ويكيبيديا

    "yolcu" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الركاب
        
    • الراكب
        
    • المسافر
        
    • مسافر
        
    • المسافرين
        
    • راكب
        
    • ركاب
        
    • مسافرين
        
    • مسافرة
        
    • الركّاب
        
    • سياحية
        
    • للركاب
        
    • بلوكرام
        
    • رحلات
        
    • راكباً
        
    yolcu listesine göre boş bir koltuk vardı ama biz öyle düşünmüyoruz. Open Subtitles قائمه الركاب تقول ان هناك مقعد فارغ و لكننا لا نعتقد هذا
    Buraya gelirken, uçuş boyunca, yanımdaki yolcu ile aramızda ilginç bir konuşma geçti. TED في طريقي إلى هنا، أجريت محادثة شيقة مع الراكب الذي بجانبي خلال رحلتي
    Seyehat acentesi olmalı. Uçağın nereden geldiğini ya da yolcu adı vermedi. Open Subtitles أفترض أنّها وكالة رحلات، لم تذكر مكان قدوم الرحلة أو هوية المسافر.
    Benim tek bildiğim devletin bir yolcu üzerinde yüklü miktarda para bulduğu. Open Subtitles كلّ ماأعرفهُ أن الحكومة عثرت على حزمةٍ كبيرةٍ من النقود عند مسافر.
    İngiltere'deki Özel Şube, bütün havayollarının... ve gemilerin yolcu listelerinden onun izini sürüyor. Open Subtitles الفرع الخاص في بريطانيا يحاول تتبعه خلال قوائم المسافرين لكل شركات الطيران والعبارات.
    Burada gördüğünüz prototip tek bir yolcu ve valiz taşımak üzere tasarlandı. TED النموذج الأوليّ الذي تراه هنا تمّ تصميمه لحمل راكب واحد مع أمتعته.
    Gemide 12 mürettebat, 8 yolcu ve işbirlikçiler var. Open Subtitles ثمه 12 من الطاقم و 8 ركاب بالأضافه الى الموالى لنا
    yolcu listesine göre boş bir koltuk vardı ama biz öyle düşünmüyoruz. Open Subtitles قائمه الركاب تقول ان هناك مقعد فارغ و لكننا لا نعتقد هذا
    -Biraz uçuk bir tahmin olabilir ama yolcu listesi sayesinde kimliğini öğrenebiliriz. Open Subtitles قد يكون تسديدة بعيدة، ولكن يمكن أن نصل معرف من قائمة الركاب
    yolcu uçaklarının fotoğraflarına bakacak olursak havada tamamen hareketsiz bir biçimde asılı kalmışlar. Open Subtitles لقطات من طائرة الركاب والتي من الواضح انها توقفت تماما في منتصف السماء
    Eğer kişi uçuş sırasında yaralanırsa yolcu kalkış noktasına geri döndürülür. Open Subtitles في حالة إصابة الراكب أثناء الرحلة يعود الراكب إلى نقطة الانطلاق
    İkisi kurbanın sırtına isabet etmiş, biri de yolcu tarafındaki kapıya. Open Subtitles أثنتان في ظهره ومن ثم طلقة اخترقت باب الراكب هنا تماماً
    Ortada oturan yolcu yine hapşuruyor fakat bu sefer, bunları yok etmek için filtrelere etkin olarak itebiliyoruz. TED سنلاحظ المسافر الاوسط يعطس مجددا، ولكن هذه المرة يمكننا دفعها بفاعلية الى اسفل الى الفلاتر للإزالة
    Görünmez yolcu geçiyor sürekli, yaşamı taşıyor, hareket ediyor, dünya hissedip duydukça, o koruyor, güçlü ve heyecanlı, savruluyor. TED المسافر الخفيّ يمرّ إلى الأبد، حاملاً الحياة، والانتقال، فسقيفة الأرض قد شُعر بها وسمعت، بقوة وإثارة، وعصف.
    Bu pasif, bir trende bir yolcu olmak ve oldukça tek düze. TED هذه مجهولة، أن تكون مسافر في القطار تقريباً هذا طبيعي
    yolcu kabini için biraz büyük görünüyor. Open Subtitles نعم , تبدو كبيرة قليلاً بالنسبة لمتاع مسافر بالمقصورة
    Evet. Doğruca havalimanına gidin ve birkaç yolcu iptal için bekleyin. Open Subtitles هذا صحيح ، فقط اذهب للمطار وانتظر المسافرين الذين يخلفون ميعادهم
    yolcu indirme bindirme bölgesinde çok bekledim. İkisi arasında da uzun süre uçtum. Open Subtitles ثم انتظار طويل عند دخول المسافرين و بين هذا وذاك كانت رحلة طويلة
    Aman ne güzel. Bir izinsiz yolcu daha. Geçen sefer işe yaramıştı ya. Open Subtitles رائع، راكب آخر غير مصرح به، سار الأمر بشكل رائع في آخر مرة
    Gemide, diğerleri gibi kötü muamele gören üç biletli yolcu bulunduğunun farkında mısın? Open Subtitles أتعلم أن لديك ثلاثة ركاب دفعوا ثمن التذاكر. ‏. ‏.
    Heathrow'un son sekiz saat içindeki yolcu listelerini elde edebilir misiniz? Open Subtitles هل يمكنكم الحصول على قوائم مسافرين هيثرو في الثمان ساعات السابقة
    Evet, son uçuşunu yaptığı uçakta bir yolcu olduğunu söyledi. Open Subtitles لقد قال أنها كانت مسافرة على رحله قام بقيادته مؤخرا
    Ama yolcu beyannamesine baktığınız zaman sadece 329 isim var. Open Subtitles ولكن عندما تراجع كشف الركّاب لا يوجد سوى 329 اسمًا
    Fakat yolcu gemileri bu adayı uğranılacak liman yaparlarsa burası müthiş bir turistik merkez olabilir. Open Subtitles ولكن لو جعلت السفن السياحيّة هذه الجزيرة ميناء توقف، فإنّها ستكون منطقة سياحية رائعة.
    CA: Sanırım yakın zamanda New York'tan Long Beach'e yolcu taşımayı planlamıyorsunuz. TED أتخيل أنكم لا تعزمون على تقديم خدمات السفر للركاب من نيويورك الى لونغ بيتش عمّا قريب.
    Sakinleş artık, yolcu. Her şey geçti. Hiç kimse yaralanmadı. Open Subtitles حسنا , اهدأ بلوكرام انتهى كل شيء لم يصب احد بسوء
    Kenneth Ploufe Bahamalar'daki bir tatil yerinin bir yolcu gemisinin ve iç çamaşırı şirketi olan Lacy Fair'ın ortağıymış. Open Subtitles كينيث بلوث هو مالك جزئي لمنتجع في جزر الباهاما شركة رحلات بحرية ما ولايسي فير، شركة الملابس الداخلية تلك
    İnsanın sadece bir yolcu olduğu bir araba hedefiyle. TED تهدف الى سيارة بحيث تكون أنت فيها راكباً بحق.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد