ويكيبيديا

    "yanlış bir" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • خطأ
        
    • خاطئ
        
    • خاطئاً
        
    • خطأً
        
    • خاطئة
        
    • خاطيء
        
    • غير مناسب
        
    • من الخطأ
        
    • خاطئا
        
    • الخاطئة
        
    • خاطىء
        
    • الخاطئ
        
    • زائف
        
    • خطا
        
    • خطاً
        
    Çünkü teknolojiyle ilgili yanlış bir şey yok, teknolojiye yaklaşımımız yanlış. TED لأنه لا يوجد خطأ بالتكنولوجيا، ولكن منهجنا المتعلق بالتكنولوجيا غير صحيح.
    Hayvanlar aleminin tepesindeki kadınlar olarak bizde yanlış bir şeyler var. TED لذا، قد حصل معنا، كنساء، خطأ ما في قمة مملكة الحيوانية.
    Beni dinle. Şu ana dek yanlış bir şey yapmadın. Open Subtitles اسمعني ، إلى الآن أنت لم تفعل أي شيء خاطئ
    İlk baktığımda resmi çekerken yanlış bir şey yaptığımı zannettim. Open Subtitles في البداية ظننت أننى فعلت شيئاً خاطئاً عندما التقطت الصورة.
    Fakat ortada yoksullarla ilgili yanlış bir şeyler olduğu fikri, yalnızca Bayan Thatcher'la sınırlı değil. TED لكن فكرة أن هناك خطأً في الفقراء أنفسهم لا تقتصر على السيدة ثاتشر.
    yanlış bir darbe alırsan felç ve kriz geçirir hatta ölebilirsin. Open Subtitles لكن ما أستطيع قوله.. أن أي ضربة خاطئة.. ممكن أن تسبب..
    Konoha Köyü'nü yok etmek istemezdi. yanlış bir şeyler var! Open Subtitles لم يكن يقوى أن يدمر كونوها أبدا هناك خطأ ما
    Özür dilerim, yanlış bir izlenim bırakmak istemem. Gözüne mi bakıyorum banda mı? Open Subtitles أنا آسف لا اريد أن تفهم هذا خطأ أنا أنظر إلى النمر بعينه
    Onu bunca yıl cezalandırdım. yanlış bir şey yapmadığı halde. Open Subtitles عاقبته طوال تلك السنوات وهو لم يرتكب أي خطأ قط
    Geleneksel bir Çin ilacı yanlış bir inanç yüzünden erkek afrodizyağı olarak biliniyor. Open Subtitles إنه يستعمل تقليدياً في الأدوية الصينية مؤمنين خطأ أنه مثير للشهوة لدى الرجال
    Hepsini buldu ve hiçbiri hastanenin yanlış bir şey yaptığını kabul etmedi. Open Subtitles لقد حاولت معهم كلهم، وكل واحدة منهم انكرت أي خطأ من المستشفى.
    yanlış bir şey yok. Ama şu an burada olmamalıyım. Open Subtitles هناك شئ خطأ لكن لا أستطيع أن أكون هنا الأن
    Ben hiçbir şey yapmadım! Ben hayatım boyunca hiç yanlış bir şey yapmadım. Open Subtitles لكنني لم أقم بأي فعل خاطئ طوال حياتي لم أكن في أي مشكلة
    Yani, yanlış bir şey yaptığımda hep bunu hayal ederim. Open Subtitles أقصد هذه هي الصورة التي أتلقاها عندما أقوم بشيء خاطئ
    Artık yanlış bir şey yaptığın zaman sorumluluğu üstüne almayı öğrenmelisin. Open Subtitles أنت يجب أن تكبر وتتعلّم تحمّل المسؤولية عندما تعمل شيء خاطئ
    Peki, neden yanlış bir şey yapmadıysan neden polise haber vermedin? Open Subtitles إذا لم تفعلى شيئاً خاطئاً إذاً لماذا لم تتصلى بالشرطة ؟
    Benimle böyle konuşamazsın. yanlış bir şey yapmadım. Open Subtitles لا يمكنك أن تتحدث إلي بهذه الطريقة لم أفعل شيئاً خطأً
    yanlış bir darbe alırsan felç ve kriz geçirir hatta ölebilirsin. Open Subtitles لكن ما أستطيع قوله.. أن أي ضربة خاطئة.. ممكن أن تسبب..
    yanlış bir karar, ikisinin de karaya oturmasına sebep olacaktır. Open Subtitles قرار واحد خاطيء ، سيجعل الأم وعجلها محصورين على الشاطيء
    O, yanlış bir zamanda yanlış yakada doğdu. Open Subtitles لقد ولد في وقت غير مناسب على الجانب الخاطيء من النهر
    Bu adamın telefonunu almamız yanlış bir şey, çünkü o bir birey, onun kişisel hakları ve bir itibarı var, ve biz bunlara öylece müdahale edemeyiz. TED و من الخطأ أن نأخذ منه هاتفه ، لأنه إنسان و لديه حقوق و كرامة ، وليس لنا الحق في التدخل في خصوصياته.
    Bir mektubumu yanlış bir yere verdi. Onu geri almalıyım. Open Subtitles وأوصل رسالة تخصني الى عنوانا خاطئا وأريد عمل الترتيبات لاسترجاعها
    Cebinde o bıçakla oynamaya devam edersen insanlar yanlış bir fikre kapılacak. Open Subtitles تابعَ اللعب بتلكَ السكينة في جيبكَ لربما تصل الفكرة الخاطئة إلى الناس
    İlki şuydu: Konserin sonunda terlemişsen bu yanlış bir şeyler yaptığın anlamına gelir. TED الاولى كانت: ان عرقت بنهاية الحفلة فيعنى ذلك بأنك تفعل شىء خاطىء
    Yani tipki benim gibi, 22 yaşında bazılarınız yanlış bir yola sapmış ve yanlış bir insana aşık olmuş olabilirsiniz, hatta belki de patronunuza. TED قد يكون بعضكم مثلي عند 22 من العمر سلك المسار الخاطئ و سقط في حب الشخص الخاطئ حتى و إن كان رئيسك في العمل
    Kendi zayıflığını gizlemenin en iyi yolu, yanlış bir saygı algısının arkasına saklanmaktır. TED أعظم طريقة لتخفي شعورك المهزوز بذاتك هي بالاختباء خلف جوّ زائف من الاحترام.
    Bu evlerden birinde yanlış bir şeyler yapılıyor olmasına inanmak zor. Open Subtitles من الصعب أن تتخيل أن هناك خطا يحدث في أحد تلك البيوت
    Bana inanmadığını biliyorum ama ben yanlış bir şey yapmadım. Open Subtitles فأنا أعلم بأنكِ ستصدقيني عندما أقول بأنني لم أرتكب خطاً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد