ويكيبيديا

    "yerin" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • مكان
        
    • المكان
        
    • مكانك
        
    • مكاناً
        
    • الارض
        
    • مكانٌ
        
    • تنتمي
        
    • لمكان
        
    • الأرض
        
    • بقعة
        
    • مقعدك
        
    • بمكان
        
    • الأرضية
        
    • أماكن
        
    • مكانا
        
    Birlikte yemek hazırlayabilecekleri bir yerin buna uygun olduğunu düşündüler. TED واعتقدوا أن إعداد الطعام سويًا في مكان ما قد يفيدهم.
    Römorkun hep devam eden yapısından dolayı materyalleri durdurup başlatmak için aslında mantıksal hiçbir yerin olmayışı, dizayn ederken en büyük sorunlardan biriydi. TED أن أصعب ما في هذه المقطورات أنه حين تصمم لا يوجد في الواقع مكان منطقي لبدء أو إنهاء الخامات بسبب الشكل المتصل للمقطورة
    Anladığım kadarıyla o hiç bir yerin gelecekteki başkanı falan olamaz. Open Subtitles أخر ما انا أقلق بشأنه ، أنه رئيس المستقبل لأي مكان.
    Yeni bir şehre geliyorsunuz ve beyniniz bu yeni yerin anlamını kavramaya çalışıyor. TED وصلت إلى مدينة جديدة، وعقلك يحاول أن يكوّن فكرة عن هذا المكان الجديد
    Eğer bu şeytani yerin gücü hakkındaki düşüncelerim doğruysa ve Open Subtitles إن كنت مصيباً في افتراضاتي عن قوى ذلك المكان الشيطاني،
    Bu Tanrı umutsuzların umudu. Senin yerin saray. Open Subtitles هذا الرب هو أمل اليائسين ، مكانك أنت موجود فى ردهات القصور
    Anladığım kadarıyla o hiç bir yerin gelecekteki başkanı falan olamaz. Open Subtitles أخر ما انا أقلق بشأنه ، أنه رئيس المستقبل لأي مكان
    - Bu yerin adı Ölülerin Şehri. - Daha doğrusu Kaybolanların Şehri, efendim. Open Subtitles ليس فى مكان نسميه مدينه الأموات مدينه المفقودين , فى الواقع , سيدى
    Oh, Hay Allah, Unuttum. Kalacak bir yerin var mı? Open Subtitles أوه ، لقد نسيت ، هل تحتاج إلى مكان للبقاء؟
    Yani, çalıntı arabanla, o kadına yanlışlıkla çarptığın yerin birkaç kilometre yakınında. Open Subtitles على بعد ميل و اثنين من مكان اصطدامك بهذه المرأة بسيارتك المسروقة
    İkinci cesedi ormanlık arazide bulduk Kırmızı Ev Tavernası denilen bir yerin arkasında. Open Subtitles ـ وجدنا الجثة الثانية في الغابات خلف مكان يدعى البيت الأحمر تابرن ..
    Soru şu: Hiçbir yerin güvenli olmadığına onları nasıl ikna edebiliriz? Open Subtitles السؤال هو ، كيف نقنعهم ان لا مكان هو آمن ؟
    O yerin kıymetli olduğunu biliyordum. O evde bir hazine var. Open Subtitles كنت أعرف ان هذا المكان يساوى شىء, يوجد كنز بهذا المنزل.
    Ve FBI'a dikkat et. Brill, o yerin gözetlendiğini söyledi. Open Subtitles وأحترس من المباحث الفيدرالية بريل يقول أن المكان تحت المراقبة.
    Ve bu yerin gerçekten bir farklılık yaratacağını mı düşünüyorsunuz? Open Subtitles و أنت تعتقد حقاً أن هذا المكان سيحدث أي اختلاف؟
    Tam şu anda bu yerin şeytani varlığı damarlarınızda süzülüyor. Open Subtitles في هذه اللحظة سيبداً شر هذا المكان بالتغلغل في أوردتكم
    Eğer bu yerin sahibi oysa, güvenlik kameralarından da haberi olmalıydı. Open Subtitles إذا كان يملك المكان لابد وأنه كان يعلم وجود كاميرات مراقبة
    Minibüsü, seni bıraktıkları yerin 3 km. ötesinde bir otoparkta bulduk. Open Subtitles وجدنا سيارة الفان موقوفة حوالي ميلين من المكان الذي كنت فيه
    Bu Tanrı umutsuzların umudu. Senin yerin saray. Open Subtitles هذا الرب هو أمل اليائسين ، مكانك أنت موجود فى ردهات القصور
    - Tatlım, sizin için yerim yok. - yerin vardır, hadi ama. Open Subtitles ـ عزيزي، ليس لديّ مكاناً لكم ـ لديكِ مكاناً لنا، بالله عليكِ
    Bu ısı ve toz içerisinde 1,100 metre yerin altında. Open Subtitles ‫ألف ومائة متر تحت الارض ‫في هذه الحرارة وهذا الغبار
    Bu kadar büyük bir yerin kendi jeneratörü olmalı. Open Subtitles حسنٌ، مكانٌ بهذا الجحم لا بد أن يكون فيه مُولّدٌ كهربائيّ.
    Sonunda ait olduğun yerin burası olduğunu fark ettin demek? Open Subtitles هل أدركتَ أخيرًا؟ بأن هذا هو المكان الذي تنتمي إليه
    -Gelen yankıya ve hava kalitesine bakarsak, yerin oldukça altındayız. Open Subtitles ونوعيّة الهواء ، إنه لمكان عميق جداً تحت سطح الأرض
    Bazıları ağaçların üstünde çiçek açarken diğerleri yerin altında yaşar. TED بعضها تزهر عاليًا في الأشجار، بينما تعيش الأخريات تحت الأرض.
    "Templehof olarak bilinen bu yerin sakin bir transit salonu vardır." Open Subtitles في بقعة رومانسية في برلين تدعى تمبلوف عندها ستعبر البوابة المريحة
    Andrew buraya gel. yerin burası. Tamam. Open Subtitles أندروا ، من هنا ، هذا مقعدك لنقوم بالجلوس
    Afazik biri kelimeleri gerçekte söylemek istediği kelimenin saklandığı yerin yakınından getirir. Open Subtitles المصاب باحتباس الكلمات يجد كلمات مخزنة بمكان ما بالقرب من التي يريدها
    Yerde çok fazla kaldın. yerin memeleri var sandım. Open Subtitles ..تقضي وقتاً طويلاً ناظراً للأسفل حتى ظننتُ أن الأرضية لها نهود
    - Daha değil, sonra bakacağım. - Kalacak yerin var mı? Open Subtitles كلأ، ليس بعد، سأتحقق من الأمر لاحقًا هلا وجدت أماكن أفضل؟
    Öyle bir yerin oğlum için, güvenli olduğunu düşünmüyordum. Open Subtitles لم أعتقد أن تلكَ البيئة كانت مكانا آمنا لابني.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد