Taze fasulye, tatlı patates ve yaban mersini sosunu unutmuşum. | Open Subtitles | لقد نسيتُ الفاصوليا الخضراء البطاطا , و صلصلة التوت البري |
Ama kusura bakma da, kesiliyorsa o yaban mersinli jöledir. | Open Subtitles | لكني آسف , إن قمتِ بتقطيعها أنه هلام التوت البري |
Balıkçılık ve yaban Hayatı İdaresinin antikor veri tabanında araştırdım. | Open Subtitles | قومي باختباره ضد الأجسام المضادة التي تحفظ الأسماك والحياة البرية |
Tamam anneniz sorarsa sizi o yaban domuzundan korurken yaralandı dersiniz. | Open Subtitles | لو سألت اُمكم تقولوا أني فقدته أثناء حمايتكم من خنزير بري |
O zaman saçlı sakallı hanımeli çiçeğini bana sonra anlatabilirsin. Hadi gidip yaban mersinli tatlı yiyelim. | Open Subtitles | إذا يمكنك إخباري عن زهرة العسل المشعرة فيما بعد |
yaban Kedileri bunu halledecek yaban Kedileri, biz bir numarayız | Open Subtitles | وايلد كاتس سيمزقوقكم وايلد كاتس ، نعم الفرقة رقم 1 |
Atomlar Dünyanın içindeki yaban mersinleri gibiyse, çekirdek ne kadar büyük olurdu? Fen dersinizde atomun eski çizimlerini hatırlıyorsundur | TED | حسنا، إذا كانت الذرات مثل العنب البري في الأرض، ما مدى كبر النواة إذن؟ قد تتذكرون الصور القديمة للذرة من صف علومكم، |
Atom çok, çok, çok küçüktür. Greyfurtun içindeki atomların Dünyadaki yaban mersinleri gibi olduğunu düşün. | TED | الذرة هي حقا صغيرة جدا. فكروا في ذرات الليمون الهندي مثل العنب البري بالنسبة للأرض. |
Sana dediğim gibi, yaşamımı değiştirdin -- artık çok çok yaban mersini yiyorum. | TED | والآن، لقد أخبرتك أنك غيّرت حياتي -- حاليا آكل الكثير من العنب البري. |
Roma İmparatorluğu döneminde, Hindistan ve Mısır arasında seyahat eden gemiler Asya yaban Kedisi F.s ornata'nın kökenini taşıdı. | TED | إبان عهد الإمبراطورية الرومانية، حملت السفن بين الهند ومصر سلالة القط البري في آسيا الوسطى فيليس سيلفيستريس أورناتا. |
Sen haklıydın, yaban çiçeği. Senden öğrenecek çok şeyim var. | Open Subtitles | لقد كُنتِ محقة أيتها الزهرة البرية يوجد الكثير لأتعمله منكِ |
Bir kara kaplumbağasının yaban elmasını istediği gibi beni istediğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنّك تريدني بنفس الطريقة التي تريد بها السلاحف البرية تفاحاً. |
Artık yaban ellerde uluyan yalnız bir kurt değilim, Bosch. | Open Subtitles | أنا لست الصوت الوحيد الذى يصرخ فى البرية ، بوش |
Artık tavşanları yiyoruz ya da şanslı bir gündeysek yaban domuzu yeriz. | Open Subtitles | وما نأكله من اللحم الآن فقط الأرانب، أو خنزير بري إن حالفنا الحظ بيوم ما |
Balık yağlı yaban domuzu insanlık dışı bir iş. | Open Subtitles | خنزير بري مع كبد سمك القد ليس صالحاً للاستهلاك البشري |
Benim evimden senin evine kadar olan tüm yaban çiçekleri. | Open Subtitles | هذه كل زهرة برية من منزلي لمنزلك |
yaban Kedileri her yerde Sallayın ellerinizi hele | Open Subtitles | وايلد كاتس في كل مكان لوحوا أيديكم في الهواء |
Ben... Söylenene göre kardeşin de şu "yaban Kedileri" nden biri. | Open Subtitles | شقيقكِ أحد أعضاء فريق القطط البريّة , هذا ما قيل لي |
Fotoğrafçı Nick Nichols Çad'da Zakouma adlı çok küçük ve pek bilinmeyen bir yaban hayatı koruma alanını belgelemeye gitti. | TED | المصور نيك نيكولاس ذهب لتغطية محمية صغيرة نسبياً لمنطقة برية في التشاد، تدعى زاكوما |
Bana yaban mersini çöreği ve cappuccino getir, kendin için de bir şeyler al. | Open Subtitles | أحضري لي كعكة التوت الأزرق و كابوتشينو و شئ من أجلكِ |
Bu da Mary Callahan, yaban Hayatı ve Balıkçılık Bakanlığı'ndan. | Open Subtitles | هذه ماري كالهان من قسم الحياه البريه و الثروه السمكيه |
Bu, Java'lı bir savaşçının yaptığı yaban domuzu dişinden bir kolye. | Open Subtitles | هذا ناب خنزير برى . صنعة محارب من بلاد جاوا |
Bugün dış dünyadan sürekli artan bir insan göçü başka yerlerde yok olmuş bir yaban hayatı manzarasına tanıklık eder. | Open Subtitles | اليوم، وتزايد الهجرة البشرية من العالم الخارجي، يمكن أن تكون الشاهد على مشهد من الوحشية |
Sana önce de yaban kedisi demişti. | Open Subtitles | دَعاك قطّ وحشي قبل ذلك. أنا لَمْ أُلتقطْ حتى عليه. |
yaban eşekleri, bu yüksekliklerin en göze çarpan sakinleridir ama Tibet'in en kalabalık otlayan hayvan türü yeraltında yaşar. | Open Subtitles | الحمار البرّي الروادَ الأكثر وضوحاً على هذه الحدودِ العاليةِ لكن الحياة الأكثر في التبت هي تحت الأرض. |
Pek yaban köpeğine benzer yanı yok. | Open Subtitles | لا اروحاً كثيرةً لكلب برّي. |
Hani... Hani bir yaban kedisi ölü fare getirip iğrenç bir şekilde sana sunar ya. | Open Subtitles | لقد بدا كقطة متوحشة ومعها فأر ميت |