| Oh ! Özür dilerim. Okla öldürülen ilk zenci olmak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا أسف أنا لا أريد أن أكون أول زينجي يموت بقوس |
| Özür dilerim. Teşekkürler. Bu gerçekten çok nazik bir iyilikti. | Open Subtitles | أسف , شكراً لقد كانت حقاً خدمه غايه فى الأهميه |
| Pardon. CLJJ bu gece dünyanın sona ereceğini gösteren 5 alamet söylemiş. | Open Subtitles | أسف لقد تنبأ بخمس علامات للإشاره إلى نهاية العالم عند منتصف الليل |
| Pardon, yol burada bitti. | Open Subtitles | أسف أيها السادة , ولكن هذة هى نهاية الخط بالنسبة لكم |
| O makineyi bir daha kullanmana izin veremem. Kusura bakma... | Open Subtitles | لا يمكننى أن أتركك تستخدم الأله مره أخرى أننى أسف |
| Affedersin, bir süredir inek tiplerle uğraşıyorum. Çok acayip bir şey. | Open Subtitles | أسف , لقد كنت أتعامل مع هؤلاء المجانين إنه كل شيئ |
| Habersiz geldiğim için Özür dilerim ama motele gitmeyi göze alamadım. | Open Subtitles | أسف على قدومي بهذا الشكل لكنني لم أستطع الذهاب إلى الفندق |
| Bunun için Özür dilerim hanımefendi. ve sen bu saç filesini giymelisin. | Open Subtitles | أنا أسف بشأن هذا يا سيدتي وأنت يجب عليك إرتداء واقي شعر |
| Seni kötü bir şey yapmakla suçladığım için Özür dilerim. | Open Subtitles | انا أسف جداً لقد أفترضت انكي عملتي شي سيئ جداً |
| Aramadığım için Özür dilerim, ama çok hastaydım. Yataktan kalkamıyorum bile. | Open Subtitles | أسف بأني لم أتصل لقد كنت مريض وقد لازمت الفراش طويلاً |
| Özür dilerim. Gelecek sefer teyzeme eve yakın bir yerde ölmesini söylerim. | Open Subtitles | أسف , المرة القادمة سأخبر عمتي لكي تموت في مكان أقرب للمنزل |
| Jerry. Pardon, göğüs etini sandviç yapsan daha iyi olurmuş. | Open Subtitles | جيرى, أسف لكن عليك أن تحضر لحم الصدر هذا فى وقت آخر |
| Pardon, başka bir şey düşünemedim. | Open Subtitles | أسف يا سيدي هذا كل ما فكرت به لانقذك من هذه الورطة |
| Pardon. Evde ağlayan birini görünce böyle demeye alışmışım. | Open Subtitles | أسف هذا الشيء الوحيد الذي أعرف قوله عندما يبكي أحد هنا |
| Geçen gün için Kusura bakma. Kirayı da merak etme. | Open Subtitles | أنا أسف بسبب اليوم الفائت لا تقلقي من شيك الإيجار |
| Kusura bakma, köpekleri bilirsin. Canları nereye gitmek isterse gidiyorlar. | Open Subtitles | أسف , أنت تعلم الكلاب , تذهب الي حيث تريد |
| Affedersin, "onu iyileştirmek için ihtiyacımız olan doz"dan sonra seni dinlemeyi bıraktım. | Open Subtitles | أسف لقد توقفت عن الاستماع بعد ان قلت الجرعة التي سنحتاجها لنعالجه |
| O zaman işime yaramazsın. Affedersin zamanını harcadım. | Open Subtitles | إذن لا تستطيع مساعدتى أسف على إهدار وقتك |
| Hayır hayır hayır Afedersin dostum Burası sana uygun değil Olmaz | Open Subtitles | لا لا أنا أسف هذا المضمار ليس للوح التزلج هذا مستحيل |
| - Bunu duyduğuma üzüldüm. - Ben üzülmedim. Piçin tekiydi. | Open Subtitles | أنا أسف لسماعك هذا لا تلقى بالا فقد كان مغفلا |
| Affedersiniz efendim, ama üçüncü mühendis Charley bana dedi ki milin yakınında gemi omurgası yalnızca 2.5 cm. kalınlığındaymış. | Open Subtitles | أسف سيدى لكن شارلى المهندس الثالث قال لى ان سماكة البدن عند الدواسر بوصه واحدة فقط |
| Selamlarımı iletin,ve ona eşlik edemeyeceğim için ne kadar üzgün olduğumu da. | Open Subtitles | إخبرة إعتذارى , واننى أسف لعدم قدرتى على رؤيتة خلال هذة الرحلة |
| Afedersiniz, dedektif. Korkarım bu olay hepimizi yıpratıyor. | Open Subtitles | . أنا أسف ، أيها المفتش أخشى أن هذا الأمر أتعبنا جميعاً |
| maalesef biri cidden boğulmuştu. Neyse işte sarışınlık bana yakışıyor. | Open Subtitles | وبكل أسف واحدٌ قد غرق، عموماً ، أنا جميل كأشقر |
| ne yazık ki bu parça harekete geçmiş. Bu yüzden spazm geçiriyorsun. | Open Subtitles | بكل أسف جزء من الشظية إنفصل وذلك هو سبب التشنجات |
| Rahatsız ettiğimiz için Özür dileriz. Daniel Zavitz hakkında birkaç soru soracaktık. | Open Subtitles | أسف لأزعاجك بمنزلك ولكن نريد أن نسألك بعض الأسأله عن دانيال زافيتش |
| Üzgünüm, geç kaldım. Bu dans bize ait, değil mi? | Open Subtitles | أسف لتأخيري أعتقد أن هذه رقصتنا ، أليس كذلك ؟ |