ve sonra birkaç saniye başka bir şey düşünmek için uzaklaşıyor ve düşünüyor, 'Belki, farklı bir açıdan yaklaşırsam.' | TED | وها هو يبتعد قليلاً ومن ثم يقترب مرة اخرة ويقول في نفسه ربما علي ان اقترب من زاوية اخرى |
Temelde yatan fikir şu, önce çıkarımlar yapıyor ve sonra harekete geçiyorsunuz. | TED | والفكرة الأساسية هي أنك تريد أن تأخذ الاستدلالات ومن ثم اتخاذ الإجراءات. |
Bir şekilde elinize bir bilgisayar tutuştururlar ve sonra sizi yuvadan salıverirler. | TED | أنها مجرد تعطيك جهاز الكمبيوتر الخاص بك ومن ثم تطردك خارج العش. |
ve sonra anladım ki ona bunu yapmaya vicdanım ermiyor. | Open Subtitles | و بعدها عرفت أن ضميري لا يسمح لي بفعل هذا. |
ve sonra Roma'ya Ahlak Teolojisi veya Dini Kanunları çalışmaya gönderecek. | Open Subtitles | ومن ثمّ يرسله إلى رومـا لدراسة علم اللآهوت الاخلاقي والقانون الكنسي. |
Bu, bir şeyi, bir düşünceyi bir organizmadan öğrenmek ve sonra onu uygulamaktır. | TED | لكن هذا هو تعلم شيء، تعلم فكرة، من كائن حي ومن ثم تطبيقها. |
ve sonra bu şeyleri bulursunuz ve sizi mutlu ya da mutsuz eder. | TED | ومن ثم تجد كل هذه النتائج التي قد تجعلك سعيدا أو غير سعيد. |
ve sonra beni geri logonuza götürüyorsunuz. Ekranda sadece logonuz. | TED | ومن ثم ستأخذني مجددا لعلامة شركتك. فقط العلامة على الشاشة |
Böylelikle, biz kumu kumtaşına çevirmenin bir yoluna sahip oluruz ve sonra bu yaşanabilir boşluklari çöl tepelerinin içinde yapabiliriz. | TED | لذلك ، فنحن لدينا طريقة لتحويل الرمال إلى أحجار رملية ومن ثم إنشاء تلك الأماكن القابلة للسكن داخل تلك الكثبان |
Paralarım ve uyuşturucumla dans ediyor ve sonra çekip gidiyor. | Open Subtitles | يدخل عرضا ويأخذ كل بضاعتى ومن ثم يخرج بسرعة مجددا |
ve sonra bize yapacağı son şey bile olsa Austin'i Senden çalacağını söyledi | Open Subtitles | ومن ثم قالت لنا أنها ستأخذ أوستن منك ولن تتنازل عن ذلك أبداً |
Biliyor musun, Los Angeles'a gittik ve sonra da Las Vegas'a. | Open Subtitles | نحن ذهبنا الى لوس انجلوس ومن ثم ذهبنا الى لاس فيجاس |
Dırdır edip inleyeceksin, ve sonra her zaman yaptığın şeyi yapacaksın : | Open Subtitles | سوف تجعلها ساقطة , ومن ثم ستفعل الذي دائما تفعلة وهو قتلها. |
Özellikle son zamanlarda biriyle çıkıyorum, ve sonra kendimi onu düşünürken buluyorum. | Open Subtitles | خاصة لأنني مؤخراً سأخرج في موعد ، و بعدها سأكون أفكر فيه |
- ve sonra birisi bir büyü karanlık ileri getirdi. | Open Subtitles | و بعدها أحدهم قال تعويذة الذي أحضر إلى القلعة الظلام |
ve sonra geri kutu almak için isteyeceksiniz, acılarını geri koymak. | Open Subtitles | و بعدها سترغبين بإستعادة الصندوق . و أن تعيدي كل الحزن |
Komiser, soruşturmamıza yardımcı olabilecek hiç bir şeyi bizimle paylaşmıyorsunuz ve sonra da buraya dalıp, beni sizinkini engellemekle suçluyorsunuz. | Open Subtitles | يا حضرة الملازم الأوّل، أنت ترفض تبادل أيّ شيء يمكن أن يُساعدنا في التحقيق، ومن ثمّ تتطفل هنا وتتهمني بعرقلتك؟ |
ve sonra, gençken değişime uğramış uzun ömürlü mutantı göreceksiniz. | TED | وبعد ذلك سوف تُشاهدون المُتحولة طويلة العمر عندما تكون شابة |
ve sonra açıklık kapanır ve boruları toksinlerle yıkamamız ya da sökmemiz gerekir. | TED | وبعدها ينسد المنفذ، فعلينا أن نغسل الأنابيب بالسموم، أو يكون علينا أن نحفرها. |
Ve o parça yayınlandı, ve sonra bir başkasını yazdım, o da yayınlandı. | TED | و تلك القطعة تم نشرها و عندها كتبت قطعة اخرى و تم نشرها |
Tek ihtiyacım olan, Rusty'den sermaye almak ve sonra hepimiz zengin olacağız. | Open Subtitles | كل ما أريده هو مال أبدأ به من روستي. وعندها سنصبح أغنياء. |
Söyleyeceğim. ve sonra, o uykusunu alırken, Ben birkaç özgeçmiş göndereceğim. | Open Subtitles | سأفعل ذلك، وثم عندما يأخذ قيلولته، سوف أرسل بعض من المُلّخصات. |
Öğretmen işlemi harekete geçirecek ve sonra arkasına yaslanacak ve öğrenmenin gerçekleşmesini izleyecek. | TED | المعلمة تخلق جو التعلم و من ثم تشاهد في اعجاب كيف يحدث التعلم. |
Ve ondan sonra birkaç kargo uçağı uçurttular ve sonra servis dışı bıraktılar. | TED | و حلقت بعد ذلك في رحلات شحن قليلة و ثم أخرجت من الخدمة. |
Çok uçarı yaşar ve sonra herkesin hayatını çılgına çevirir. | Open Subtitles | تعيش حسب أهوائها وثمّ تجعل حياة كلّ شخصٍ آخر جنونيّة |
ve sonra kuzeye doğru, kule tarafından buraya, buraya ve buraya gitmiş | Open Subtitles | ومِن ثمّ ذهبت إلى الشمال مِن خلال البُرج الذي هنا، هنا، وهنا. |
ve sonra, senin her şeyine varis olduğundan emin olunca, seni öldürecek. | Open Subtitles | و عندما يتأكد أنه سيرث كل ما لديك عندها سيد ثورن سيقتلك |
Sonunda, bir diğer birey, arkasını dönerek oturdu ve sonra katılımını iptal etti, bu sebeple tanınmasın diye görüntüyü mozaiklemem gerekti . | TED | وأخيراً، شخص آخر جلس للتصوير من الظهر ثم بعد ذلك ألغى مشاركته، لذا فقد أضطررت لتمويه صورته كي لا يتم التعرف عليه. |
- ve sonra arabada biftekle içki içtim. - Sigortan yok muydu? | Open Subtitles | .ومن ثم قام بصدمي شخص أثمل بشاحنته الصغيره ألم يكن لديك تأمين؟ |