ويكيبيديا

    "yapmış" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • فعل
        
    • فعلت
        
    • فعلها
        
    • يفعل
        
    • فعله
        
    • صنع
        
    • فعلته
        
    • فعلتها
        
    • فعلوا
        
    • صنعت
        
    • بعمل
        
    • بنى
        
    • الفاعل
        
    • بفعل
        
    • أجرى
        
    Kafayı yemişsin sen. Sana defalarca söyledim, bunu yapmış olamazlar. Open Subtitles أنت مجنون.لقد أخبرتك مرارا وتكرارا أنهم لا يمكنهم فعل ذلك.
    Yani Tommy bu yaptığını hayali bir şey yüzünden yapmış olabilir mi diyorsun? Open Subtitles إذا كل ماتقولينه أن تومي فعل كل هذا إستناداً على شيء كان وهمي
    Ne yapmış olduklarımdan, ne de yapıyor olduklarımdan gurur duyduğumu bilmeni istiyorum. Open Subtitles أريدك فقط أن تعرف أنني لا أفخر بما فعلت ولا بم أفعل
    Yaşlı adamın teki oradaymış. Belki onun yapmış olabileceğini düşünüyor. Open Subtitles ورجُل عجوز كان هناك إنه يعتقد أنه هو من فعلها
    Tarayıcı böyle bir şeyi yapamaz. Ona bir şey yapmış olmalı. Open Subtitles الماسح الرنيني لا يفترض أن يفعل ذلك لقد قامت بشيئ ما
    Hayatta kalmak için ne yaptıysa o yıl yapmış olmalı. Open Subtitles مهما كان ما فعله للنجاة فقد فعله في ذلك العام.
    Biri sana bir şey yapmış bir şekilde zihnini karıştırmış. Open Subtitles لقد فعل شخصاً ما شيء بك لوث عقلك بطريقة ما
    Woody'nin bunu kendine yapmış olması sizce mümkün değil mi? Open Subtitles لا تعتقدون بأنه من الممكن أن وودي فعل هذا بنفسه؟
    Eğer hoca bunları gerçekten yapmış olsaydı niye hâlâ onun için çalışayım ki? Open Subtitles لو أن المدرّب فعل كلّ هذه الأشياء فعلاً، لماذا لا أزال أعمل له؟
    Şef aziz gibi bir adamdı. Bunu tek kişi yapmış olabilir. Open Subtitles والدك كان رجلاً مثالياً، لايوجد سوى شخص واحد يمكنه فعل ذلك
    Garip bir şekilde bunların hepsini beni korumak için yapmış. Open Subtitles هل تعلم أنه من الغرابة بأنه فعل كل ذلك ليحميني
    Söylediğine göre, doğum gününde ona söylediğim birşey yüzünden yapmış bunu. Open Subtitles وقالت أنها فعلت ذلك بسبب شيء قلته لها يوم عيد ميلادها
    Yüzüğünü bulmak istiyorum çünkü bulursam bugün güzel bir şey yapmış olacağım. Open Subtitles أريد ان أجد خاتمك لإنني سأكون قد فعلت شيئاً جيداً في اليوم
    Efendim, diyor ki bunu bize komuta gemisine ulaşma şansı vermek için yapmış. Open Subtitles سيدى إنها تقول أنها فعلت هذا لصرف الإنتباه لتعطينا فرصه لنصل لسفينه القياده
    Neden bir çeşit hayvan yapmış izlenimi yaratmaya çalışıyor ki? Open Subtitles لماذا جعلها تبدو كما لو أن حيوان ما فعلها ؟
    Belli ki birileri bunu gizli tutmak için bayağı yatırım yapmış. Open Subtitles لا بدّ أنّ هناك من يفعل المستحيل لإبقاء هذا الأمر مخفياً.
    Pazarlamacıların bugüne kadar yapmış olduğu ortalama insanlar için, ortalama ürünler sunmaktı. TED الشئ الذي أعتاد المسوقون فعله هو صنع منتجات متوسطة لمتوسط الناس.
    Bugün ondan ayrılmaya çalıştım ama bana karışık kaset yapmış. Supertramp mi? Open Subtitles و حاولت أن أنهي العلاقه معه اليوم , لكن صنع لي شريط
    Bir şeyler yapmış olmalısın! Bunu yapması için bir nedeni olmalı. Open Subtitles لقد قمت بشيء ما يجب أن يكون لديها أسباب لما فعلته
    Hem de yapmış veya yapacak olduğum her şey için. Open Subtitles علي كل الأشياء التي فعلتها ماذا عليَ أن أفعل ؟
    Tamam, başkaları yapmış olsa bile sen etrafı pisletme. Open Subtitles حسن, لا تقضى حاجتك على المقعد حتى وإن فعلوا ذلك
    Bu gördüğünüz Japon makağı bir kar topu yapmış, şimdi o kar topunu tepeden aşağı yuvarlayacak. TED وهذه المكاك اليابانية صنعت كرة الثلج ، وها هي تقوم بدحرجته أسفل التلة.
    Bütün bü zihinsel süreci durdurmuş ve bambaşka bir şey yapmış. TED لقد أوقف كل تلك العملية العقلية وقام بعمل شئ جديد تماماً.
    Portekiz'de bir arkadaşımın dedesi bir bisiklet ve çamaşır makinesi parçaları ile ailesi için bir taşıt yapmış. Bu sayede ailesini taşıyabilmiş. TED لدي صديق في البرتغال جده بنى سيارة من دراجة و غسالة ملابس ليستخدمها للتنقل
    Bunu herhangi biri yapmış olabilir. Artık kime güveneceğimi bilmiyorum. Open Subtitles قد يكون الفاعل أي أحد، لم أعد أعرف بمن أثق
    Bugün aynen bunu yapmış olan bir düzine şirket sayabiliriz. TED نستطيع اليوم الاشارة إلى عدد من الشركات التي قامت بفعل ذلك تحديداً.
    Ama telefon kayıtlarına göre ölmeden hemen önce üç arama yapmış. Open Subtitles لكن سجلات هاتفه تظهر أنه أجرى ثلاث مكالمات قبل وفاته مباشرةً.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد