| Bak bir dakika içinde burada olur. Hepimizi var işaretle. | Open Subtitles | إسمع قد يرجع في أي لحظة حدد أننا جميعًا موجودين |
| Bak, adamım, sadece bir saniyelik bir şüpheydi, tamam mı? | Open Subtitles | ,إسمع يا رجل لقد كانت ثانية واحد من الشك, حسناً؟ |
| Bak, kız kardeşini seviyorum sadece bazen beni kızdırıyor tamam mı? | Open Subtitles | إسمع أنا أحب أختك و لكنها تثير غضبي في بعض الأحيان |
| Bakın, benim için saat geç oldu. | Open Subtitles | إسمع يا سيدى , بالنسبة لى الوقت متأخر جداً |
| Dinleyin bayım. Bu tür şeylerden hoşlanmam. | Open Subtitles | إسمع أيها السيد ، أنا لا أذهب لهذا النوع من الأشياء |
| Bak, sana tarif edeyim. O şeyi her aptal tamir edebilir. | Open Subtitles | إسمع, سأخبرك بما يجب أن تفعله فأي أحمق يستطيع إصلاح الأمر |
| Cemal. Bak ne dicem. Gördüğün gibi tekne çok büyük. | Open Subtitles | إسمع يا جمال كما ترى القارب كبير جداً وأنا وحدي |
| Bak, nasıl olduğunu boş ver. Bizi bundan kurtarabilir misin? | Open Subtitles | إسمع, إنسى كيف حدث هذا هلاّ أخرجتنا من هنا فحسب |
| Bak, George, hayatımda ilk kez ,kendimi bu kadar iyi hissediyorum. | Open Subtitles | إسمع يا جورج لأول مرة في حياتي أشعر بأن الأمور تلائمت |
| Bak, gerçekten çok yoğunuz, Joe. Şu anda kılımı bile kıpırdatamam. | Open Subtitles | إسمع نحن الآن متضايقون كثيرا لا نستطيع الذهاب إلى أي مكان |
| Bak, doktor, röntgen filminde siyah bir nokta olduğunu biz de biliyoruz. | Open Subtitles | إسمع يا دكتور، نحن نعلم بانه هناك بقعة سوداء في صور الأشعة |
| Yok bir şey, toplantıya gidiyorum, o kadar. Bak, daha sonra konuşabilir miyiz? | Open Subtitles | لاشئ, أنا فقط في طريقي إلى إجتماع إسمع, هلا تحدثنا في وقت لاحق؟ |
| Bak, tamamen başka bir konuda kişisel bir iyilik yapmanı isteyeceğim. | Open Subtitles | إسمع ، هناك موضوع آخر تماماً أنا في حاجة لمعروف شخصي |
| Bak dostum, derdin ne bilmiyorum ve hatta aldırmıyorum bile... | Open Subtitles | إسمع يا صديقي لا أعرف ما مشكلتك و لا أبالي |
| Bak, bu bütçe açığı bir süredir sınırların çok dışına çıktı. | Open Subtitles | إسمع , لم تم طرد هذا القصور على الطريق لوقت طويل |
| Bak, olaylar, önümüzdeki birkaç gün benim için zor olabilir. | Open Subtitles | إسمع, الأمور قد تصبح خطرة بالنسبة لي في الأيام القادمة |
| Bak Eddie, tek isteğinin kızının mutluluğu ve güvenliği olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | إسمع,إيدي أعرف أن كل ما أردته ان تكون بأمان و سعادة |
| Bakın, efendim, yaklaşık üç yıldır esaret altındayım... artık aklımı kaçırmak üzereyim. | Open Subtitles | إسمع يا سيدى , انا فى السجن تقريباً ثلاث سنوات حتى الآن أحلم بالسعادة بعد الهروب |
| Bakın yüzbaşı! Buna izin veremezsiniz! | Open Subtitles | إسمع أيها القائد لا يمكن أن تتركهم يفعلون ذلك |
| Şimdi Dinleyin, şu güneşin altında dolaşmaktan... ve cüce bir diktatör bozuntusuyla bilmece oynamaktan yoruldum. | Open Subtitles | إسمع, لقد شئمت التجول تحت أشعة الشمس و إضاعة الوقت مع دكتاتور مدع قصير القامة |
| Hey, eğer önemli bir şeyse, bana maç sırasında söylersin. | Open Subtitles | إسمع ، إذا كان أمراً مهماً أخبرنى به فى اللعبة |
| Baksana, seni... seni aptal hayalifener, orada ne yapıyorsun sen? | Open Subtitles | .. إسمع .. إنك مستغرق في أحلام حمقاء ماذا تفعل ؟ |
| Afedersin ama Beni dinle doktor şu AIDS dalgası henüz buralara gelmedi. | Open Subtitles | عفواً إسمع يا طبيب أمر الإيدز هذا لم يصل الى هنا بعد |
| Dinle beni, müvekkilin bir pislik, sen de bir pisliksin ve pislikler dertlerini Pazartesi sabahı hakime anlatacak. | Open Subtitles | إسمع يا صاحبي موكلك حقير وأنت حقير والحقراء يرون القاضي في صباح يوم الإثنين |
| - Dinle, dinle ayak seslerini dinle, yürüyen birisivar sana doğru geliyor. | Open Subtitles | إسمع، إسمع خطوات الرب قريبة هو يمشي في الشوارع هو يمشي بجانبك |