ويكيبيديا

    "yapmanız" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • فعله
        
    • تفعلوا
        
    • القيام به
        
    • فعلة
        
    • تقوموا
        
    • فعلهُ
        
    • تقوم به
        
    • عليك أن
        
    • تفعلوه
        
    • عمله هو
        
    • تحتاجه
        
    • افعل ما
        
    • افعلوا
        
    • أن تفعله
        
    • لتقوموا
        
    yapmanız gereken ilk şey kendiniz ile olan ilişkinizi değiştirmektir. TED أول شيء يجب فعله هو أن تغيروا علاقتكم مع أنفسكم.
    O halde matematik flört pencerenizdeki ilk yüzde 37'ye ne yapmanız gerektiğini söylüyor. Ciddi bir evlenme potansiyeli olan herkesi geri çevirmelisiniz. TED إذن فالرياضيات يقول بأنه ما عليك فعله في ال37 في المئة الأولى من تاريخ مواعدتك، عليك فقط أن تقصي الجميع كزوج محتمل.
    yapmanız gereken gelip her şeyi kontrol etmek ve balığı yemlemek. Open Subtitles كل ما عليك فعله هو المجيء وتفقد كل شيء وإطعام الأسماك
    Işığı görünce ne yapmanız gerekiyordu? Open Subtitles ماذا يفترض عليكم أن تفعلوا عندما تروا الضوء الوامض؟
    Ne yapmanız gerektiği umurumda değil. Bu sistemin kontrolünü geri istiyorum. Open Subtitles لا يهم ما عليكم فعله أريد إستعادة السيطرة على هذا النظام
    Bu varsayım böyle bir metodun olmasının imkansız olduğunu savunuyordu, tek yapmanız gereken, çözümleri belirli bir sayı dizisinden oluşan bir denklem yaratmaktı. Open Subtitles هدفها هو توضيح أن طريقة كهذه لا وجود لها، وكل ما عليك فعله هو تلفيق معادلة واحدة تكون حلولها مجموعة أعداد محددة جداً.
    yapmanız gereken tek şey iki saat fikirlerinizi içinizde saklamanızdı. Open Subtitles كل ما احتجتم فعله هو الإحتفاظ بآرائكم لأنفسكم لمدة ساعتين
    Tüm yapmanız gereken sadece "ra" kısmını çizmek, tamam mı? Open Subtitles كل ما عليك فعله هو إزالة الراء الزائدة، أليس كذلك؟
    Tüm yapmanız gereken, bir kaç keşi, bizi işimizi görene kadar tutmak. Open Subtitles كل ماعليك فعله هو التصدي لبعض المدمنين بينا نخرج الاشياء من الخلف
    yapmanız gereken tek şey o adamın etrafında dolanıp bir şeylerle oyalamaktı. Open Subtitles الشيئ الوحيد الذي كان عليك فعله هو الدخول بين ملابس رجل الدين
    Bunu yapabilmek için de, esas yapmanız gereken genetik kısmından sonra olan bitenler genlerin ürettiği diğer şeylere bakmaktır. Proteomik işte bununla ilgili bir şey. TED و لعمل هذا, ما تحتاج حقا فعله هو, تحتاج النظر إلى الأشياء التي تنتجها الجينات و ما يحدث بعد الجينات. و هذا هو دور البروتيوميات.
    yapmanız gereken, Devrim ateşini harlamaktır. TED لكن ما علينا فعله. هو تأجيج نار الثورة.
    İşin doğrusu, koklear implant olmadan da piyano çalabilirsiniz. Çünkü tek yapmanız gereken doğru zamanda doğru tuşa basmak. TED في الحقيقة يمكنك أن تعزف على البيانو من دون زرع القوقعة، لأن كل ما عليك فعله هو الضغط على المفاتيح في الوقت المناسب.
