| İkisi beraber yedi kişiyi öldürdüler 100.000 dolara yakın parayla birlikte kaçtılar. | Open Subtitles | الإثنان قتلا سبعة أشخاص و أفلتوا من العقاب بعد سرقة 100,000 دولار |
| Hiç dört kişiyi aynı sorgu odasına koymadık. Nedenini bilmek ister misiniz? | Open Subtitles | لا نضع أربع أشخاص معا للاستجواب في غرفة واحدة، هل تعلم لماذا؟ |
| Şişman insanları tanırım. Sen onlardan biri değilsin. Beline bak. | Open Subtitles | أعرف أشخاص سمان وأنتِ لست واحدة منهم أنظري إلى معدتك |
| Burada konu kötü bir şey yapan kötü insanlar değil. | TED | لا أعتقد أن هذه مسألة أشخاص سيئين قاموا بأعمال سيئة. |
| Bu arada, yargılanan iki kişi de kanserden fazla adam öldürmüş. | Open Subtitles | في هذه الأثناء، الإثنان المتهمين قتلوا أشخاص أكثر مما قتل السرطان |
| Senin gibi küçük pis adamlar daima hak ettiklerini bulurlar. | Open Subtitles | أشخاص صغار مزعجون مثل نفسك يحصل على قصاصهم العادل دائما. |
| Ama bir oda dolusu insanı üç kişiye indirmek zorundasın. | Open Subtitles | لكن عليك تقليص هذه الغرفة المليئة بالأرقام إلى ثلاثة أشخاص |
| Dinle, 3 kişiyi öldürdüklerini gördüm. Ve karım 4. olmayacak. | Open Subtitles | اسمع لقد رأيتهم يقتلون ثلاثة أشخاص ولن تكون زوجتي الرابعة |
| Tehlikeli bir hasta, şiddet eğilimli. Bizim bildiğimiz yedi kişiyi öldürdü. | Open Subtitles | إنها مريضة خطيرةٌ وعنيفة لقد قتلت سبعة أشخاص على حد علمنا |
| Bu sırada bu puşt da iki haftada yedi kişiyi öldürdü. | Open Subtitles | في هذه الأثناء, هذا اللعين قد قتل سبعة أشخاص في أسبوعين. |
| Gelecekte, Oberoi gibi insanları yönetmek isterdim benim için kolay bir iş olurdu. | Open Subtitles | في المستقبل ، سوف أستطيع تجنب أشخاص مثل أبروي سوف يكون هذا سهل |
| Amerikalılar kilolu insanları tembel ve iradesi zayıf insanlar olarak görüyorlar. | Open Subtitles | نظرة الأمريكيين للبدناء أنهم أشخاص كسالى غير طموحين وينقصهم قوة الإرادة |
| Bu çocukların iyiliği için ve Twiba gibi insanlar için artık trahomdan kurtulalım. | TED | لذا، فمن أجل أطفال كهؤلاء، ومن أجل أشخاص مثل تويبا، لنتخلص من التراخوما. |
| Şartlı tahliyede veya hapiste olan insanlar var, bazen yıllarca duruşma için bekliyorlar. | TED | لأنه هناك أشخاص تحت المراقبة أو بالسجن، ينتظرون عرضهم على المحكمة لسنوات أحيانًا. |
| Özel bir lazerle, ancak sadece 3 adam bunu yapabilir | Open Subtitles | بإسستخدام ليزر مخصص لذلك ويوجد ثلاثة أشخاص يمكنهم عمل ذلك |
| Ve şans eseri bazı adamlar mikrofonlarla dolu bir odada suikast hakkında, siz ve diğer sekiz insanın anladığı dilden konuşmaya başladılar. | Open Subtitles | و كان هناك شخص يتحدث مع بعض الرجال عن جريمة قتل بلغه تتحدثينها أنت و ثمانى أشخاص آخرين فى حجره مليئه بالميكروفونات |
| Fakat insanları işe alıp sonra teşvikleri devreye sokmaktan ziyade doğru insanı seçme konusunda iyi düşünün. | TED | ولكن فكر في اختيار الأشخاص المناسبين بدلا من أن يكون هناك أشخاص ومن ثم وضع الحوافز قيد التنفيذ. |
| - Shin Bet yada polisten birileri birkaç gün sonra geldiler. | Open Subtitles | أشخاص من الشرطة أو الشاباك جاءوا الى البيت بعد عدة أيام |
| 80 yaşından daha yaşlıların sadece onda biri kanserden ölecek. | TED | فقط واحد من عشرة أشخاص فوق الثمانين سيموتون من السرطان. |
| Ona borcu olanlardan yıllardır iş yaptığı, etkilediği, işe aldığı, para ödediği insanlardan. | Open Subtitles | من أشخاص يدينون له أشخاص عملوا لديه وأعجبوا به ووظفهم ودفع لهم لأعوام |
| Ama kuralları azıcık dahi olsa zorlamış adamları PPD'nin başına geçirmezler değil mi? | Open Subtitles | لكنهم لا يضعون أشخاص يخالفوا القواعد،و لو قليلا. فى مثل هذا المنصب،أليس كذلك؟ |
| Oh evet, pencere... biz muhtemelen buraya gelen ilk insanlarız... | Open Subtitles | أجل النافذة يبدو أننا أول أشخاص الذي أتو الى هنا |
| Cep telefonları ve sesli konuşmalarla ilgili benim kendi araştırmam bu aramaların yüzde 80'inin aslında dört kişiyle yapıldığını gösterir. | TED | بحثي الخاص حول الهواتف المحمولة والإتصالات الصوتية أظهرت أن 80 في المائة من المكالمات تتم في الواقع مع أربعة أشخاص. |
| Çünkü biliyorsunuz ki sizinle aynı zamanda bağıran sekiz kişi var. | TED | لأنكم تعرفون، أن هناك 8 أشخاص آخرين يصرخون في نفس الوقت. |
| Hiçbir ülkenin ilgilenmek istemediği bu kişilerle uğraşmak için halihazırda prototipi deniyoruz. | Open Subtitles | نحنُحالياًنقمبإختبارنموذجاًأوليّاً.. للتعامل مع أشخاص لا تريد أيّة حكومة يكونون سجناء رسميين لديها. |