ويكيبيديا

    "yabancı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الغريب
        
    • غريبة
        
    • غرباء
        
    • الغرباء
        
    • غريباً
        
    • الغريبة
        
    • غريبا
        
    • أجانب
        
    • اجنبي
        
    • دخيل
        
    • غريبه
        
    • بغريب
        
    • غريب
        
    • الاجنبية
        
    • الاجانب
        
    yabancı maddeleri ayrıştırıp uzaklaştıran bu mekanizmayı bu molekülü gizleyerek atlatmak gerekiyor. TED علينا جعله أن يتجاوز آلية التخلص من الجسم الغريب عن طريق اخفائه.
    - Hiçbir şey. yabancı ancak belli bir açıdan baktığında endişelendirir seni. Open Subtitles أنت تقلق بشأن الغريب إن نظرت إليه من وجهة نظر معينة فقط
    Bunlar dolaşım halindeyken karşılaştıkları her yabancı hücreyi sadece kullanarak yok ederler. TED تدمر هذه مع انتشارها أي خلايا غريبة تواجهها، فقط عن طريق التهامها.
    Mantıklı ve akıllı bulduğumuz insanlar bize yabancı gelmeye başladı. TED والناس الذين اعتقدنا دائما أنهم عقلاء وأذكياء بدوا وكأنهم غرباء.
    Dikkat edilmesi gereken diğer bir nokta ise, bütün ihtimalsizliklere rağmen bir ispermeçet balinasının yabancı bir gezegenin birkaç kilometre üzerinde vücut bulmasıydı. Open Subtitles من المهم أن نذكر أن فجأة و ضد كل الإحتمالية تم إستدعاء حوت إلى الوجود على بعد عده أميال بأعلى سطح كوكب الغرباء
    Bir köşebaşında güneşin altında duran bir yabancı görüyor... ve ona yaklaşıp dudaklarından öpüyor, bu hiç tanımadığı adamı. Open Subtitles ثم ترى رجلاً غريباً يقف تحت أشعة الشمس في نهاية طرف الشارع ثم تذهب إليه لتُقبله. ذلك الشخص الغريب.
    Yakın zamanda keşfedilmiş olan yabancı dünyalarla bu soruyu yanıtlayamayız. Open Subtitles الاكتشافات المبكرة للكواكب الغريبة لم تجب بعد على هذا السؤال
    Belki servi boylu, esmer yabancı olmayabilir ama benim yabancım oldu. Open Subtitles ربما هو ليس الغريب الطويل الاسمر و لكنه الغريب خاصتي الان
    Ama beni asıl eğlendiren kimliğini bulmam için verdiğin yabancı nesneydi. Open Subtitles لكن السبب الحقيقي بذلك الجسم الغريب الذي أعطيتني إياه كي أفحصه
    yabancı bir kadınla uğraşmak bir erkeğe sürüyle dert verir. Open Subtitles العبث مع امرأة غريبة قد يجلب للرجل الكثير من الأسى
    Sadece iki damla. Vücut yanlışlıkla embriyoyu istenmeyen, yabancı bir madde olarak belirler. Open Subtitles فقط قطرتان، للجسم عن طريق الخطأ ويحدد الجنين كمادة غريبة غير مرغوب بها
    Ailene danışmadan yabancı bir yerde iş mi kabul ettin? Open Subtitles قبلت بوظيفة جديدة في قرية غريبة دون أن تناقش عائلتك؟
    Sanıkların üçü de bir şekilde yabancı olarak kabul edildi. TED جميع النساء اللاتي اتُهمن كن يُعتبرن غرباء على نحوٍ ما:
    Bu yabancı yerde aileme göz kulak olacak kimse yok. Anlamıyor musun, cani? Open Subtitles لا ينصفهم أحد في مكان يكونون فيه غرباء ألا تفهم ذلك أيها الجزار؟
    Birbirlerine yabancı bu kişiler, dünyaya daha farklı amaçlar için geldiklerini keşfediyorlar. Open Subtitles إلى الموظف الذي يمكنه كسر حاجز الوقت و الفراغ هؤلاء الغرباء يكتشفون
    Son derece gizli bir dolu elmas tüccarı. Hiçbir yabancı yok. Open Subtitles مجموعة خاصة من التجــار في سوق الماس والذين لا يحبذون الغرباء
    Belki, gelip evinin yabancı kişilerle dolu olduğunu görsen sen de bunu garipserdin. Open Subtitles قد تجد الأمر غريباً إذا عدت إلى منزلك لتجد أن بيتك مليئ بالغرباء
    Onu çevirerek, tüm o yabancı ve uzak yerlerin isimlerini okuyarak saatler harcadım. Open Subtitles أمضيت ساعات وأنا فقط أحركها بهدوء أقرأ الأسماء لكل هذه الأماكن الغريبة البعيدة..
    Kimse de beni tanımıyor. Bu yüzden bir yabancıyım. Fakat aslında yabancı değilim. Open Subtitles ولا أحد يعرفني هنا أنا غريبا ، ولكني لا أشعر بهذا بين الجميع
    Şimdiki konuklarımız yabancı diyarlardan. Bu yüzden lütfen onları sıcak karşılayın. Open Subtitles ضيوفنا التالين أجانب عن بلادنا، فضلاً اجعلوهم يشعرون بأنّه مرحّب هم
    yabancı bir ajanın iş yerini belirlemek, yemek ile ilgilidir. Open Subtitles عندما تريد ان تحدد مقر جاسوس اجنبي كله متعلق بالطعام
    Bu akşamın erken saatlerinde, aşağı kasabada bir yabancı görülmüş. Open Subtitles مبكراً في هذا المساء تم أكتشاف دخيل عند البرج السفلي
    Anne, o sadece bir yabancı. Aç ve dışarıda yağmur yağıyor. Open Subtitles امي.انها غريبه عن هنا انها جائعه والسماء تمطر بالخارج
    Ağıt tutun çünkü katil bir yabancı değil, içimizden biri. Open Subtitles رثاء للقاتل الذي ليس بغريب عنا، لكنه أحدنا.
    Bu, ben ya da bir yabancı Cayla ve arkadaşlarının bulunduğu odanın dışında da olsa bebeğe bağlanabilir anlamına geliyor. TED وهذا يعني أنني أنا، أو أي شخص غريب هنا، يمكنه الاتصال بالدمية أثناء وجوده خارج الغرفة حيث توجد كايلا وأصدقاؤها.
    Ticaret serbestisi ve Latin Amerika'nın tümünde yabancı egemenliğine son verilmesi. Open Subtitles حرية التجارة وبالتالي وضع نهاية للهيمنة الاجنبية على كل امريكا اللاتينية
    Hatta Belçika, Çekoslovakya ve Fransa'dan gelen yabancı Yahudiler bile. Open Subtitles حتى اليهود الاجانب من بلجيكا وتشيكوسلوفاكيا وقطعا من فرنسا ايضا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد