"أتوقع" - Translation from Arabic to Turkish

• beklemiyorum
• bekliyordum
• Sanırım
• düşünmemiştim
• beklemezdim
• beklerdim
• beklerim
• beklediğim
• sanmıyordum
• umuyorum
• istiyorum
• ummuyordum
• sanmıyorum
• beklemem
• düşünüyorum

Fiziksel olarak iyi, ama yakın zamanda bir doğum günü hediyesi beklemiyorum.
جسديا بخير .لاكن لا أتوقع هديه عيد الميلاد في أي وقت قريب

Yaptığım şeyin korkunç olduğunu biliyorum. Beni bağışlamanı da beklemiyorum.
أعرف أن ما فعلته كان فظيعاً، لا أتوقع أن تسامحيني

Robotun hemen düşmesini bekliyordum çünkü hiç sensör veya hızlı döngü yok.
كنت أتوقع السقوط الفوري للروبوت، بسبب انعدام أجهزة الاستشعار وردود الفعل السريعة.

Ben daha kaba bir insan bekliyordum, ama o çok güzel bir hanımefendi.
كنت أتوقع أن تكون شخصا أكثر خشونة و قوة, لكنني وجدتها سيدة جميله

Evet, Sanırım hepiniz sizi neden buraya topladığımı merak ediyorsunuzdur.
إذن الآن .. أتوقع أنكم تتسائلون .لماذا طلبتكم جميعاً هنا

Ama en uçuk hayal gücümde bile bu kadar alçalacağını hiç düşünmemiştim.
لكن فى أقصى تخيلاتي، لم أتوقع أبداً أنكَ قد تصل لهذا الإنحطاط

Aile ve ev konusunu tekrar deneyeceğini senden hiç beklemezdim.
لم أكن أتوقع أن تحاول تكوين منزل وأسرة مرة أخرى.

Senden bunu on, 15 sene önce beklerdim ama şimdi asla.
كنت أتوقع هذا منذ 10 أو 15 عاماً ولكن ليس الآن

Yaptığım şeyin korkunç olduğunu biliyorum. Senden beni affetmeni beklemiyorum.
أعرف أن ما فعلته كان فظيعاً، لا أتوقع أن تسامحيني

Hemen cevap vermenizi beklemiyorum elbette, ama ben size teklifi yine de sunayım.
الآن، أنا لا أتوقع منك أن تردي علي فوراً لكني أرغب بتقديم العرض

Sözüme güvenmeni beklemiyorum senden. Bu yüzden sana başka bir şey göstereyim.
لا أتوقع أن تصدقني، لذا ثمة شيء آخر عليّ أن أريك إياه

- Rahatla, Ilsa. Yeni çalışanlarının biraz deli olmasını bekliyordum zaten.
كنت أتوقع ان يكونوا موظفينك الجدد الى حد ما غير تقليديين

- Seni daha erken bekliyordum. - Sınırda ufak bir gecikme yaşadım.
كنت أتوقع وصولك قبل ذلك بكثير القليل من التأخير في عبور الحدود

Korkunç bir insan bekliyordum, kirli, dağınık bir ev.
كنت أتوقع شخصًا غير ودود، ومنزل تعمّه الفوضى.

Sanırım siz çocuklar benim de bir çeşit canavar olduğumu sanıyordunuz?
أتوقع بانكم يا أولاد تعتقدوا بانني نوع من الوحوش ؟ هممم؟

Adem'in elması ve penisinin senin ruh ikizin olacağını hiç düşünmemiştim ...
لم أتوقع أبداً أن يملك رفيق حياتك تفاحة آدم و عضو ذكري

İtiraf etmeliyim ki, senin gibi birisinden ham-bulans demesini beklemezdim.
لم أتوقع أنّك أحدٌ ما مثلك على علم بشركة اللحوم.

Döndüğümde, beni görmek için buraya gelmen haricinde her şeyi beklerdim.
كنت أتوقع أى شئ عند عودتى إلا أن أراك أتى هنا لمقابلتى

İşimi iyi yaparsam, karşılığını da iyi beklerim.
أنا أؤدى عملى جيدا عندما أتوقع أن يجزل لى العطاء

Ama sen bu sabah görmeyi beklediğim en son insansın.
و لكنك آخر شخص في العالم أتوقع رؤيته هذا الصباح

O gün sağ kalacağımı hiç sanmıyordum. Ondan sonraki günler de öyle.
لم أتوقع قط أن أنجو من يوم الإجتياح ناهيك عن المرحلة التالية

Geldiğimde satış sözleşmesinin hazır olacağını umuyorum. Stop. Seni karşılayamam.
أتوقع عقد بيع المحطة أن يكون جاهزاً وقت وصولي، وقفه

Artık cesaretli ve ilginç birini istiyorum. Bu senin suçun!
الآن , أتوقع شخصاً ما يكون شجاعاً جداً و مثير.

Bir yere oturmanı söylerdim ama burada misafir ağırlamayı ummuyordum.
سأقدمُ لك كرسي لكنني لا أتوقع أن أستمتع برفقتكِ هنا

Babanın verdiği bütün mirası bir yük çekme makinesine yatıracağını düşündüğünü hiç sanmıyorum.
لم أكون أتوقع انّ والدك أعتقد يوماً أنّك ستنفقين ميراثك على آلة حرث

beklemem. Biz arkadan saldırı düzenlerken, dikkat dağıtıcı olarak kullanılacaklar.
لا أتوقع , سنستخدمهم كإلهاء حتى نشن هجوماً من الخلف

Sean O'Connell. "25. pozun kapak için ideal bir kare olduğunu düşünüyorum.
شون أوكونيل أتوقع مراعاة تامة لنيجاتيف رقم 25 ليتم وضعه على الغلاف