    Ve sonrasında yapmanız gereken büyük oranda bakteri ya da süt üretmek ve bunu şekillendirmek, sonra da örneğin bir kumaş ya da halat oluşturmak. TED وما يمكنكم فعله بعد ذلك، هو أن البكتيريا أو الحليب ينتج عنهما كميات أكبر بكثير ثم من ذلك، اغزلوا الخيط ثم اصنعوا نسيجًا أو حبلًا.
    yapmanız gereken ilk adımı atmaktır. TED ما عليكم فعله هو بدء الخطوة الأولى على الطريق.
    Bir sahiplik ağındaki akışı hesaplamak istiyorsanız yapmanız gereken budur. TED إذا أردت أن تحسب التدفق في شبكة ملكية هذا ما يتوجب عليك فعله.
    Bunun karşılığında tek istediğim ben ailenizin servetinin keyfini sürerken kafama geleni yapmanız. Open Subtitles كل ما أسألة هو أن تفعلوا كل شئ يجول برأسى . بينما أتمتع أنا بالثروة التى خلفها أبائكم ورائهم
    Tek yapmanız gereken misyonu programlamaktır, insansız hava aracına nereye uçacağını söylemek için. TED كل ما عليك القيام به تحديد مسار الرحلة أن تقول للطائرة أين تطير.
    - Eric, güzel. - Tek yapmanız gereken toprakları karıştırmak. Open Subtitles إيرك" أنها جيدة" كل ما عليك فعلة هو ركله بقدميك
    Siz ne yapıyorsunuz çocuklar? Sizin Noel alışverişi yapmanız gerekmiyor muydu? Open Subtitles أليس من المفترض أن تقوموا بالتبضع قبل ليلة رأس السنة ؟
    yapmanız gerekeni yapın ama ben olsam bu işe bulaşmazdım. Open Subtitles إفعلوا ما يجبُ عليكم فعلهُ لكّن إذا كنتُ مكانكم، سأتريّثُ قليلا.
    Her dijital dönüm noktası, şu an her ne yapıyorsanız bırakıp başka bir yere gitmeniz veya başka bir şey yapmanız için bir davettir. TED كل معلم مميز رقمي و دعوة لترك ما تقوم به الآن و الذهاب إلى مكان آخر وتفعل شيئا آخر.
    ve elinizdeki bu sınırlı bilgiyle orada ne olduğuna dair çıkarım yapmanız gerekirdi. TED ويتحتم عليك أن تستدل على ما هو موجود معتمدًا على هذه الدلائل المحدودة.
    Sanırım daha önce hiç yapmadığınız bir şey yapmanız gerekecek. Open Subtitles أعتقد أنكم ستضطرون إلى فعل شيء لم تفعلوه من قبل.
    Bu yüzden, bütün yapmanız gereken beni asmak, sonra her şey yoluna girecektir. Open Subtitles لذلك كل الذي يجب عمله هو أن تشنقني وكل شي سيكون بخير بعدها
    Tek yapmanız gereken, iki gün yanından ayrılmayıp homurtulu sesler çıkarmak. Open Subtitles ما تحتاجه هو أن تلاحقها ليومين و أنتَ تصدر أصوات شخير
    Ne yapmanız gerekiyorsa yapın. Sadece çocuğumuzu geri getirin. Open Subtitles افعل ما عليك فعله فقط أرجوك، استعد ابنتنا
    Beni korumak için yapmanız gereken her şeyi yapın ama bu tehdidin, soruşturmanın, her şeyin gizli tutulmasını istiyorum. Open Subtitles افعلوا ما عليكم لحمايتى, لكننى أريد ان يكون التهديد و التحقيقات و كل شىء فى سرية تامة
    Sizler eve dönmek istiyorsanız önce ne yapmanız gerektiğini, izin verin de göstereyim. Open Subtitles وفي حـالة رغبتكم يـا شبـاب بالعودةإلـىالوطن، اسمـح لي أن أريك بمـا يجب أن تفعله قبلمـا تستطيع أن تعود للوطن
    Neden kirli işlerini yapmanız için sizi buraya gönderdiklerini hala anlamıyorum. Open Subtitles أنا فقط لا أعرف لماذا أرادو إرسالكم إلى هنا يا رفاق لتقوموا بعمل قذر

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد