليس هناك تهديد من الابتزاز،يا سيد جيست
    Öğretmenine ölüm tehdidi yazan başka çocuk yok da ondan. Open Subtitles لمَ؟ لأنّ لا فتى آخر كتب تهديدات بالقتل إلى معلمته.
    Cumartesi akşamındaki tepkinden sonra böyle garip bir tehdidi kim yazar ki? Open Subtitles بعد رد فعلك مساء السبت من سيشرك إرسال مثل هذه التهديدات غريبة؟
    Ya da gözü bir tehdidi görsel olarak veya skoplarından birinde algılar algılamaz pilotun düşünce itkileri, tehdide füze yolluyor. Open Subtitles أو سرعان ما تدرك عينه خطراً إما بصرياً, وإما على إحدى شاشات الرادار إندفاعات أفكاره توجه الصواريخ على ذلك الخطر
    Ben her hangi bir askerin el bombası tehdidi altında olan kumandanını kurtarmak için yapacağı şeyi yaptım. Open Subtitles بل قمت بواجبي، ما كان ليفعله أي جندي حينما تهدد قنبلة قائده
    Yani, sert bir görünüş, şiddet tehdidi, diğer tutukluları uzakta tutar. Open Subtitles لذا فإن القشرة الشخنة تبرز تهديداً عنف، مما يبعد السجينات الآخريات
    Tefecimizin Tupelov'un adamı olduğunu düşünüyoruz ve dün geceki tehdidi oldukça işe yaramış görünüyor. Open Subtitles -أجـل . نعتقد أن هذا المقرض هو أحد فتيان "توبلوف"، والليلة الماضية أبلى جيدا في تهديده.
    Uyuşturucu satıcıları, çeteler ve artan terör tehdidi daha fazla korunma ihtiyacını doğuruyor. Open Subtitles العصابات التى تتجول بالشوارع بحثا عن ضحيتهم القادمة والتهديد الإرهابي المتصاعد..
    Bir yargıca ölüm tehdidi göndermekten daha zekice şeyler yapabilirsiniz. Open Subtitles ألا تريد أيضًا ..أن ترسل تهديدًا بالقتل لسيادة القاضي
    Şimdi her köşeden fışkıran şiddetin tehdidi olmadan, işe gidip, çocuklarımızı okula bırakıp küçük zevklerin tadını çıkarabiliyoruz. Open Subtitles يمكننا الآن أن نذهب للعمل وتوصيل أطفالنا للمدارس والتمتع بمتع الحياة الصغيرة دون الشعور بتهديد العنف الذي يلوح من كل الزوايا
    O zaman Crohne'un tehdidi işe yaramış olur. Open Subtitles معناه ان كرون سيمضي بتهديده
    Devletin bu tarz fikirlerine aykırı olarak bugünlerde yapılacak seçimlerin iç terör tehdidi de göz önüne alınarak, uyarlanması gerek. Open Subtitles قريب من البيت، مع الحكومة وسيلة قدما في استطلاعات الرأي، محور النقاش في الانتخابات العامة المقبلة اليوم تحول من اقتصاد لتهديد الارهاب الداخلي.
    Artık bunu hissediyoruz. tehdidi kanımızda hissediyoruz. Open Subtitles ونستشعرذلكالآن، نشعر بالتهديد في دِمائُنا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد