| Ama işte o zaman kasaba halkı kanunu kendi ellerine aldı. | Open Subtitles | لكن حينها هذا ما دفع أهل البلدة ليتولوا أمر القانون بأيديهم |
| Kolombiya halkı, size yeni başkanınız Pablo Escobar'ı takdim ediyoruz. | Open Subtitles | يا أهل كولومبيا نقدم لكم رئيسنا الجديد ، بابلو إسكوبار |
| Öğrendim ki, ailesi Evet-Evet'i askeri okula yollamış. | Open Subtitles | وقد أكتشفت أن أهل بينى أرغموه على الألتحاق بالمدرسة العسكرية |
| Ülkenin insanları onun için büyük bir cenaze töreni düzenlediler. | Open Subtitles | أهل البلاد جعلوا جنازته جنازة بطل، أكبر ما كان لإنسان |
| Ishbal insanları, aynı kandan olan insanlar arasındaki bağa önem verir. | Open Subtitles | أهل أشبال يقدرون قيمة روابط اللحم والدم التي تجمعهم ببعضهم البعض |
| Phoebe'yi Mike'ın ailesiyle tanışması için hazırladım. | Open Subtitles | إنتهيت من مساعدة فيبي على ارتداء الملابس للقاء أهل مايك. |
| Sadece samuraylar değil, şehir halkı bile onun bu bocalamasıyla dalga geçecekler. | Open Subtitles | ليس الساموراى فقط , بل أهل البلدة أيضاً سيسخروا من تردده |
| Dünya halkı, 10 milyar ışık yılı uzaktan geldik... ve size devre arası mesajı olarak barışı getirdik. | Open Subtitles | أهل الأرض، قطعنا عشرة مليارات سنة ضوئية، لنقدّم لكم رسالة السلام هذه. |
| Kasaba halkı ona para ödemedi diye... kavalcı çocukları alıp götürdü mü? | Open Subtitles | ..هل عازف المزمار أخذ الأطفال بعيداً عن أهلهم لأن أهل المدينة لم يدفعوا له؟ |
| allaha şükür bu çocuğun ailesi var... Ve siz saygıdeğer, çalışkan birisisiniz. | Open Subtitles | الحمدلله أن لهذا الولد أهل وعائلة أنت والحمدلله رجل محترم وإنسان مكافح تكد على عائلتك |
| ailesi yok, parası yok, her zaman birşeyler için savaşmak zorunda kalmış... | Open Subtitles | لا أهل ولا مال ودائماً عليه الكفاح للحصول على أى شىء. |
| Durum biraz farklı çünkü onun ailesi yok! | Open Subtitles | الأمر مختلفٌ قليلاً بالنسبة له لأنه بلا أهل |
| Ülkenin insanları onun için büyük bir cenaze töreni düzenlediler. | Open Subtitles | أهل البلاد جعلوا جنازته جنازة بطل، أكبر ما كان لإنسان |
| Yer yüzünde insanlar bundan çok daha büyük açlıklara katlandılar. | Open Subtitles | ابتُلى الكثير من أهل الأرض بجوع يفوق كثيرًا ما يعترينا. |
| Daha önce hiç bir sevgilimin ailesiyle tanışmadım. | Open Subtitles | أنا آسفة. لم ألتق أهل أيّ حبيب من أحبّائي سابقاً. |
| Ev halkının taşınma hazırlığı. Hareket. İlerleme. | Open Subtitles | منظر أهل البيت المتأهبين والحركة والتقدم |
| İşte bu o. Kasabanın insanlarını özgürlüğe ulaştırmak benim görevim. | Open Subtitles | هذه هي، إنّها مُهمّتي قيادة أهل هذه البلدة إلى الحريّة. |
| Insanlara söylemek istiyorum Arjantin halkına Karar verdim | Open Subtitles | أريد أن أخبر أهل الأرجنتين بأنني قررت بأنه ينبغي أن أعزل من كل الألقاب الأوسمة والألقاب |
| Amerika'da Başkan Jefferson ev halkını aşılattı. | Open Subtitles | وفي أمريكا ، طَعَّم الرئيس جيفرسون أهل بيته |
| Abby Corbin, 8 saat boyunca uğraşacak... çocuklar, köpekler ya da ebeveynler olmayacak. | Open Subtitles | آبي كوربين ليس لدينا أطفال كلاب,او أهل لنتعامل معهم لمدة 8 ساعات اضافية |
| En azından ailen hâlâ yanında. | Open Subtitles | نعم , حسنا , على الأقل أنت لا زال عندك أهل. |
| Nestor ailesine Nova Scotia'da iyi vakit geçirdiğine dair bir e-posta yollanmış. | Open Subtitles | لقد أُرسل بريد إلكتروني إلى أهل نيسترو من نوفا سكوتيا يتكلم عن الوقت الرائع الذي كان يمضيه هناك |
| Kasabanızın insanlarının düşündüğü her zaman bu değil mi? | Open Subtitles | بل هو ما تعتقدونه دائماً أنتم أهل البلدة، أليس كذلك؟ |
| Biliyorsunuz ki, burada yanlarında kaldığım İncil delisi ailem havalı kıçımdan dolayı çok üzülüyorlar. | Open Subtitles | هل تعلم أن أهل رفيقي كان غاضبًا جدا من مؤخرتي الصُلبة |
| Buradaki herkes sana bunu yapmak için cesaret gerektiğini söyler. | Open Subtitles | وكما يعرف جميع أهل البلدة أن هذا ليس بالأمر الهين |