ويكيبيديا

    "yatak" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • النوم
        
    • السرير
        
    • الفراش
        
    • فراش
        
    • نومها
        
    • نومه
        
    • نومك
        
    • سريراً
        
    • الأسرة
        
    • للنوم
        
    • أسرّة
        
    • نومنا
        
    • سريري
        
    • سريرين
        
    • فراشاً
        
    Neyse işte kızı küvetin içine koydu, ben de yatak odasında bebekleydim. TED و إذَا وضعها داخل حوض الإستحمام وكنت في غرفة النوم مع الصغير
    yatak odamda kırmızı balıklar var. Onlarla oynamak ister misin? Open Subtitles لدي بعض الاسماك الذهبيه في غرفة النوم أتريد اللعب معها؟
    Kızkardeşim arkadaki yatak odasında öldü ve o öyleydi, pis bir sır. Open Subtitles اختى ماتت فى غرفة النوم الخلفي و هذا ما كانت عليه سر
    İnsanları şişme yataklarda ağırlama fikri bana doğal gelmeye başlamıştı ve San Francisco'ya taşındığımda yanımda şişme yatak da getirdim. TED شيئاً فشيئاً، أصبح من الطبيعي لي أن أستضيف الأشخاص في منزلي وعندما انتقلت إلى سان فرانسيسكو، أحضرت معي السرير الهوائي.
    O ve bebek iyi, ama tansiyonu düşene kadar ona yatak istirahatı verdiler. Open Subtitles إنّها بخير، كذلك الجنين لكن يجب أن تلزم الفراش حتّى ينخفض ضغط دمها
    Kızarmış ekmek, sıcak süt, sıcak su şişesi, yatak, uyku. Open Subtitles خبز محمص ساخن، حليب ساخن، زجاجة ماء ساخنة، السرير، النوم.
    Ve bu yatak odasında bitmez. Yo, hayır. Dizginleri elime alıyorum. Open Subtitles وهذا لا يقتصر على غرفة النوم فحسب، أنا من يمسك السيطرة
    yatak odası. Yeni bir şilte koyduk. Gerçekten rahat olmalı. Open Subtitles غرفة النوم أين يوجد فراش جديد نتمنى أن يكون مريحاً
    yatak odasına bakalım. Makyaj masan. Sana özel bir banyo. Open Subtitles لنرى غرفة النوم دولاب الملابس هناك و حمّامك الخاص هناك
    Hadi gidelim, gidelim. Bugün bir ara yatak odasına taşınacak. Open Subtitles هيا نذهب, هيا نذهب بعض من الوقت في غرفة النوم
    Davalı, dokuz adet malzemeyi yatak odasındaki dolabın içinden çıkardı. Open Subtitles أتت المتهمة بتسع أدوات من الرف الأعلى بخزانة غرفة النوم.
    yatak odası penceresinin önünde ayak izi, arabada da iç çamaşırı bulunmuştu. Open Subtitles أيضاً وجدنا طبعة حذائه خارج نافذة غرفة النوم وثيابها الداخلية في سيارته
    Belli ölçüde özerkliğin olacak ama burada yatak odalarımızın kapılarını kilitlemeyiz. Open Subtitles لديك هنا بعض الخصوصية لكننا لا نغلق أبواب غرف النوم بالمفاتيح
    İki gün yatak istirahatı, hafif yiyecekler ve her gece bir kadeh şarap. Open Subtitles لا تغادر السرير ليومين و كل طعاماً خفيفاً و كأس نبيذ في المساء
    Samantha ve Matt'in beraber iyi çalıştıkları tek yer yatak oldu. Open Subtitles كان المكان الوحيد عملت سامانثا ومات معا بشكل جيد في السرير.
    evet, ihanete, şehvete ve yatak oyunlarına değinmeye gerek yok. Open Subtitles أجل ، ناهيكِ عن الخيانة شهوة ، والقفز من السرير
    O ve bebek iyi, ama tansiyonu düşene kadar ona yatak istirahatı verdiler. Open Subtitles إنّها بخير، كذلك الجنين لكن يجب أن تلزم الفراش حتّى ينخفض ضغط دمها
    Her neyse masadan kalktik ve yatak odasina geçtik, seks yaptik. Open Subtitles عموماً, نهضنا من الطاولة و ذهبنا لغرفة نومها و مارسنا الجنس
    Albay, üzüntülü bir durumda. Ve kendini yatak odasına kapatıp yalnız kalıyor. Open Subtitles الكولونيل, كان فى حالة هائجة, قام باغلاق غرفة نومه على نفسه بمفرده
    Aferin size. Çarşamba günü yatak odanızdayken, birkaç şey fark ettim. Open Subtitles عندما كنت في غرفة نومك يوم الأربعاء , لاحظت بعض الأشياء
    Evet sana yemek, yatak ve kıyafet vereceğim ama bana ücretsiz çalışacaksın. Open Subtitles أجل،سأعطيكً طعاماَ وسأعطيك سريراً وسوف اعطيك ثياباً ولكنك ستعمل لدي بدون أجر
    İşim insan vücudunun rahatlığına ve güzelliğine adanmış- yatak, şilte, kumaş, giyim, kozmetik. Open Subtitles عملي مكرّس لأجل راحة وجمال الجسم البشري الأسرة والفرش والأقمشة .الملابس، ومستحضرات التجميل
    bu batkhanede bir yatak odası bile yoktu bu gazetenin binası olanaklar için size para ödeniyormuydu bayım Open Subtitles لا يوجد غرف للنوم فى هذا المبنى هذا مبنى جريدة لقد دفعت لك لتبدى وجهة نظرك أم للنقل ؟
    Yetimhanenin ihtiyaçları çok; kitap, masa, sandalye, yatak ama bizim için en önemlisi ilaç. Open Subtitles ،التجهيزات التعليمية التي تلزمنا تتضمّن الكتب مناضد، كراسي، أسرّة
    Geceyarısı yatak odamıza girdiklerinde, eşimi ısırmayı tercih ediyorlar. TED عندما تطير داخل غرف نومنا بالليل، فإنها تفضل أن تلدغ زوجتى.
    yatak nasıl yapılır, çamaşır nasıl yıkanır öğretti, nasıl erken kalkılır, bütçeni nasıl yönetirsin. TED علمني كيف أرتب سريري وأقوم بغسل ملابسي، وكيف أستيقظ مبكرًا وكيف أديرُ شؤوني المالية.
    İki geniş yatak, tam donanımlı mutfak, jakuzi surround ses sistemli uydu TV. Open Subtitles سريرين ملكات مطبخ كامل حمام بخار و تلفاز ساتلايت مع نظام صوت سنيمائي
    Bana çift kişilik yatak almıyorsun çünkü neden ihtiyacım olduğunu anlamıyorsun Open Subtitles لكنكِ لن تبتاعين لي فراشاً مزدوجاً لأنكِ لا تفهمين حاجتي له

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد